An itibarıyla…
60'lı yaşlarını süren erkeklerin idolüydü…
Ne filmleriyle…
Ne de şahane şarkı sesiyle…
O'nda…
Başkalarında ender bulunan bi'özellik vardı…
Büyüleyici bir güzellik ve…
İnanılmaz bir çekicilik…
Bakın siyah-beyaz fotolarına…
Bana hak vereceksiniz…
***
Bu şahane esmere neden 'Romalı Perihan' diyorlardı?
Hayatı boyunca…
Gerçek adı 'Perihan Benli'yi neden kimse hatırlamıyor?
Film gibi bir hayat…
Nasıl oldu da…
İstanbul Bağcılar'daki bir hastane odasında…
74 yaşında sönüp, ebedi bir karanlığa yol aldı?
Hepsinin cevabı geliyor…
***
Annesi ve babası Boğaziçi mezunu…
İstanbul doğumlu ama…
Gözlerini asıl açan İtalya'nın başkenti Roma…
Dört yaşında iken ayak bastığı…
Avrupa'nın 'çizme' şeklindeki ülkesi İtalya'da büyüyor…
Annesinin…
O teşvik edici sözlerini hayatı boyunca unutmuyor:
'Sanatçı olacaksın Peri'ciğim… Allah seni böyle yarattı…'
Annesini can kulağıyla dinledi…
Dinleyince de…
Avrupa'nın 60'lı, 70'li yıllarında…
Unutulmaz 'Türk Lokumu' lakabını kendisine yakıştırdılar…
Bakın künyesine…
Şöyle yazıyor:
'Türk soprano, soylu, ressam, manken, köşe yazarı ve oyuncu…'
Bu gurur…
Bugünün yıldız sanatçılarının kulağına küpe olsun!
***
İtalya'nın sanat çevresi Perihan'a çabuk ısındı…
Simsiyah gözleri, pürüzsüz teni…
Neşeli, şuh kahkahaları ile Roma gecelerindeki galaların…
Işıldayan yıldızı oluvermişti…
14 yaşında ilk filmini çekmek için gittiği Mısır'ın başkenti Kahire'de…
Dünya Starı Ömer Şerif'le tanıştı…
Sonra Roma'da yine karşılaştılar…
Peki, sevgili oldular mı?
Hayır!
Ama aşk dedikodularının sonu gelmiyordu ki…
***
O'na hep 'Romalı' diye seslendiler…
Perihan Benli adı sanki unutulmuştu…
'Romalı' lakabı…
Merhum Sanat Güneşi Zeki Müren'in O'na yakıştırdığı unvandı…
Hayatı boyunca hep o unvanla anıldı…
İtalya'da ise…
O'na 'La Bella Turca' diye sesleniyorlardı…
Dilimizdeki karşılığı ise…
'Güzel Türk' idi…
***
Allah, bi'kez 'Yürü ya kulum' demişti 'Romalı Perihan'a…
Avrupa Sosyetesi'nde…
Ailesiyle birlikte yerini aldı o gencecik yaşta…
Ardından…
'Sinemanın Kazanovası' olarak ün yapan…
Dört yabancı film Oscarı sahibi Federico Fellini'yle tanıştı…
Büyük ustanın 'Satyricon' filminde tanrıçayı oynadı…
***
İyi de…
Dünyalar güzeli 'Romalı Perihan'ın…
Bi'de 'Prenses' unvanı var…
Hikayesi çok ilginç…
Bizim Perihan'ın annesi…
Taaa o yıllarda…
İtalya'da sürgün hayatı yaşayan…
İran Şahı Rıza Pehlevi'nin eşi Prenses Süreyya ile kanka…
İki aile 'tamam' diyor…
Bizim Romalı Perihan…
Prenses Süreyya'nın kardeşi Prens Bijan'la evleniveriyor…
Hamile kalınca da…
O aşk 'The End', tabii ki…
Arkasından acı veren karar: Kürtaj…
Gerekçe ortada…
Prens Bijan çocuk istemiyor…
Sonunda…
Perihan için, üç perdelik bir dram sahneleniyor:
'Acı… Hüzün… Hasret…'
***
Bu acıları yaşadıktan sonra…
'Ver elini Türkiye…' diyor, Romalı Perihan…
Yeşilçam…
O esmer güzeline sonuna kadar açıyor kapılarını…
Peş peşe film çekiyor…
Cüneyt Arkın, Kadir İnanır, Zeki Alasya ve Metin Akpınar'la…
Başrol paylaşıyor…
İki kez daha evleniyor ama bi'türlü yürümüyor...
***
Bitiriyoruz…
Altı, bilemediniz yedi yıl önce…
Bi'dedikodu yayıldı…
Romalı Perihan…
Psikolojik sorunlar yaşıyordu…
Üstelik…
Şeker hastalığı sinir uçlarına vurmuş…
Kaslarında erime başlamıştı…
Yakınlarına göre…
Tedaviyi kabul etmediği gibi, kendine de bakmıyordu…
İstanbul Bağcılar'da…
Bir hastane odasında makineye bağlandı…
Ne var ki…
Prenses Romalı Perihan'da…
Yaşama aşkı kalmamıştı…
5 Mayıs 2016'da…
Bağcılar'daki o hastane odasında son nefesini verdi…
Yaşasaydı…
İki ay önce 80 yaşını karşılamış olacaktı…
Buraya kadarmış…
Nokta…
Sonsöz: 'Uyu prenses... / Uyu ki… / Güzelliğini taşıyamayan dünya… / Birkaç saat nefes alsın… / Uyu ki… / Hayallerinde yer edemesem de… / Rüyalarına girip… / Seni bulabileyim…' (Mustafa Sürmeli)