İZMİR - Kent halkının sesini duyarak gerçekleştirdiği sorumluluk projeleri ve yurtdışında katıldığı birçok sempozyumla Türkiye’yi yurtdışında da başarılı bir şekilde temsil eden Bornova Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır, başkanlık döneminde yaşadığı sıkıntıları dile getirirken, Bornova’da AKP ile CHP arasındaki makasın kapandığı söylentilerini de değerlendirdi.
Sındır, “Altı ayda bir memnuniyet anketi yapıyoruz. İddia edildiği gibi makas kapanmadı, aksine açıldı” diyerek net konuştu. Son aylarda İzmir gündemini meşgul eden stat konusuna da değinen Başkan Sındır, “Doğanlar’da 26 dönümlük bir yer gösterdik. Orada Şehir Stadyumu projesinin ihalesine çıktım. Bu yıl içerisinde projesini yaptırıyorum. Yaklaşık 15 bin seyirci kapasiteli güzel bir proje olacak.” müjdesini de ilk kez Milliyet Ege’ye verdi.
BAŞKAN SINDIR’IN MİLLİYET’E VERDİĞİ RÖPORTAJIN TÜM DETAYLARI
Siz akademisyen olarak ilk kez belediye başkanlığı yaptınız ve artık koltuğa oldukça alıştınız. Göreve başladığınız günlerde karşınıza çıkan öncelikli sorunlar neler oldu?
Bornova halkının en yoğun şikayeti kanalizasyon ve buna bağlı sorunlar. Beni en çok bu sorunlar yıprattı. İzmir’i bir çanağa benzetiyorum. Bu çanak, bir su havzası... Buraya düşen tüm yağmur, çıplak toprak bulamadığı için denize dökülemiyor ve seller oluşuyor. Bu ilçemizin en büyük sorunu... Altındağ, Çamdibi, Tuna Mahallesi, Doğanlar, Bornova merkez, Kızılay, İnönü gibi semtlerde seller oluyor. İkinci büyük sorunumuz ise toplu ulaşım. Toplu ulaşım planlaması kağıt üstünde oluşturulduğu için için yaşlılar, kadınlar çok uzak mesafelere otobüs duraklarına in-çık yapamıyorlar.
Kendilerine daha yakın otobüs geçişlerini talep ediyorlar. Toplu ulaşımı metro, tramvay gibi daha kapasitesi yüksek ulaşım araçlarına dönüştürüp, otobüslerde daha sık, mesafe olarak da birbirine daha yakın geçişlerini de sağlamak lazım. Üçüncü olarak, kapalı pazaryerleri ihtiyacı çok büyüktü. Bu yıl sonu itibarı ile 8 tane pazaryeri bitirmiş olacağım. Mevlana, Doğanlar, Pınarbaşı, Işıkkent, Evka-4 bitti. Şu anda Bornova merkez, Evka-3 ve Çamkule’nin ihalesine çıktım. Kandere pazaryerinin onarımını yaptık. Sokak arasındaki pazaryeri olayını kaldırmak istiyorum.
İlçe belediyelerinin elinde bulundurduğu yetkiler yeterli mi?
İlçe belediyesi başta başkanı olmak üzere o kentin içerisinde vatandaşın yaşadığı her sorunda birinci derece sorumlu tutulan kişi oluyor, ama yetkili o olmuyor. Buradaki çelişkiyi aşabilmek için çok iyi bir koordinasyon gerekiyor. İlçe belediyelere, ulaşım konusunda yerel yetkiler verilebilir. Ayrıca göreve geldiğimden bu yana yalnızca Bornova değil, bütün İzmir’de hatta Türkiye’de en büyük sorunlardan biri de istihdam. Beni zihnen, vicdanen en çok yoran konu istihdam. Vatandaş benden gelip gereklerini söyleyip iş isterken içiniz parçalanıyor.
Stat konusunda hedefiniz vardı, bir gelişme yaşandı mı?
Doğanlar’da 26 dönümlük bir yer gösterdik. Orada stadyum projesinin ihalesine çıktım. Bu yıl içerisinde projesini yaptırıyorum. Yaklaşık 15 bin seyirci kapasiteli olacak. Projeye göre bu kapasitenin arttırılabilmesi mümkün. Bornova, spor konusunda belki Türkiye’de örnek bir ilçe. Bizim 5-6 stadımız, nizami sahamız federasyon tarafından müsabakalarda kullanılıyor. Işıkkent spor tesisleri, yüzme kapalı ve açık yarı olimpik yüzme havuzları ile salon iyileştirmeleri, kamp tesisleriyle dört dörtlük bir tesis desteğimiz oldu. Ayrıca Bornova’da şehir stadyumumuz var. Genççlerimiz çok şanslı.
Neden il başkanlığında ithal bir adayı destekleme gereği duydunuz?
İthal değil, haksızlık etmeyin. İşi nedeniyle İzmir’den ayrılan birisi. Tabi bu bir tercihtir. Ancak şu an ki il başkanımız da ılımlı, iyi niyetli, üslubuyla daha olgun.
Bornova’da kentsel dönüşüm var mı?
Bornova’da şuan da Kızılay mahallesinde iki aşamalı bir kentsel dönüşüm çalışması yapıyoruz. Büyük bir yol kat ettik. Çamdibi ve Altındağ bölgesinde de planlarımız var. Çevre Bakanlığı’ndan bize bir yazı geldi. Afet riski taşıyan alanlar ve yapılarla ilgili belediyelerin tespit yapmamızı istediler. Benim yeni bir çalışma yapmama gerek yok. Bornova’da zaten bugüne kadar ruhsatsız olan ve yıkım kararı alınmış 6 bine yakın bina var. Ben yıkamıyordum çünkü ne ekipmanım, ne teknik donanımım var. Her yıl bütçede 3,5 milyon liraya yakın ödenek ayırıp ihaleye çıkıyorum, başvuran olmuyor. Bornova’nın hemen hemen her yeri afet riski taşıyan alanlar. Maalesef zemin sorunu var. Alüminyum toprak sıvılaşma özelliği var. Birçok yerde mutlaka dönüşüm gerekiyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik tarihi davanın, ilçe belediyelerde görev yapan bürokratları da etkilediğini kabul eden Sındır, “İkna ederek çalışmaları sürdürüyoruz ama onlara da kızamıyorum, çünkü anlıyorum” diyor…
Konuşmasına içtenlikle devam eden Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, özellikle İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyon sürecinin kendi belediyesinde de bazı sıkıntılara yol açtığını gizlemedi. Bürokratlarda imza atma korkusu yaşadıklarını söyleyen Sındır, “Yaşananları düşününce onları da anlıyorum” diyor. Dolu dizgin faaliyetlerine devam ettiklerini dile getiren Prof. Sındır, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocoğlu ile il ve ilçe seçimlerinde karşı karşıya gelmelerini de değerlendirerek, ilişkilerine açıklık getirdi.
Bornova’da mutlaka yapacağım dediğiniz flaş projeleriniz neler?
Belediye hizmet binası düşünüyoruz. Bunun için plan notlarında değişiklik yaptık. Bütün kamu hizmetlerini tek bir binaya taşımak, vatandaş devletle, belediyeyle, kamuyla olan bir işini kolaylıkla halletmesini sağlayacak bir yapılanma düşünüyorum.
Bornova Merkez Pazaryeri mutlaka yapacağım. Bu dönem yetişmese de, Bornova hizmet binası mutlaka gerekiyor. Bornova Büyük Sokak Sağlıklaştırma Projesi’ni mutlaka bitirmem gerekiyor. Altındağ Kültür Merkezi’ni, Altındağ Kapalı Spor Salonu ve Yeşilova Ziyaretçi Merkezi ve Sergi Alanı ihalesini mutlaka yapıp bitireceğim. Buna benzer birçok projemiz var.
Akademisyen olarak farklı bir dünya, belediye başkanlığı başka, adaptasyon zor oldu mu?
Belediye başkanlığımla ilgili bir sıkıntım olmadı. Tabii ki belediyeler, üniversite kurumları diğer kamu kurumları gibi kurumlar değil. Belediyeler çok farklı dinamikler var. Çalışanlar çok fazla dış etkenlerden etkileniyorlar. Kişisel ilişkiler, bir takım dengeleri korumak gerekiyor. Akademik olarak doğruları yapma gayreti içinde olurken, siyasetin kendi doğruları bazen farklı olabiliyor. Orada ikilem içerisinde kalabiliyorsunuz. Ama o kendi doğrularından bilimsel, akademik doğrulardan taviz vermemeye de gayret ediyorum.
Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyon süreci sizin çalışmalarınızı da etkiledi mi?
Evet tabii ki etkiledi. Sonuçta yaptığınız her iş, belediye başkanı ile ilgilidir. Doğrudan başında siz varsınız ama bu işlerin imzalarına gelince müdürler, onların altındaki şefler, yasal hiçbir sıkıntısı olmasa bile kafalarında herhangi bir tereddüt olduğu için imza atmaya çekiniyor. Daha önce böyle bir şey yokken sakınma, imzacı olmama gibi şeyler süreci yavaşlatıyor.
Görüyorum ki çalışanlarımız da bu korku var. Diliyorum ki bu en kısa zamanda aşılır.
AKP ile makas daralmadı
Önümüzdeki yerel seçimler için makasın daraldığı ilçelerden biri Bornova olarak gösteriliyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
Kesinlikle doğru değil. Makas açılmıştır. Bornova’da 2007 seçimlerinde Manavkuyu, Osmangazi ve Bornova da olmak üzere 33 mahalle Bornova’daydı. Bu mahalleleri çıkardığımızda, CHP’nin yüzde 31,5 olan oy oranı, yaklaşık yüzde 41’e çıkarak 9,5 puanlık bir artış gösterdi. CHP oy oranını 9,5 puan yükseltirken, AKP ancak 4,5 puan yükseltebilmiştir. Biz 2009 yerel seçimlerinde 48 bin oy civarında fark attık. Yerel seçim olursa yüzde 60’ı hedef alıyorum bunu görebiliyorum.
İlçe belediyelerinin sorunun çözümü etkili bir koordinasyon sağlanmasında diyorsunuz ancak bir süre önce Aziz Bey’e muhalif başkanlar arasında yer almıştınız. Şimdi Büyükşehir Belediyesi ile aranızdaki ‘koordinasyon’ nasıl gidiyor?
Bizim Büyükşehir Belediyesi ile hiçbir sorunumuz olmadı. Münferit şeylerimiz olmadı değil, oldu. Bazı plan değişiklikleri kabul edilmedi, onlar ayrı. Ne siyaseten ne de bir başka şekilde Büyükşehir Belediyesi ile atışma içerisinde olmadık. Tek dileğimiz vardı; bu bahsettiğimiz konular üzerine Büyükşehir Başkanımız Aziz Kocaoğlu’yla görüşelim, bu koordinasyon eksikliğini giderelim. Onun dışında bir problemimiz yok.
Bornova aynı zamanda Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da ilçesi. Ama neden sizin aranızda kardeşlik gibi bir hava hissedilmiyor. Buna bir yorumunuz olabilir mi?
Ben işimi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Siyaset ayrı bir konudur. İşimi doğru yaptığım sürece CHP de burada yücelir,. Hiçbir partili bir diğer partiliye hele ki yönetim kademesinde bir kişi ise saygısızlık etmemesi gerekir. Birbirinizi sevmeyebilirisiniz, ama saygıda kusur etmemek gerekir. Aziz Başkan’la hiçbir zaman kavga, gürültü içerisinde olmadım.
Onun tercihleri başka olabilir, benimkiler başka olabilir. Ama biz işimizi, vatandaşa en iyi şekilde yapmakla mükellefiz. Bunu iyi yapabildiğimiz oranda siyaseten de var oluruz. Aziz Başkan’la her zaman el ele, kol kola olmamızın gerekmediğini düşünüyorum. Saygıda, sevgide hiçbir kusurum olmamıştır. Doğrusu s Aziz Bey’in de bana karşı negatif bir tavrı olmamıştır.
Belediye başkanlığını sevmiş gibi görünüyorsunuz...
Halka hizmet ediyor olmak ve bunun karşılığını görebilmek insana moral veriyor. Sizi moral olarak besleyen tek şey halkın sevgisi. Siyasetin kendi içindeki mücadeleleri, sorunları oluyor ve bunlar zaman zaman insanı yorabiliyor. Ne kadar yorulursanız yorulun, halkın bir sevgi ifadesi sizin hemen moralinizi yerine getiriyor.
Rio + 20 zirvesinde konuşma yaptınız...
Küresel kalkınma temalı bir zirveydi. +20 ise, 1992 zirvesinden 20 yıl sonrasını ifade ediyor. Aslında tam anlamıyla “Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi” demek. Birleşmiş milletler tarafından organize ediliyor. EXPO zirvesi gibi bir platform. Biz de belediye olarak yaptığımız çalışmalardan bahsettik. Bornova Belediyesi olarak, 10 maddeden oluşan küresel ilkeler sözleşmesine imza attık. 2020 yılına kadar kent içerisinde karbondioksit salımını yüzde 20 oranında azaltmayı tüm dünyaya taahhüt ediyorsunuz.“
Büyükşehir başkanlığıyla ilgili zaman zaman isminiz geçiyor...
Bir belediye başkanı görevde iken, aynı partiden bir başka belediye başkanı ve ya partilinin, daha henüz seçim ve aday belirleme sürecine girilmeden adaylık ifadesinde bulunması şık olmaz. Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kim istemez. Ancak konu isteyip istememek değil. Esas olan mevcut başkana saygı duyup, onun başarılarını desteklemektir.
15
8
Künye
İletişim
Facebook
Twitter
Google+
RSS
Sitene Ekle
Günün Haberleri