HABERLER>POLİTİKA
6 Haziran 2011 Pazartesi - 09:22

İzmir, Başbakan Erdoğan’ı şaşırttı

Başbakan Erdoğan'a, mitinglerde kendisini etkileyen bir şey olup olmadığı soruldu, o da, 2002 ile bugünkü İzmir arasındaki farkı gösterdi.

İzmir, Başbakan Erdoğan’ı şaşırttı

ANKARA - "Facebook çok sanal ve maalesef çok çirkin. İnsanların yaşam biçimleriyle istendiğinde çok çok farklı bir şekilde oynanabilecek... Ben bu şeyleri oralarda gördüğüm için bu tür şeylerin içinde olmuyorum."
 
Başbakan Erdoğan, bu açıklamayı da yaptığı 32. Gün programında Mehmet Ali Birand'ın sorularını yanıtladı.
 
Erdoğan, "Mitingler esnasında çok etkilendiğiniz bir olay var mı?" sorusuna 'İzmir' yanıtını verdi.
 
Erdoğan'a yöneltilen sorular ve verilen yanıtlar şöyle:
 
— Seçim kampanyası döneminde parti liderlerinin kullandığı üslup sert. Niye bu sertlik? Bunca şeyden sonra, seçimden sonra el sıkışıp konuşabilecek misiniz bu insanlarla?
''Sert konuşma, üsluptan ziyade hakarete bakıyorum... Düşünün ki bir genel başkan çıkıyor, Tayyip Erdoğan için 'ben onun dişlerini sökeceğim' diyor. Bu nasıl bir siyaset? Sen hesap uzmanı mısın, bir siyasi partinin genel başkanı mısın, yoksa bir diş hekimi misin, nesin? Böyle bir yaklaşım olabilir mi?''
 
— Ama siz de sertsiniz, hakaret anlamında demiyorum ama uysal bir insan imajınız yok.
"Hayır. İmaj noktasında böyle birşey diyorsanız, bu doğrudur. Benim yüksek tonda bir üslubum vardır, böyle konuşurum. Ama ben kalkıp da Kılıçdaroğlu'na veya Bahçeli'ye 'bölücü başı' ifadesini kullanmam, 'Apo ile işbirliği yapıyor' demem.
 
Ama şunu derim; bana 'Apo ile işbirliği yapıyor' diyene 'Bunu ispat etmezsen, bunu açıklamazsan namertsin' derim. Aynısını Kılıçdaroğlu'na da derim. Benim aileme girerse, çoluğuma çocuğuma girerse buna benim birşey söylemem lazım.
 
Şimdi kalkıyor ikide bir birşey söylüyor; 'dünyanın en zengin liderlerinden bir tanesi'. Bu bir mükellefiyet getirir. Çık açıkla. Bizim bütün beyannamelerimiz mecliste. Meclisteki beyanname beni nereye oturttuysa ben oyum. Benim durumum o.
 
HOPA'DA YAŞANANLAR
Benim konvoyum taşlanıyor. Otobüsümün camları, çerçeveleri parçalanıyor. Taşlardan bir tanesi de benim korumama isabet ediyor... Bunu görünce benim kan beynime fırlıyor. Ben orada artık daha sessiz kalabilir miyim, sakin kalabilir miyim?
 
Bir tarafta CHP'nin orada dev pankartını görüyorum, o pankartın yanında 'Tek yol sokak, tek yol devrim. Halkevleri'. Hepsi onun etrafında toplanmış. Bu CHP'yi rahatsız etmemiş demek ki.
 
Niçin sen onlarla beraber anılıyorsun? Oradan pankartını kaldırtırsın veya onlarla beraber onlarla bulunmazsın. Biz orada 'Tek yol sokak, tek yol devrim' diyenlerin çok ciddi hışmına uğradık. Bunlar BDP destekli şeyler aynı zamanda. Burada yapılan bu olayda ister istemez oraya tepkim olmuştur."
 
— Otobüste kime kızdınız?
"Valiye kızdım, emniyet müdürüne kızdım. Nasıl kızmayayım? Çünkü kendileriyle bu noktada bir gün önceden ilgili arkadaşlarım tedbir alınması noktasında kendilerini uyardılar."
 
''İZMİR FARKLIYDI'' 
— Mitingler esnasında çok etkilendiğiniz bir olay var mı?
"İzmir'de yaşadığım olay çok farklıydı. Ben doğrusu dün İzmir'de böyle bir şeyi pek de beklemiyordum. Bir 2002 seçimlerindeki İzmir'i düşünüyorum, bir de bugünkü İzmir'i düşünüyorum. Şimdi gerçekten zirve yapmış vaziyette."
 
— Facebook veya twitter'da neden yoksunuz?
"Facebook çok sanal ve maalesef çok çirkin. İnsanların yaşam biçimleriyle istendiğinde çok çok farklı bir şekilde oynanabilecek... Ben bu şeyleri oralarda gördüğüm için bu tür şeylerin içinde olmuyorum..."
 
"Sayın Kılıçdaroğlu dağıtılan 'kitaplardan dolayı katılım payı alınıyor' diyor. Ben, ispata davet ediyorum, nerede katılım payı alınmış bunu ispat etsin. Dürüst değil, yalan söylüyor. Dürüst ol, dürüst. Kim veriyorsa bu aklı, aldatıyorlar seni."
 
— Bu kampanya, bundan önceki kampanyalarla karşılaştırıldığında, bize farklı bir Recep Tayyip Erdoğan gösterdi. Bundan önce, reformcu, tabuları yıkan, cesur ve liberal bir Recep Tayyip Erdoğan vardı. Bu kampanyada daha milliyetçi, daha katı imajı geldi. Bunun sebebi seçimler mi ve bu seçimlerden sonra değişir mi?
"Bizim, o reformist yapımız aynen devam ediyor. Sürekli kendini yenileyen bir parti imajı ve partimiz var... Biz, 8,5 yıllık iktidarımız döneminde Cumhuriyet tarihinde yapılmayanları yaptık. Anayasa değişikliğinden tutunuz, bu ülkede yargı reformuna varıncaya kadar...
 
— Amerikan Büyükelçisi 'bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu' demişti. Bir çelişki çıkıyor ortaya. Sizin, eleştirilere tepkiniz var. Nuray Mert, bir yazı yazdı, 'O'na bedelini öder' dediniz. Abbas Güçlü, 'Burada işler iyi gitmiyor' dedi. İnan Kıraç, bir şey söyledi. 'Bak, dikkat et' uyarısı geldi sizden. Bu noktada 'keşke, söylemeseydim' dediğiniz şeyler var mı?
"Hepsini hesap ederek ve güvenle söyledim. Ben önce düşünürüm ondan sonra konuşurum. Bayan Mert, Dersim'de bizim yaptığımız yolların mukayesesini yapıyor. Dersim'de yapılan 'yolların, o zaman güvenlik güçlerinin hareket planı içinde yapılmış yollar olduğunu' söylüyor. Bugünün yapılan bölünmüş yollarının da yine bu şekilde güvenlik güçlerinin harekat planları için yapıldığını söylerse, ben burada...
 
Fikir özgürlüğü değildir bu. Bu ülkede, bir hizmet ehlini, kalkar da adeta güvenlik harekatı için, adeta bir darbe mantığı içerisinde bir yaklaşıma zemin hazırlamak, onun alt yapısını yapmak diye bu iktidarı değerlendirirseniz, bunun da cevabını alırsınız... Ben de kendi özgürlüğümü kullandım. Bundan daha ağır bir hakaret bu hükümete nasıl olabilir.
 
(Abbas Güçlü'nün yorumları) Burada da şifre falan konuşuldu. Soruyorum, eğer bu YGS imtihanlarında kopya yoksa, o zaman bunun başındaki insana bu saldırı niye? Bu insan, süreci yanlış idare etmiş olabilir. Süreci yönetmek ayrı bir olay, kopyaya fırsat vermemek ayrı bir olaydır
 
Daha önceki ÖSYM Başkanı, KPSS'nin içine etti.. Onunla ilgi bir dava açılmadı, yazı yazılmadı. Peki, bu adama niçin bu kadar yükleniyorsunuz? Lütfen, bunu bir araştırın. Ben, biliyorum o yüklenme sebeplerini..."
 
— General Alan için bir şey söylemiştiniz. 'Ayağa kalkmadı, onun için tutuklandı Silivri'ye gitti' gibi izlenim çıktı? Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
"Ne alakası var. Öyle bir algı yok. Bazı gerçeklerin bilinmesi lazım. Ben, Sayın Özkök'ün Genelkurmay Başkanlığı döneminde 18 Mart kutlamalarına gidiyorum. Üstelik orada bir de yalan var.
 
18 Mart kutlamalarında neredeyse, fevkalade bir olay olmadığı sürece biz şehitliğe anında ineriz, dakik ineriz. Her şey orada programlandığı gibi yürür. Oraya, Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı geliyor, protokolde olan herkes ayağa kalkıyor. Bu beyefendi ayağa kalkmıyor. Bunun bir defa, ön kabulleri var. Hele hele Türk Silahlı Kuvvetlerin içinde olan birisi, nasıl emir komuta zinciri içerisinde ayağa kalkıyorsa, orada ayağa kalkıp selam durur. Selam durmuyorsa, gereği yapılır."
 
— Bunun için mi terfi edemedi?
"Terfi kararı YAŞ içerisinde, zaten olsa öyle bir şey... Ben, Genelkurmay Başkanımızla bunları konuştum. Böyle bir şey olsa zaten, kesinlikle muhalefet şerhini bizler koyarız."
 
— Yani cezalandırırdınız
''Kesinlikle, engellerdik. Çünkü, böyle bir durum olduğu sürece, Türk Silahlı Kuvvetleri, sağlıklı bir geleceği üstlenemez. Kendi üssüne karşı davranışı ne ise Başbakan'a karşı davranışı, hayda hayda çok daha farklı emir komuta zinciri içinde olması gerekiyor.
 
Engin Alan daha sonra vakfın başına getirildi. Benim, bundan haberim yoktu. Çok açık konuşuyorum. Vakfın başına getirilme olayını bilseydim, ben onu da engellerdim. Çünkü, böyle bir insanın vakfın başına gelmesi yanlış bir olaydır. Oraya kazandıracağı da herhangi bir şey yoktur. Vakfın başına çok daha kalifikasyonu yüksek insanlar da getirilebilirdi. Mesela, ikinci uzatılma olayı gündeme gelmişti. Ben Sayın Işın Paşa'ya 'Hayır, O bir dönem yaptı, yeter' dedim."
 
— Artık bütün terfileri fiilen yapıyorsunuz?
"Benim ilgi alanım içinde ise, evet."
 
— Gazetecilerin üzerine karanlık bir bulut çökmüş gibi ortam var. Nedim'den bahsediyorum, Ahmet'ten bahsediyorum. Seçim sonrası bu konuyla yasal bir düzenleme yapılıp yapılmayacağı?
"Şu anda içeride olan yazar, çizer diye geçinen bunların içerisinde şahsen benim, Cumhurbaşkanımın, birçok arkadaşlarımla ilgili öyle kitaplar yazanlar var ki bu kitaplar şu anda ne fikir özgürlüğü, ne düşünce özgürlüğü içerisinde değerlendirilebilir. Burada hakaretin, yalanın daniskası var. Çok açık konuşuyorum belden aşağı her türlü vuruş var. Bunlar sizin çok iyi tanıdığınız bildiğiniz yazarlar, çizerler. Öyle karikatürler, öyle resimler var ki bu resimlerin anlatılması, izahı mümkün değil.
 
Mesela siz Ahmet Şık, şu, bu filan bunlar için bu kadar düşünüyorsunuz ama mesela Mehmet Metiner için bunu düşünmediniz, Mehmet Metiner için aynı kıyametleri koparmadınız. Mehmet Metiner ölümle tehdit edildi...
 
Cizre'deki yurtla ilgili hiç ciddi manada medyada bunlar manşete girmemiştir. Daha ne olacak? Bir yurt molotoflarla bombalanıyor ve bu örgütün şu anda arkadan desteklemiş olduğu parti hala yazılı ve görsel medyada ciddi destek alıyor. Bunları biz hala özgürlük planında mı değerlendireceğiz?"
 
— Açılım bitti mi?
"Hayır hayır asla."
 
— Seçimlerden sonra barıştan çok çatışma ortamına girecekmişiz gibi bir korkum var. Korkmakta haklı mıyım?
"Bunu şu anda konuşmak bana göre yanlış. Bunu seçimden sonraki Meclis aritmetiği ortaya çok daha net koyar."
 
— Çözüm için siz BDP'yi artık muhatap görmüyormuşsunuz gibi bir izlenim var bende.
"Yani çözüm noktasında çözüm yaklaşımları yok. Şu anda da görüyorsunuz, kendilerinin girmediği yerde oyunu CHP'ye... Eğer orada CHP güçlü değil MHP güçlü ise oyunu MHP'ye vermek gibi ses kayıtlarını, önümüze veya önünüze getirdiler. Bunlar çok açık net bazı gelecekle ilgili adımların hangi istikamette olduğunu gösteriyor."
 
— Seçimden sonra önceliğiniz, anayasa mı, Kürt sorunu mu, ekonomi mi?
"Bunların hepsini ayrı tahlil etmek lazım. Bizim ilk etapta atacağımız adım yeni anayasadır. Ama bu Meclis aritmetiğiyle alakalı bir konudur."
 
— Askerle ilişkiler artık rayına oturdu mu?
"Bizim 8,5 yıllık süreç içerisinde gerçekten TSK, anayasal tanımdaki konumuna diyebilirim ki oturmuş vaziyette. İlişkilerimiz gayet iyi bir şekilde devam ediyor." (ajanslar)

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
büyük usta 6 Haziran 2011 Pazartesi 15:16

büyük usta izmir değişti.bu kez oyumuz sana.yeterki chp den kurtar bizi.

Yorumu oyla      16      8  
ismail 6 Haziran 2011 Pazartesi 13:55

taşıma su ile değirmen dönmez...

Yorumu oyla      14      10  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
CHP’nin 12 Haziran provası yoğunluğa takıldı
Seçim günü sandıklardan çıkan oyların sayısını internet üzerinden takip ...
Kamalak: Doğmamış çocuklar bile borçlu!
12 Haziran seçimleri için son dönemece girilirken Saadet coşkusu ve heyecanı, ...
'Atatürk'te birleştik, bağımsız Türkiye için geliyoruz'
Cumhuriyet Güçbirliği’ne 14 siyasi parti yöneticisinden gelen desteğin ...
 
'Olabilir dava gelsin bakarız'
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Başbakan Erdoğan’a yönelik, ...
'Bu eser yayımlandan ölürsem cenazeme gelmeyin'
ATABE (Atatürk’ün Bütün Eserleri)‘nin 30. son cildinin tamamlanması onuruna ...
MHP'den 100 soruna 100 çözüm
''Bu iktidar, tükenmiş, insanlarımızın beklentilerine cevap verememiştir'' ...
 
‘Karşıma çıkman için 3 şart lazım'
Başbakan Erdoğan'a "1923 ruhunu taşımıyorsun, 2023'ten söz edemezsin" ...
Vural: Sülün Günay, sülün Yıldırım
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, AK Parti'nin ''35 İzmir, 35 Proje'' ...
Dağ: Küresel krize rağmen büyüdük
AK Parti İzmir 2. bölge milletvekili adayı Hamza Dağ, Kemalpaşa’da 5. ...
 
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
‘Gönülsüz bekarlar’ için bakanlar devreye!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
34 yıldır katilleri nasıl bulunmaz?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İmamoğlu yalnız mı bırakılıyor?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Büyük İnsanlık İçin: MikroRNA!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Atatürk’ten rövanşı alacaklar da…
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Halkın gerçek gündemi sahnede!
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (10) 'Bak Postacı Geliyor'
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva