Birtakım romanları resimlemek, dünya edebiyatının bir geleneğidir ya, çağımız genellikle bu işi unutmuşa benziyor. Bu güzel gelenek sürdürülebilseydi edebiyat için de, resim için de iyi olurdu. Kadim çağlardan bu yana, ta mağaralardan beriye, bu iki görkemli sanat birbirini tamamlamıştır. Birçok duvar resminin kaynakları eski destanlar, efsaneler, masallar, türkülerdir. Homeros'un İlyada'sı Odyseia'sı çağlar boyunca resimlere heykellere kaynaklık etmiştir. Çağımızda da yoğun olarak, bu iki sanatın birbirini desteklemesi iyi olurdu. Bence eski zamanlardan bu yana, bu iki sanatın birleşmesi, bütünleşmesi boşuna değildir. Sebebi de ortadadır ve açık seçiktir.(Binbir Çiçekli Bahçe / Sayfa 185 / Yaşar KEMAL)
***
Dün gece Yaşar Kemal'in bahçelerinde gezdik ölümünün 9. Yıldönümünde. Ustanın 57 kitabından minyatürler üreten ve 'İnsan Dünyadır' sergisini açanDr. Figen Gürsoy, uzun yol arkadaşlarından Kenan Mortan, yayıncısı Raşit Çavaşbendenizin moderatörlüğünde ustayı kah gülerek, kah hüzünlenerek andık. Eşi Ayşe Semiha Hanımın 'iyi dileklerle dolu' mesajını salona ilettim elbette.
Konuşması sırasında Prof. Dr. Kenan Mortan'dan bir öneri geldi: 'Homeros İzmir'in hemşehrisidir, Yaşar Kemal de Homeros geleneğini günümüze taşıdığına, onlarca edebiyat eleştirmeni tarafından çağdaş bir Homeros kabul edildiğine göre Sayın Soyer onu da İzmir'in onursal hemşehrisi ilan etmelidir'
Bu öneri alkışlarla karşılandı hıncahınç dolu salonda. Teşekkür faslında sahneye çıkan Tunç Başkan, '11 Mart tarihinde yapılacak belediye meclisi toplantısının ilk gündem maddesi bu olacaktır' dediğinde ise adeta salon alkışlarla yıkıldı…
Ne doğru bir karar olacak bu. Elia Kazan ne güzel demiştir: 'Yaşar Kemal Homeros'tan bu yana gelen en eski geleneksel anlatıcıdır. Başka bir sesi olmayan bir halkın sesidir.'
Ustamız bellediğimiz Robert Kanters'a kulak verelim şimdi: 'Yitirdiğimiz anlatım geleneğini ne mutlu ki Yaşar Kemal bulmuş. Tarihi ve politikayı altüst ederek yirmibeş - otuz yüzyıl sonra Yunanlı ozan Homeros susmuş ve söz sırası Troyalı ozana Yaşar Kemal'e geçmiştir.'
***
Gecenin sonunda Tunç Soyer Başkanımızın okuduğu Yaşar Kemal şiiri de hepimize iyi geldi. Derin mesajları olan bir şiirdi bu:
'Yalanın gücü doğrunun güçsüzlüğünden değildir. Yalan teşkilat kurmuş, doğru yalnızdır. Yalanın geleneği var, senin doğrunun her gün yeniden yaratılması gerek. Her gün şafak çiçeği gibi yeniden açması gerek. Sen yenileceksin.Yenileceksin! Yenilmenin tadına varacaksın, doğru yenilmeli. Yenilmeyen doğru yenmiş sayılmaz. Doğru yenile yenile öyle keskin bir hale gelmeli ki… Yüz bin yıl su altında, yıkanmış, düzelmiş çakıl-taşı gibi.'
Sergiden Figen Gürsoy dostumuzun minyatürlerinde de hep görüyoruz Homeros'u
Ağacın Çürüğü… Homeros, Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Dadaloğlu, Ahmed Yesevi, Nasreddin Hoca, Mimar Sinan, Hacı Bektaş Veli, Nazım Hikmet, Aşık Veysel ve Karacaoğlan aynı minyatürde…
'Sevmek Sevilmek ve İyi Şeyler Üstüne' Sağda yaşama değer katanlar bölümünde; Liri ile Homeros, Theogonia'sı ile Hesiodos ve Hitit Güneşi…
'Ustadır Arı' Arı peteği formundaki alanlar kullanılarak yapılan çalışmada; Ortadaki alanda kökleri Homeros ve Yunus Emre'ye dayalı Anadolu bahar çiçekleri ile bezeli. Bahar ağacının çevresinde Anadolu insanları mevcut. Anadolu'nun sağ alt köşesinden Fırat ve Dicle nehirleri arasından uzanan Bereketli Hilal içinden Mezopotamya topraklarında çivi yazısı ile Sümer, Babil, Asur yazılı tabletler. Dış alanda kuşlar ve nazar boncuğu kilim deseni bezeli…
***
Dün gece verdiğim bir iyi haber de Figen Gürsoy arkadaşımın sergisinin Selanik'ten Barselona'ya kadar uzanacak bir yolculuğa çıkacak olmasıydı…
'İnsanlık, her kültürün üstüne titremelidir. Binlerce kültür çiçeği, birini koparırsak, insanlık bir kokudan, bir renkten yoksun kalır' demiş Yaşar Kemal
Ne güzel artık hemşehrimiz olacak o da Homeros gibi…