Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
6 Ekim 2024 Pazar

“Eylül toparlandı gitti işte

Ekim falanda gider bu gidişle.”

demiş ya Turgut Uyar:

İşte böyle bir Ekim başında Foça’da deniz sütliman…

Yaprak kımıldamıyor…

Sokaklar tenha; o cıvıl cıvıl kalabalıklardan eser yok… Sakin bir sessizlik sarmış dört bir yanı…

 Cemal Süreya’nın dizeleri gibi; her yer ayrılık ve hüzün kokuyor…

“ En çok sesini aradım,

Gözlerin asılı bıraktıkları yerdeydiler hala

Sözlerini sildi zaman…

Dedim ya Eylül’dü

Savruluşu bundandı kimsesizliğimizin.”

                                                                ***

Limanda sıra sıra dizilmiş kayıklar, rüzgarın söylediği ninniyle hafif hafif sallanıyor… Ağlarını temizleyen balıkçılara, aç gözleriyle bakan kediler eşlik ediyor… Sağa, sola sere serpe uzanmış köpekler ise tembel tembel yatıyor…

Eğri boynu, kocaman kırmızı gagasıyla, artık Foça’nın ayrılmaz bir parçası olmuş bembeyaz pelikanlar; bir yeni gelin edasıyla masmavi denizin üstünde kayarak günlük voltalarını atıyorlar… Her zaman çığlık çığlığa olan martılar bugün garip bir suskunluk içinde… Bu derin sessizliği Turgut Uyar’ın dizeleri delip geçiyor:

“ Ve bir şarkı başlar kahvelerin birinde

Bizi ömrümüzden alıp götürür

Bir şarkı fasl-ı Hicaz’dan.”

 Şarkı olurda, Avni Anıl unutulur mu?

Cahit Öney’in güftesiyle sesleniyor yıllar öncesinden:

“ Ağla çeşmim eski lezzet kalmamış peymanede

Nerde saki ehli dil yok meclis-i meyhanede

Ey gönül alem değişmiş gayri feryat eyleme

Nerde saki ehli dil yok meclis-i meyhanede.”

                                                                              ***

Güneş, güne elveda dedi, demek üzere… Denizi kırmızıya boyayarak yavaş yavaş batıyor… Oturduğum barın penceresinden uçsuz bucaksız denize bakıyorum. Akşamın karanlığı yavaş yavaş çöküyor. Motorlu kayıklar keyifli keyifli, pat- pat sesleri eşliğinde arkalarından bembeyaz köpükler çıkartarak limana dönüyor. Denize açılan tahta iskelenin ucunda iki sevgili öpüşüyor…

Barmenlerde bir telaş, bir telaş… Bardaklar bir kez daha parlatılıp, akşama hazır hale getiriliyor. Bara erken tünemiş bir iki kişi ağız dolusu kahkahalarla akşamı karşılıyor. Gökyüzünde tek- tük yıldızlar beliriyor… Attila İlhan’ın dizeleriyle akşam çöküyor:

“ Oysa ben akşam olmuşum

Yapraklarım dökülüyor

Usul usul

Adım sonbahar.”

Not: 5 Ekim 2019 da yazmışım bu satırları… Bu gün 10 Ekim 2024…

Değişen bir şey yok. Foça’da zaman durmuş sanki…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yemek kitabı değil Kültürel Miras!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
İşte 'gülen' ilk fotoğrafı!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva