Büşra ÇETİNKAYA / EGEDESONSÖZ – İzmir Ticaret Borsası (İTB) Ocak ayı meclis toplantısı İzmir Ticaret Odası meclis salonunda gerçekleşti.
Yönetim Kurulu’nun aylık faaliyet raporu sinevizyon gösterimi ile mecliste izletildi.
Toplantıya konuk olarak katılan Ekonomist ve Yazar Prof. Dr. Kenan Mortan, tarım ve ekonomi üzerine bir konuşma yaptı.
TUNCER: İNSANLIK TRAJEDİSİ OLAYLAR YAŞIYORUZ
Mecliste konuşma yapan İTB Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer şunları söyledi:
“2025 yılına maalesef iyi başlayamadık. Kartalkaya’dan gelen acı haberler yüreğimizi dağladı. 78 vatandaşımızı turistik bir otel yangınında kaybettik. Hayatını kaybeden yurttaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Açıkçası söylenecek çok söz var. Ancak, kelimelerin anlamını yitirdiği insanlık trajedisi diye tanımlayabileceğim bir olay yaşıyoruz. Bir başka yangın felaketi Los Angeles’ta yaşandı. yerleşim yerleri, ormanlar, hayvanlar ve ekosistem yok oldu. Maddi zararın 250 milyar dolardan fazla olduğu tahmin ediyor. Amerika Birleşik Devletleri gibi gelişmiş bir ülkenin dahi sınıfta kaldığı bu olağanüstü felaketin bir benzerinin ülkemizde yaşanmaması için dersimize iyi çalışmamız gerekiyor. İklim koşulları, dikkatsizliklerin yanında artık yangın riskini arttıran en önemli unsurların başında geliyor. Potansiyel yangın risklerinin minimize edilmesi için her türlü önlemi almak ve risk planlarını oluşturmak çok önemli. Ayrıca, vatandaşlarımızı bu konuda daha çok bilinçlendirmeli ve farkındalıklarını arttırmalıyız. Sosyo-ekonomik ve politik açıdan hareketli bir yılı geride bıraktık. Başta ABD başkanlık seçimleri olmak üzere, Latin Amerika, Orta Doğu ve Uzak Doğu ülkelerinde önemli siyasi gelişmeler yaşanırken, Suriye’deki yönetimin değişmesi küresel rollerin de farklılaşacağını gösteriyor. Jeopolitik rekabet hızla artarken uluslararası normlar yeniden sorgulanmaya başlandı. Küresel güç dengesi çok kutuplu bir yapıya dönüşüyor. Bu durum “dünya beşten büyüktür” düşüncesinin doğruluğunu bir kez daha kanıtladı.
“BRICS ÜLKELERİ, DÜNYA EKONOMİSİNE YÖN VERİYOR”
Dünya üretiminin ve nüfusunun büyük bir kısmına sahip olan BRICS ülkeleri, dünya ekonomisine yön verir hale geldi. Özellikle Çin ve Rusya gerek sanayi, gerekse küresel gıda arz ve tedarik zincirinde söz sahibi ülkeler oldu. 16. BRICS zirvesinde kabul edilen "kazan bildirgesi"nde, liderler ekonomik iş birliğini artırma ve finansal işlemlerde ulusal para birimlerinin kullanımını yaygınlaştırma kararı aldı.
“ÜLKEMİZDE ET STOKU YETERLİ DÜZEYDE”
Yaklaşan Ramazan ayında, ülkemizin kırmızı et stokunun yeterli düzeyde olduğunu ve arz talep dengesinde bir sıkıntı yaşanmayacağını tahmin ettiğimizi belirtmek isterim.”
KESTELLİ: TOPLUMSAL TRAVMA YAŞIYORUZ
İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, yaptığı konuşmada ülkede yaşanan gelişmelere dikkat çekerek “Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de yaşanan faciada hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara şifa, acılı ailelerine, milletimize sabır diliyorum. İnanın içim yanıyor ve biliyorum ki milyonlarca insan bir haftadır uyku yüzü görmüyor. Toplumsal bir travma yaşıyoruz. İnsanın elinden bu korkunç felaketin sorumlularının hak ettikleri cezaları almasını dilemekten başka bir şey gelmiyor maalesef. Elbette ki cezalar hayatını kaybedenleri geri getirmeyecek. Ama en azından bu tür vahim olaylarda adalet en hızlı şekilde tecelli ederse, bundan sonra sorumluların sorumsuzca davranmaya kolay kolay cesaret edemeyeceğine inanıyorum.
Bu tür felaketleri tekrar tekrar yaşamamak için şu ilkelere sıkı sıkı bağlı olmamız şart:
• Demokratik bir ülkede kuralların olması,
• Bu kuralların istisnasız herkese eşit uygulanması,
• Ve kuralların nasıl değiştirileceğinin de kurallara bağlanması,
• Denetim ve cezai müeyyide mekanizmalarının düzenli gerçekleştirilmesi.
Bu anlayış bizi, demokrasilerin temel ilkeleri olan özgürlük, eşitlik ve adaleti güçlendirmemiz gerektiği gerçeğine götürüyor.
Bunca veriye rağmen daha da öngörülemez hale gelen bir geleceğe yelken açıyoruz.
Bu nedenle ekonominin de içinde bulunduğu her alanda adalet duygusunu güçlendirecek, toplumsal motivasyonu kurumsal kılacak güçlü adımlara ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.
“DÜNYA TRUMP İLE SINANACAK GİBİ GÖRÜNÜYOR”
Kestelli, sözlerine ABD’de Trump’ın başkanlık koltuğuna oturması ile ilgili ekonomik değerlendirmelerini paylaşarak devam etti:
“Biz enflasyonla, yükselen maliyetlerle, etrafımızı kuşatan coğrafi krizlerle ve felaketlerle sınanırken, dünya da yeni ABD Başkanı Donald Trump ile sınanacak gibi görünüyor. Çünkü Trump, modern dünyanın geçtiğimiz yüzyılda yaşanan büyük savaşların ardından geliştirdiği ekonomik, diplomatik ilişkileri ve işbirliklerini bir kalemde silip atabiliyor. Amerika’nın dış ticaret açığından sorumlu tuttuğu Avrupa Birliği ve Kanada’yı yüksek gümrük vergileri ile tehdit ediyor. Hatta bu vergileri 1 Şubat’tan itibaren devreye alacağını söylüyor. Dünya Sağlık Örgütü ile Paris İklim Anlaşmasından çekileceğini ısrarla vurguluyor. NATO üyelerinden halen Gayrisafi Yurtiçi Hasılalarının yüzde 2’si düzeyinde olan savunma harcamalarını yüzde 5’e yükseltmelerini talep ediyor. Bu yeni dönem tüm dünya için hiç de kolay geçmeyecek gibi görünüyor. Bu çalkantılı ve belirsizliklerle dolu dönemde Türkiye’nin pozisyonuna gelince... Türkiye ile ABD arasındaki ticaret hacmi 30 milyar doların üzerinde ve az da olsa ABD lehine bir durumda... Elbette ki yeni politikalar ülkemiz açısından da riskler taşıyor ama ABD’nin AB ve Kanada’ya odaklı stratejisi fırsatları da beraberinde getirecektir.”
“KÜÇÜK ÖLÇEKLİ ÇİFTÇİLER YENİLİKÇİ ÇÖZÜMLERE ULAŞMAKTA ZORLANIYOR”
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü ile Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası geçtiğimiz hafta “Türkiye’de Tarım için Dijital Teknolojiler” isimli yayımlanan raporu hakkında bilgi veren Kestelli, “Rapor da tarım teknolojilerinin verimliliği artırma ve çevresel sürdürülebilirliği sağlama potansiyeli vurgulanıyor. Ancak bu teknolojilerin hayata geçirilmesinde dijital okuryazarlık eksikliği ve yüksek maliyetler gibi engellerle karşılaşıyoruz. Özellikle küçük ölçekli çiftçilerimiz, bu yenilikçi çözümlere ulaşmada zorlanıyor. Ülkemizde, tarımsal işletmelerin yüzde 80’inin 100 dekarın altında üretim yaptığını düşündüğümüzde, küçük çiftçilerimizin teknolojiye uyum sağlaması için ciddi bir çaba göstermemiz gerekiyor. Raporun üzerinde durduğu bir diğer önemli konu tarım teknolojileri ekosisteminin geliştirilmesi. Ülkemizde tarım teknolojileri geliştiren girişimcileri destekleyen TÜBİTAK, TAGEM ve KOSGEB gibi kurumlardan dördüncüsü olarak Borsamız öncülüğünde hayata geçirilen İzmir Tarım Teknoloji Merkezi’mizde sayılıyor. Bizler de İTTM’yi tarımda dijital dönüşüme öncülük etmek ve yenilikçi girişimleri desteklemek amacıyla tasarlamıştık. Uluslararası kuruluşlar tarafından da böyle görünmesi projemizin önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Merkezimiz, girişimci kabulüne başladı. Önümüzdeki dönemde yapılacak resmi açılışın ardından da tam kapasiteyle faaliyete geçecek. Bu vizyon doğrultusunda, yüksek teknolojiyle donatılmış modern tarım uygulamalarını yaygınlaştırmayı ve ülkemizin tarımsal potansiyelini en üst seviyeye taşımayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
“EN ÇOK İŞLEM HACMİNE SAHİP ÜRÜN KIRMIZI ET”
Kestelli, sözlerine borsa işlem hacimlerinden bahsederek devam etti:
“Toplam işlem hacmimiz 2023 yılına göre yüzde 35 oranında artarak 119 milyar lira oldu. İşlem hacminin yüzde 60’ı bitkisel ürünlerden oluşurken, yüzde 40’ı ise canlı hayvan ve hayvansal ürünler grubunda gerçekleşti. En çok işlem hacmine sahip ürünler ise sırasıyla, kırmızı et, palm yağı, pamuk, peynir ve süt oldu. Bu beş ürün 58 milyar liranın biraz üzerindeki işlem hacmi ile toplam hacmin yaklaşık yarısını gerçekleştirdi. Bildiğiniz gibi geçen yılın en önemli gündemlerinden birisi ürün fiyatları ve enflasyondu. Bazı ürünlerde fiyat artışı yüksek olurken, bazılarında ise fiyatlar üreticilerimizin beklentilerinin çok altında kaldı. 2024 yılı ortalama süt fiyatları 2023 yılına göre yüzde 28 oranında artarak 14,6 lira olarak gerçekleşti. Ortalama karkas dana eti fiyatları 323 lira oldu ve bir önceki yıla göre yüzde 61 arttı.
Süt fiyatlarındaki artış oranının et ve yemdeki artışın altında kalması süt hayvanlarının kesime gitmesinin ve dolayısıyla hayvancılığımızın olumsuz etkilenmesinin en önemli nedenlerinden birisi.”
“PAMUKTA PRİM MİKTARI 3 YILDIR SABİT”
Bitkisel ürünlerdeki işlem hacmini aktaran Kestelli, “Pamuk üreticimizde bu yıl mutlu olamadı. Çiğitli pamuk fiyatları 2023 yılına göre yüzde 24 yükseldi ve ortalama 22,2 liradan işlem gördü. Fiyattaki artışın maliyet artışlarının altında kalması ve prim miktarının son 3 yılda kiloda 1,6 lira olarak sabit tutulması üreticilerimizi olumsuz etkiledi. Gelişmelerden mutlu olmayan bir diğer kesim ise ilimizde de yoğun şekilde üretimi yapılan domates üreticilerimizdi. Sanayi tipi domates fiyatları 2024 yılında sadece yüzde 6 arttı ve ortalama 3,13 lira oldu. Hububat fiyatlarındaki düşük artış oranı da dikkate alındığında bu yıl içerisinde üreticilerimizin ekim tercihlerini ne yönde yapacakları tam bir muamma. Şöyle ki, pamuk, sanayi domatesi, silajlık ve dane mısır ve kısmen de buğday bölgemizde birbirine ekim açısından alternatif olarak tercih edilen ürünler. Ve bu ürünlerin hiç birisi fiyat açısından geçen yıl üreticisini memnun etmedi. Dolayısıyla üreticilerimizin tercihlerini hangi parametreleri dikkate alarak, nasıl yapacağını şimdiden tahmin etmek çok güç” ifadelerini kullandı.
“REKOLTE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNDEN OLUMSUZ ETKİLENDİ”
Kestelli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sızma zeytinyağı fiyatları 2023 yılına göre yıllık ortalama yüzde 109 arttı. Ancak yeni hasadın başladığı yılın son çeyreği ile birlikte fiyatlar düşüşe geçti. 2024 yılı ilk yarısında 250-300 lira aralığına kadar yükselen sızma zeytinyağı fiyatları günümüzde kalitesine göre 180 lira seviyelerinde işlem görüyor. Çekirdeksiz kuru üzüm ise yüzde 152 oranında artış ile fiyatı en çok yükselen ürünlerden.
Ancak, rekolte miktarı iklim şartlarından olumsuz etkilendi ve normal bir sezona göre yüzde 35-40 düştü.
Diğer taraftan 25 Ocak tarihi itibariyle yeni sezonda ortalama ihraç fiyatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 71 artmış olsa da ihracat miktarı yüzde 31 geriledi. Rekoltenin bu kadar düştüğü bir ortamda önemli bir stok miktarı ile sezonu kapatabiliriz.
“KURU İNCİRDE DİKİMLER 4-5 YILDIR ARTIYOR”
Bölgemizin bir diğer önemli ürünü kuru incirde ise 2024 yılı fiyatları önceki yıla göre yüzde 87 yükseldi ve ortalama 173 lira oldu.
Gerçekçi olarak ifade etmek gerekirse kuru incir fiyatları üreticilerimizi memnun ediyor ve bu nedenle dikimler son 4-5 yıldır sürekli artıyor.
Ancak iklim şartlarından dolayı ürün kalitesinin bu sezon düşük olduğunu söyleyebiliriz. Dünyadaki rekabetçi konumumuzu devam ettirebilmek için, kuru incir üretim, işleme ve depolama süreçlerinde hızlı bir şekilde iyileştirme yapmak zorundayız.”