Küfür toplumumuzun ahlak dengesinin akordu olma yolunda büyük mesafeler aldı. Yalanda, dolanda, malda, mülkte, parada, dinsel değerlerimizi hoyratça harcama ve yobazlıkta,birer doymaz olduk.Hayatlarımızın başrolünde oynamaya çalışan,yalancı umutlar peşinde koşan,kitap okumayan,yüzleri çirkinleşen yobazlıktan bıktık.
Buna rağmen, İzmir'in sokakları, hala centilmenlik hikayeleriyle doludur. Toplumsal hikayemizin anlatıldığı mekanlar olarak kendini koruyor. Oraları yalakalık, eziyet yerleri değildir. İzmir'in sokakları,kadına cinsel obje olarak bakılan yer değildir. Kadına vesikalık bakılır. Dinci yobazların ticari ve sapıklık parke taşları değildir. Oralar insanlık biriktirme yerleridir. Sanat, kültür biriktirme mekanlarıdır. İzmir'in sokakları, kendimizi ertelemediğimiz yerlerdir. Cüppesi kadar çapı olanlar, döküntü kültürler, oraları etkilemez. Badem bıyık arması da yoktur.
Cumhuriyet, Everest Dağı kadar yücedir. Makarna, kömür, ayakkabı ve beyaz eşya kardeşliği değildir. Bugün demokrasiyi ve Cumhuriyeti yüceltecek insanlara ihtiyacımız vardır. Bunun adı da MUHARREM İNCE'dir. Bizlere düşen görev, demokrasi ve Cumhuriyet adına, kirpiğimizle yolları süpürmektir. Cumhuriyet kadar güzel olan İzmirlilere selam olsun.