Can ÖZLÜ/EGEDESONSÖZ / Özel - 130 sanığın ‘çete üyesi’, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da ‘çete lideri’ sıfatıyla ve 397 yıl hapis istemiyle yargılandığı davada ikinci perde dün kapandı. Tutuklu 18 sanığın hakim karşısına çıktığı son duruşmada, 17 sanık tahliye edilirken, örgüt lideri olmakla suçlanan Genel Sekreter Pervin Şenel Genç’in tutukluluk halinin devamına karar verildi. Yeni yargılama paketi gereğince adli kontrol uygulamasını da kapsayan kararlar sonrası, savunma avukatlarının ve CHP’nin nasıl bir yol izleyeceği de merak konusu oldu.
MEMURLARIN YARGILAMA ŞEKİLLERİNE İTİRAZ
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanan 3. Yargı Paketi’nin, devlet memurlarının yargılanma usulünü kapsayan geçici 3. Maddesi’nin 6. Fıkrası ise davaya yeni bir boyut kazandırdı. Savunma avukatları, yeni yargı paketine göre; bundan sonraki davalarda devlet memurlarının yargılanması için İçişleri Bakanlığı’ndan izin alınması gerektiğine hükmeden maddesinin, anayasaya aykırı olduğunu, aynı hususun, mevcut yargılamalar için de geçerli olması gerektiğini savundu. Yeni maddenin, Büyükşehir Davası’nı da kapsaması gerektiğini savunan hukukçular, Büyükşehir Belediyesi bürokratlarının yargılanmalarının bu sayede düşeceğini, bürokratların, ancak bakanlık izni ile yargılanabileceğini belirtti. Büyükşehir Belediyesi avukatları, ‘Asrın Davasını’ yakından ilgilendiren madde ile ilgili haklarını aramak için, konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıma kararı aldı!
İTİRAZ MAHKEMEYE YAPILACAK
Hukukçular tarafından hazırlanacak şikâyet dilekçesinde, yeni yargı paketinde yer alan ve devlet memurlarının yargılanma usullerini kapsayan geçici maddenin mevcut davalarda uygulanamıyor olmasına itiraz edilecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi Davası’nda yargılanan bürokratların kaderini değiştirmesi beklenen dilekçe, önümüzdeki hafta İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulacak. Mahkeme heyetinin, itirazı yerinde bulması halinde dosya Anayasa Mahkemesi’ne gönderilecek. Davayı yakından takip eden ana muhalefet partisi CHP de hukukçulardan ayrı bir girişim ile aynı madde hakkında Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak değişiklik talep edecek. Anayasa mahkemesi itirazları kabul eder ve geçici maddenin değiştirilmesine hükmederse, devam eden davaları bulunan devlet memurlarının yargılanmaları için de bakanlık onayı zorunlu kılınacak ve davalar düşecek. Bakanlığın onay vermesi halinde ise savunma avukatları Danıştay’a başvurma hakkını elde edecek.
“TAHLİYELERDEN SONRA ETKİN SAVUNMA”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun avukatı Ercan Demir, konu ile ilgili ayrıntılı bilgi verdi. 17 tahliyenin, örgüt şüphesini büyük oranda ortadan kaldırdığını ancak Genel Sekreter Pervin Şenel Genç’in tutukluluk halinin devam etmesinin kendilerini üzdüğünü belirten Demir, tahliyelerin ardından davanın esasına yönelik daha etkili çalışabileceklerini söyledi. Demir “Aslında davanın esası ile bir karar verilmiş değil. Bizim de davada en çok önemsediğimiz şey insanların tutuklu yargılanması problemiydi. Üçüncü yargı paketi programı ile Ceza Muhakemesi Kanunu değiştirildi. Sanıkların, yargılandıkları davaların ceza üst sınırları kaldırıldı ve mahkeme bir kısım sanıkların adli kontrol ile bazılarının ise koşuluz salıverilmesine karar verdi. Sanıkların tutuklu olmamaları hali, yargılamayı engelleyecek bir hal değil. Tutukluluk hali, sağlıklı savunma açısından bizi sıkıntıya sokuyordu” dedi.
BAKANLIK İZİN VERMEZSE DAVALAR DÜŞECEK!
Tahliyeler ile birlikte, davanın esasına yönelik daha etkin savunma çalışmaları yapabileceklerinin altını çizen Avukat Demir, Pervin Şenel Genç ile ilgili gerekli itirazların da yapılacağını söyledi. Anayasa Mahkemesi’ne başvurmak için kapsamlı bir hazırlık içinde olduklarını söyleyen Demir “Pervin Hanım’ın tutukluluk halinin devam etmesi kabul edilebilir bir şey değil. Serbest bırakılması davanın gidişatını engellemezdi. Yeni Yargı Paketi’nin yürürlüğe girmesinden sonraki açılacak davalarda, devlet memurlarının yargılanması için Bakanlıktan izin alınması, mevcut davalarda ise bu iznin kapsam dışı bırakılması anayasaya aykırıdır. Mahkeme bunu iptal edecektir. Pervin Hanım ile ilgili itirazların yanı sıra, bu madde ile ilgili de. Anayasa’ya aykırılık itirazında bulunacağız. Geçici 3. maddenin 6. fıkrasının değiştirilmesi halinde, belediye bürokratlarının yargılandıkları davalar düşecek. Bakanlık izin verirse de hakkımızı Danıştay’da arayacağız. Bizim dışımızda, ana muhalefet partisi CHP de bu maddenin değişmesi için Anayasa Mahkemesine gidecek” diye konuştu.
KARARI KİM NASIL YORUMLADI?
Dün yaşanan tahliyeler İzmir Büyükşehir Belediyesi ve CHP örgütünde geniş yankı buldu. Dava sürecinde ve tahliyeler sırasında sanıkları yalnız bırakmayan partililer, 17 sanığın serbest bırakıldığı ancak Pervin Şenel Genç’in tutukluluk halinin devam ettiği gecede buruk sevinç yaşadı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile birlikte geç saatlere kadar Buca Cezaevi’ndeki tahliye sevincine ortak olan CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin ve partili milletvekilleri, duygularını dile getirdi. Yargılamanın hukuksuz ve adaletten uzak olduğuna dikkat çeken partililer, Genel Sekreter Pervin Şenel Genç’in de bir an önce özgürlüğüne kavuşması temennisinde bulundu.
CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin: Genel olarak iyi bir sonuç ama Pervin Hanım’a gerçekten üzüldük. Hukuk kararları ile ilgili yorum yapılmaz ama uzun yıllar tartışılacaktır. Bu dava, Türk hukuk tarihine bir ibret vesikası olarak geçecektir. Ailelerin sevinmesi önemli. Onlar adına mutluyuz. Umuyorum Pervin Hanım da görevinin başına döner. İzmirliler bu davaya çok özen gösterdiler. İzmir’in yargılandığını artık herkes biliyor. Bütün İzmirliler, dava sürecinde öyle ya da böyle bize destek oldular. Hayırlısı olsun herkes için.
CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel: Sayın Cumhurbaşkanımızın da söylediği gibi bu davada cebir yok, şiddet yok, haksız zenginleşme yok, çıkar sağlama yok. Bu olağan bir dava değil. Bu insanlar bunca zamandır hapiste yattı. Bunun hesabını kim verecek. 15 aydır içeride kalan Pervin Hanım’ın çektiği sıkıntıların hesabını kim verecek. Bu çağda, benim ülkemde böyle bir dava görülüyor olması bile benim içimi parçalıyor. Duruşma salonunda bir kez daha hissettik ki orada yargılanan İzmir ve İzmirlidir. Başta Büyükşehir Belediye Başkanımız olmak üzere 100 tane bürokratı işinden etme ve kamu zararı yaratma davasıdır bu. İnsanların niteliği, emek, bunca zamandır hapishanede tutuluyor hem de toplamda 11 gün 88 saat bu insanlar duruşma salonunda tutuldu ve çalışmaları engellendi. Bunun bedelini kim öder. Hizmet etmenin önüne geçildi. Devlet memurlarını yargılama kanununa göre yapılacak yargılamalar yerine, bu insanları sevdiklerinden ayrı bıraktılar. Bu ucuz bir şey değil. Özgürlüğün bedeli bu kadar ucuz olmamalı.
CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu: Bütün duruşma sürecinde gördüğümüz ve bizim istediğimiz, bu davanın görülmemesi gereken bir dava olmasıydı. İzmirliler iyi bir sınav vererek Büyükşehir belediyesine sahip çıktı. İkincisi, tutuklu arkadaşlar, hiçbir mahkemede görülmeyecek kadar, mevzuatı bildiklerini ve kurtulayım diye suç atmadıklarını gösterdi. Haberleri olmadan benzer savunmalar yaptılar. Bugün beklentimiz bütün arkadaşların tahliye edilmesiydi. Burada en büyük üzüntümüz Pervin Şenel Hanım’ın tutukluluk halinin devamı oldu. Pervin Şenel Genç’in salınmaması ve bazı arkadaşlarımızın adli kontrol getirmesi, mahkeme heyetinin yaptığı yanlışların açığa çıkmaması için bir taktik olduğunu düşünüyorum. Umarım Genç’i de aramızda görürüz bir an önce. Davanın baştan reddedilmesi gerektiğini onlar da biliyordu.
CHP İzmir Milletvekili Hülya Güven: Tabiî ki beklediğimiz tüm arkadaşlarımızın serbest kalmasıydı. Tahliye olanlar için sevindik ama Pervin Hanım’ın içeride kalması ile buruk bir sevinç yaşadık. Büyük bir haksızlık olarak görüyorum. Umarım en kısa zamanda o da aramızda olacaktır.
CHP İzmir Milletvekili Musa Çam: Yaklaşık bir buçuk yıldır devam eden İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndeki haksız ve adaletsiz yargılama dün akşam, doğru ve mutlu bir kararla sonuçlandı. Arkadaşlarımızın tahliyelerinin olmasından mutluluk duyuyoruz. Genel sekreterimizin içeride tutulması bizlere buruk bir sevinç yarattı. En kısa sürede Pervin Şenel Hanım’ı da aramızda göreceğimize inanıyoruz.