İZMİR - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, taşeronlaşmanın bitirilmesi gerektiğini belirterek, ''Büyükşehir Belediyesinde her şirket için ayrı sözleşmeler yumağı var. Birleştirelim, tek tip olsun. Toplu sözleşmelerde benim kafam karışıyor. Nereye ne para verdiğimi anlayamıyorum'' dedi.
Ege Belediyeler Birliği olağan meclis toplantısı, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Salonu'nda yapıldı. Ege Belediyeler Birliği başkanlığını da yürüten Aziz Kocaoğlu başkanlığında yapılan toplantıda, encümen üyelikleri seçimi yapıldı.
Gizli oyla belirlenen 7 encümen seçiminde mevcut encümen üyeleri Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Denizli Çardak Belediye Başkanı Mustafa Kocazeybek, Manisa Kula Belediye Başkanı Selim Aşkın, Tire Belediye Başkanı Tayfun Çiçek, Uşak Belediye Başkanı Ali Erdoğan, Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak ve Kütahya Belediye Başkanı Mustafa İça, yeniden göreve getirildi.
Toplantıda, 2009 mali yılı idare ve kesin hesapları görüşüldü ve oy birliğiyle kabul edildi.
Dilek ve temenniler bölümünde, turizm bölgelerindeki belediye başkanları, yazın artan nüfus nedeniyle personel sıkıntısı yaşadıklarını söyledi.
Başkan Aziz Kocaoğlu da aynı sorunun İzmir'de de yaşandığını belirterek, ''İnsanlar, Gümüldür, Urla, Çeşme gibi bölgelere gidiyor. Karşıyaka, Konak ve Bornova gibi ilçelerimiz boşalıyor. Boşalan belediyelerimizden turizm bölgelerindekilere takviye yapılıyor. Bu köklü bir çözüm değil. Yazın geçici eleman statüsüyle belediyelerin elinin rahatlatılması lazım. Yaz-kış nüfus paçalına göre İller Bankasından gelir alınması lazım. Sadece nüfus kriteri, belediye gelirleri için sağlıklı kriter değil. Birçok faktör değerlendirilmeli. Belediye gelir yasası çıkmadı, bu yüzden belediyelerin hepsi zor durumda'' dedi.
Belediyelerin toplu sözleşmeler nedeniyle de zorluklar yaşadığını belirten Kocaoğlu, şöyle devam etti: ''Devlet kurumları 'taşeronlaşma' adı altında bir sistemle gidiyor. Taşeron işçisi 564 liraya geçici işçi statüsünde çalışıyor. Bu doğru bir şey değil. Biz şu anda üretimde Uzak Doğu ile rekabet edemiyoruz, işçilik maliyetleri Uzak Doğu'nun çok üzerinde. Üretmek, kalkınmak zorundayız. Ne 564 liraya geçinmek mümkün ne de aynı işi yapan işçiye 3 bin lira verilmesi doğru. Bunun düzeltilmesi lazım. Muhalefet partisinin belediye başkanı olarak Türkiye Belediyeler Birliğinde söyledim. Toplu sözleşmeyi iki sene donduralım. Toplu sözleşmeyi iki ayaklı yapalım. Kazanılmış haklar sürsün. Sadece sendikalı işçiyi değil taşerondaki işçiyi de korumak gerekiyor. Taşeronda işçi bırakmak, insan haklarına aykırı bir sistem. Kazancı, maliyeti müşterek paylaşmak gerekir. İşçiliğin tabanı gibi tavanı da belli esnekliklerle belirlenmeli. Popülist politikalar olmasın. Toplu sözleşmelerde benim kafam karışıyor. Sözlükte kullanılmayan sözcük kalmamış. Nereye ne para verdiğimi anlayamıyorum. Büyükşehir Belediyesinde her şirket için ayrı sözleşmeler yumağı var. Birleştirelim, tek tip olsun. Sendika başkanlarını topladım, 'Ben taşeronlaşmayı kaldırayım, siz de bunları bunları yapın' dedim. Bir işçi 5 lira alırken aynı işi yapan işçi 25 lira alıyor. Belediyede 800 lira 900 lira, giydirilmiş ücretlerle bin 500 lira ücret verildiğinde taşerondaki işçi de memnun kalacak. Hiçbir belediyenin İller Bankasından aldığı pay, işçi ücretlerine yetmiyor.''
Toplantıya katılan belediye başkanları, Kalkınma Ajansları için belediye bütçesinden yüzde 1 pay aktardıklarını, bunun yüksek olduğunu, borçlu belediyelerin de projelerine destek alamadıklarını söyledi.
Başkan Kocaoğlu da bir temenni kararı alınması gerektiğini belirterek, belediyelerden aktarılan payların yüksek olduğunu, yeniden bir düzenleme yapılması gerektiğini ifade etti. Toplantıda temenni kararı oy birliğiyle alındı.