Fırat Soylu/Egedesonsöz - CHP’de seçim sonuçlarının beklenenin çok altına çıkması parti içi yapılar tarafından tartışılmaya devam ediyor. Yeni CHP kadrosuyla birlikte hareket edenlerin sonuçların ‘başarı’ olduğunu savunurken partinin örgüt emekçileri sonucun kesin bir hezimet olduğunda birleşiyor. CHP’nin kalesi kabul edilen İzmir’de bile AKP ile arasındaki makasın 5-6 puan seviyesine düşmesi, 12 ilçede AKP’nin seçimi önde tamamlaması, bir çok büyük ilçede başa baş noktaya getirmesi parti içi özeleştirin İzmir’de daha yoğun yaşanmasına neren oluyor.
ESKİ TÜFEKLER ATEŞE BAŞLADI
12 Haziran gecesi Eski İl Başkanı Kemal Karataş’ın istifaya davet ettiği Genel Başkan Kılıçdaroğlu’ya 13 Haziran sabası benzer çağrı Eski Milletvekilleri Canan Arıtman, Kemal Anadol, A. Rezzak Erten, Selçuk Ayhan, Bülent Baratalı gibi örgütün önemli isimleri tarafından da yapıldı. Aralarında Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm’ün de bulunduğu çok sayıda belediye başkanı da CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun sandıktan çıkan sonuçtan birinci derecede sorumlu olduğunu savundu.
YÜKSEL VE BAYIR ÖRGÜTÜ SUSTURMAYA ÇALIŞIYOR
Kılıçdaroğlu’nun istifa etmesini isteyen örgüt emekçileri partinin olağanüstü kurultaya götürülmesini ve sonucun kurultay delegeleri tarafından değerlendirilmesini talep ediyor. Örgütten yükselen ‘istifa’ seslerini kısmak için İl Başkanı Tacettin Bayır ve İzmirli Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel’in gayretleri şu aşamada sonuç vermiyor.
Yüksel’in dün sıcağı sıcağına düzenlediği basın toplantısında dile getirdiği, ‘Bizi sadece çalışanlar eleştirsin’ sözü seçim boyunca alanlarda olan isimleri rahatsız etti.
Yüksel’e bu konuda en sert yanıt Buca Eski İlçe Başkanı ve Eski PM Üyesi Mehmet Süne’den geldi.
SEÇMEN VE VEKİL SAYISININ ARTIŞI UNUTULUYOR MU?
Genel seçim süreci boyunca Milletvekili Adayı Güldal Mumcu ile birlikte 14 ilçeyi turlayan, gece gündüz seçim çalışmasında CHP’nin başarısı emek veren Mehmet Süne, seçimde alınan sonucun CHP için tam anlamıyla hezimet olduğunu vurgulayarak, bunun sorumlusunun başta Genel Başkan Kılıçdaroğlu ve Yüksel’in de içinde bulunduğu genel merkez yöneticileri olduğunu söyledi.
Süne açıklamasında şunlara değindi: “Hiç kimse rakamlar üzerine kafa karıştırmasın. Sayın Kılıçdaroğlu seçim akşamı apar topar bir toplantı yaparak hem oy oranın hem de milletvekili sayısının arttığına işaret edip, bunun da CHP için başarı olduğunu savunmuştur. Benzer savunu İzmir’de Sayın Yüksel ve bazı örgüt yöneticilerin de gelmiştir. Bana göre bu sonuç bir başarı olmadığı tam anlamıyla hezimettir. 3 milyon yeni oyun CHP’ye geldiğini savunan Sayın Genel Başkan 10 milyon yeni seçmeni unutmuştur. Milletvekili sayılarının batı illerindeki vekil sayılarının artmasına bağlı olduğu gerçeğini de atlamaktadır. YSK kararıyla bu seçim öncesi İzmir’in vekil sayısı 24’ten 26’ya İstanbul’un, Ankara’nın ve pek çok büyük ilin sayını artmış, CHP’nin oy alamadığı, vekil çıkaramadığı Doğu/Güneydoğu illerinin sayıları ise düşmüştür. Seçmen sayısının artması ve CHP’nin oy aldığı illerin vekil sayılarının artışı unutulması gereken bir noktadır.
2,5 PUANLIK ARTIŞA BAŞARI MI DİYORLAR
CHP’nin oyunun ne kadar arttığına gelince… O da herkesin malumudur. 2007 genel seçimleriyle yapılan mukayese doğru bir değerlendirme vermeyecektir. Çünkü 2007 seçimlerinde ‘diğer partiler’ diye bir şey vardı. Genç Parti, Saadet, DP gibi partiler yüzde 20’ye yakın oy almış, bugün ise bu partilerin tamamı yüzde 4’e sıkışmıştır. Ayrıca illa ki bir değerlendirme yapılacaksa son seçim 29 Mart 2009’da yapılmıştır. Türkiye genelinde CHP’nin oyu yüzde 23,17’dir. Buna karşın AKP yüzde 38,3 oy almıştır. 2007’ye göre CHP’nin oyları artarken AKP’nin oyları düşmüştür. 12 Haziran’da ise AKP’nin oyları neredeyse ’12 puan artarken CHP’nin artışı 2,5 puanda kalmıştır. AKP 9 yıllık yıpranmışlığına rağmen iki seçmenden birinin oyunu alırken CHP’nin 2,5 puanlık artışı başarı kabul ediliyorsa bunun yorumunu kamuoyuna bırakıyorum.
HEZİMETİN BÜYÜĞÜ İZMİR’DE YAŞANDI
İzmir’e gelirsek, İzmir’deki hezimetin daha büyük olduğu herkesin malumudur. İzmir’deki sonucu 2007 seçimleriyle karşılaştırmak ve bunun adına da başarı demek abesle iştigalden başka bir şey değildir. İzmir’deki son seçim 2009’da yapılmış, İzmir halkı CHP’ye yüzde 48,2 il genel meclisinde, yüzde 56,7 Büyükşehir’de oy vermiş, 28 ilçe belediye başkanlığını ve Büyükşehir Belediye Başkanlığını teslim etmiştir. Ayrıca 12 Haziran referandum oylamasında CHP’nin savunduğu ‘hayır’ bloğuna yüzde 63 oranında destek veren İzmir halkı bugün ne yazık ki CHP’nin oyunu yüzde 43’lere düşürmüştür.
HEZİMETİN TEK NEDENİ ‘YENİ CHP’DİR
Bunun en önemli nedeni CHP Genel Merkezi’nin izlediği politikalardır. Partinin topyekun seçime gitmesi gereken bir dönemde, iktidara yürünürken, parti içi iktidarın derdine düşen Sayın Kılıçdaroğlu ve arkadaşları, adına Yeni CHP dedikleri yapıyla başta parti örgütü olmak üzere seçmen tabanının kafasını karıştırmışlardır. Partiyi bu noktaya getirenlerin emeklerini ve örgütü görmezden gelip, CHP’nin eksenini kaydıranlar, Atatürk’ün adını bile ağızlarına almaktan imtina ederken Hakkari’de Türk Bayraksız miting düzenlemekte bir beis görmemişlerdir. Genel af, özerklik gibi CHP’nin ana ilkeleriyle açıktan çelişen Yeni CHP kurmayları, Demirel, Fethullah Gülen ve uluslar arası sermaye yapısına uygun adımlar atmışlar bu adımlar Batı illerinde ters tepmiş, CHP’nin seçmen tabanını bile küstürmüştür., İktidara geliriz umuduyla taviz üzerine taviz veren Yeni CHP kurmayları, yeni oy getirmek bir yana İzmir ve çevresinde ciddi anlamda oy kaybı yaşamışlardır.
FATURAYI ÖRGÜTE KESEMEZLER
Seçimdeki hezimetin genel merkezden kaynaklı nedenleri olmakla birlikte yerel aktörlerden kaynaklı nedenleri de vardır. Kılıçdaroğlu’nun atadığı İl Başkanı Tacettin Bayır, göreve geldiği günden bu yana ilçe belediye başkanları ve seçilmiş örgüt başkanlarıyla medya önünde tartışmış, İzmir’de birlik ve beraberliği sağlayamamıştır. İlçe belediye başkanlarını milletvekili adaylarıyla alana indirmeyen Sayın İl Başkanı Tacettin Bayır’ın bugün seçim mağlubiyetini örgütlere ve belediyelere yıkma girişimi de bizler tarafından dikkatle izlenmektedir. Bayır ve Yüksel kendi başarısızlarını ilçe belediyelerine ve canhıraş çalışan, beş kuruşsuz seçim çalışması yapan örgüt emektarlarına yıkması anlaşılır değildir. Teşekkür edip, plaket vereceklerine örgütü suçlayanlar günü geldiğinde yanıtı yine örgütten alacaklardır.
YENİ CHP DEĞİL YENİDEN CHP
Eğer kendi başarısızlıklarını örgütlere fatura edip bunu da siyasi hesaplaşmaya dönüştürürlerse İzmir’de olağanüstü il kongresinin toplanması yakındır ve de kaçınılmazdır. Ön seçim bekleyen İzmir’e kentle bağı kopuk isimleri atayan, bırakınız sokakları ilçeleri bile sayamayan vekil adaylarıyla seçim çalışması yürüten, seçim bölgelerini birbirine karıştıran, belediye başkanlarını dışlayan, örgütlere destek vermeyen anlayış bugün tüm faturayı seçimde en çok ter döken örgütlere keserse bunun hesabını verir. Sonuç olarak, 12 Haziran seçimleri CHP açısından tam bir hezimettir. Sayın Kılıçdaroğlu’nun sözünde durup ekibiyle birlikte görevi bırakması kaçınılmazdır. Derhal Kurultay’ın toplanması gerekmektedir. Yeni CHP değil yeniden CHP diyoruz”