Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programını dikkatle okuyan bir yurttaşım. Tüm siyasi partilerin seçim beyannamelerini de özenle ve uzun uzun okumaya da özen gösteririm.

Geçtiğimiz günlerde yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programında 2019 sonuna kadar gıda ambalajlarında renkli ön yüz etiketleme uygulamasına geçileceği ifadesi yer alıyordu… Ne kadar iyi bir gelişme demiştim.

Yurttaşların beslenirken doğru bilgi almalarından daha önemli ne olabilir ki? Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) veya İngilizce baş harfleri ile WHO da önceki gün bir değerlendirme ve rapor yayımladı. Bu değerlendirme, dünya genelinde gıda etiketlerinde tüketicileri bilgilendirme uygulamaları ile ilgili olarak yürütülen çalışmanın bir parçası. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölge Ofisi, ambalajlı gıdaların tüketiciyi kolaylıkla bilgilendirme amaçlı uygulamaları değerlendirerek, konuyla ilgili tavsiyelerini içeren raporu da açıkladı. Raporda Avrupa genelinde ortak bir uygulamaya geçilmesi gerektiğine vurgu yapılıyor.

Avrupa çapındaki gıda etiketi uygulamalarını değerlendiren DSÖ, 15 Avrupa ülkesinin devlet tarafından desteklenen bir ön yüz etiketleme uygulaması yürüttüğünü belirledi. Umarız 2019'da ülkemizde de benzeri bir uygulama başlar. Ambalajların ilk anda kolaylıkla görülebilecek ön yüzlerinde tüketicileri gıda veya içeceğin içeriği konusunda bilgilendirilmesini amaçlayan 'beslenme yönünden ön yüz etiketleme' (ÖYE) uygulaması farklı şekillerde yürütülebiliyor.

Bazıları tüketimi teşvik ediyor, bazıları tüketiciyi uyarıyor… ÖYE uygulaması yürüten ülkelerden 13'ü, bazı gıda etiketlerinin ön yüzünde tüketimi teşvik etmeye yönelik logolar bulunduruyor. Bu logolar daha besleyici seçeneklere işaret ederken herhangi bir ürünün sağlıksız olduğuna dair bir bilgi barındırmıyor.

Diğer yandan, 3 ülkede ürünlerin 'sağlıksızlığı' ile ilgili olumsuz mesaj içeren logolar da bulunuyor. İsrail'de ayrı ayrı besin ögelerine yönelik logolar kullanılırken, Fransa'da ürünün genel anlamda besin kalitesini gösteren, İngiltere'de ise hem rakamlar hem renkler yoluyla gıdanın bazı besin ögelerinin günlük alım miktarına katkısını ifade eden gösterimler yer alıyor.

Raporda Avrupa genelinde ÖYE politikası geliştirmek amacıyla atılması gereken adımlar belirlendi. İlgili ülkelerin biri haricinde tamamının bu uygulamayı gönüllülük esasıyla yürüttüğü ifade edilen raporda bu uygulamaların tüketicilere ve üreticilere yönelik hedeflere ulaşmada faydalı olduğunun görüldüğü belirtildi. Gıdanın içerdiği besin ögelerine yönelik olumsuz ifadeler kullanılan uygulamaların, tüketicilerin daha sağlıklı seçimler yapmasında etkili olduğu öne sürüldü.

'Devlet eliyle yürütülmeli, gerekirse zorunlu olmalı'

DSÖ, 'DSÖ Avrupa Bölgesinde mevcut ön yüz etiketleme politikalarının özellikleri, gelişme aşamaları ve etkinlikleri yönündeki kanıtlar nelerdir?' başlığını taşıyan raporda şu politika önerilerine de yer verildi:

Tüketicilerin kavramasını ve kullanımını kolaylaştıracak tutarlı bir ÖYE sistemi ortaya koyulmalı.

Bu ürün içeriğini değerlendiren ve ürünün 'sağlıksızlığı' konusunda yargı içeren bir sistem olmalı, zira bu yaklaşım tüketicileri beslenme açısından daha doğru seçeneklere yöneltiyor gibi görünüyor. Bu sistemle aynı zamanda ürünün olumlu yanlarına vurgu yapan sistemler de kullanılabilir.

Ürün tüketimini teşvik edici logolar tek başlarına kullanıldığında, tüketicilerin bu ürünlerin sağlığa yararları konusunda abartılı fikirlere kapılabileceği, bunun bir fiyat farkına neden olarak düşük gelirli sosyoekonomik gruplar üzerinde etkili olabileceği akılda tutulmalı.

Politika geliştirme aşaması ticari girişimler değil devlet tarafından yürütülmeli, aksi halde tüketiciler uygulamayı daha az güvenilir olarak algılayacaktır.

ÖYE politikalarının kapsamı paydaşlarla birlikte geliştirilmeli, bu şekilde toplum için doğru politika seçilmeli.

Sistemin pazarda yer edinebilmesi konusundaki sorunların üstesinden gelmek için yollar bulunmalı; buna zorunluluk getirilmesi de dahil

Uygulama; sektörün sistemi benimsemesini kolaylaştıracak kılavuzlar ile toplumun farkındalık ve kavrayışını artırmaya ve sisteme olan talebi artırmaya yönelik toplumsal eğitim girişimleri ile desteklenmeli.

Uygulamanın yaygınlığını ve etkilerini değerlendirmek üzere detaylı bir ÖYE politikası izleme ve değerlendirme programı oluşturulmalı. Değerlendirilecek etkiler arasında tüketicinin bilgisi, yaklaşım ve davranışları, satın alma ve tüketimindeki değişimler, reformülasyon girişimleri ve olası sağlık etkileri yer alıyor.

Çetin Altan ne demişti; dünya hiçbir zaman kötüye gitmez.