Bugün 10 Aralık TerraMadre Günü! TerraMadre Günü SlowFood hareketinin düzenlediği ve dünyanın dört bir yanındaki insanları bir araya getiren özel bir gün…
Biz SlowFood gönüllüleri için bu yıl, TerraMadre Günü küresel topluluğumuzu sürdürülebilir çiftçiliği, biyolojik çeşitliliği ve ekosistemlerimizin refahını savunan bir uygulama olan tarım ekolojisinin kutlanması için bir araya gelme günü… Birlikte, doğa, gıda sistemlerimiz ve topluluklarımız arasındaki hayati bağlantıyı kabul ederken “herkes için iyi, temiz ve adil gıdayı” onurlandırıyoruz.
“Biz Doğayız” temasıyla, bu yılki TerraMadre Günü bize doğal dünyayla olan derin bağlantımızı ve onun bakımında paylaştığımız sorumluluğu hatırlatıyor. Dünyanın dört bir yanındaki yerel etkinlikler, gıda kültürlerimizin dayanıklılığına ve çevremizi korumada topluluk liderliğindeki eylemin önemli rolüne dikkat çekecek. Çiftlik turları, tohum değişimleri, sürdürülebilir uygulamalar üzerine atölyeler veya yerel üreticilerle sohbetler yoluyla olsun, hepimiz katılmaya davetliyiz.
Bu gün, toprak, gıda ve kültürel çeşitliliğin korunması adına bir farkındalık yaratmak ve toplulukları harekete geçirmek için kutlanıyor. TerraMadre Günü, insanları yerel üreticilerle, doğal kaynaklarla ve geleneksel gıda sistemleriyle bağ kurmaya teşvik ediyor.
Bu özel gün, toprak sağlığının korunması ve iklim değişikliğiyle mücadele gibi küresel meseleleri gündeme getiriyoruz. Yerel toplulukların kendi kültürlerine ve tarımsal geleneklerine sahip çıkmalarını desteklerken, aynı zamanda gıda güvenliği ve adil üretim gibi temalar üzerinden farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. 10 Aralık, sadece bir kutlama günü değil, aynı zamanda dünyadaki farklı kültürlerin, topraklarla olan ilişkilerini güçlendirdiği bir birliktelik ânıdır.
SlowFood hareketinin bu günde yaptığı çağrı, insanları doğaya, topraklarına ve gıda üretim süreçlerine daha saygılı bir yaklaşım benimsemeye davet ediyor. Küresel çapta gerçekleşen etkinlikler ve dijital paylaşımlar, insanları aynı amaç etrafında toplar ve dünya genelinde sürdürülebilir gıda sistemlerine dair daha bilinçli bir toplum oluşturulmasına katkı sağlıyor.
10 Aralık, SlowFood’un dünya çapındaki topluluğu bir araya getirdiği ve farklı ülkelerden insanları aynı hedef etrafında buluşturduğu bir gün… Bu, hareketin etkisini artırır ve yerel çabaların global bir parçası olduğunu gösteriyor.SlowFood’un temel felsefesi olan “iyi, temiz ve adil gıda” prensipleriyle uyumlu olan bu gün, aynı zamanda bireylerin bilinçli seçimler yaparak çevresel etkilerini azaltmalarına ilham oluyor.
Çünkü gıda ve kültürel çeşitlilik arasında ciddi bir ilişki var…
SlowFood hareketi, toplumun farklı kesimlerini bilinçlendirmeyi hedefliyor. Amacı, iyi, temiz ve adil gıda üretimi ve tüketimi konusunda farkındalık yaratmak ve hem bireylerin hem de toplulukların sürdürülebilir seçimler yapmasını sağlamaya yönelik.
Tüketiciler (Gıda Alıcıları) burada fevkalade önemli. SlowFood kurucu lideri Carlo Petrini’nin önemli bir tanımı var: Türetici! Tüketicileri bilinçli birer “ortak üretici” (co-producer) haline getirmek. Çünkü gıda seçimlerinin çevresel, sosyal ve ekonomik etkilerini anlamalarını sağlamak gerek. Örneğin, yerel üreticileri desteklemenin ve mevsimsel gıda tüketmenin önemini vurgulamak şart.
Ayrıca geleneksel ve sürdürülebilir tarım yöntemlerinin korunmasını teşvik etmek gerek.Küçük ölçekli üreticilerin maruz kaldığı ekonomik baskılar ve endüstriyel tarımın çevresel zararlarına karşı direnç oluşturmalarına yardımcı olmak da zorundayız.
Mesele genç kuşaklara da ulaşmak. Erken yaşta sağlıklı, doğal ve sürdürülebilir beslenme alışkanlıkları kazandırmak şart. Genç nesilleri çevre dostu ve bilinçli bir tüketim anlayışıyla büyüterek gelecekteki liderler ve bilinçli bireyler haline getirmek gerek. Okullarda gıda eğitim programları düzenleyerek, çocukları gıdanın kökeniyle tanıştırmak gerek.
SlowFood Şefler ve Restoran Sahipleri üzerine de çalışıyor. Burada amaç, yerel ve sürdürülebilir malzemelerle yemek yapmayı teşvik etmek.Gastronomi dünyasının yerel üreticilere destek sağlayarak daha sürdürülebilir bir gıda sistemine öncülük edebileceğini göstermek de önemli bir amaç..
SlowFood hareketi, yalnızca bir grup insanı değil, toplumun tamamını hedefleyen kapsayıcı bir bilinçlendirme stratejisi benimsiyor. Gıdayla ilgili herkesin (tüketicilerden politikacılara kadar) daha bilinçli ve sorumlu hareket etmesini sağlamak için çalışıyor.
SlowFood hareketi, yerel üreticileri birçok önemli sebepten dolayı destekler. Yerel üreticiler, sadece sürdürülebilir gıda sistemlerinin bel kemiğini oluşturmakla kalmaz, aynı zamanda kültürel, ekonomik ve çevresel açıdan kritik roller üstlenir.
Yerel üreticilerin desteklenme nedenleri arasında Biyolojik ve Kültürel Çeşitliliği Koruma başta geliyor: Yerel üreticiler, genellikle geleneksel tarım yöntemleriyle ve yerel tohumlarla üretim yaparlar. Bu, hem biyolojik çeşitliliği hem de o bölgeye özgü gıda kültürünü korumaya yardımcı olur.Endüstriyel tarım, çeşitliliği tehdit eden tek tip ürün yetiştiriciliğine yol açar, oysa yerel üreticiler bu çeşitliliği canlı tutar.
Yerel üreticinin desteklenmesindeki önemli bir etken de “Ekonomik Dayanışmayı Güçlendirme” olarak tanımlanmış. Yerel üreticilere destek, kırsal ekonomilerin canlanmasına ve toplulukların kalkınmasına katkı sağlar. Küçük çiftçiler, geçimlerini sürdürebilmek için büyük gıda şirketlerine bağımlı olmak zorunda kalmaz.SlowFood pazarları veya topluluk destekli tarım sistemleri (CSA), çiftçileri doğrudan tüketiciyle buluşturuyor. Çünkü yerel üreticiler, gelirin yerel ekonomide kalmasını sağlar ve ekonomik döngüyü sürdürülebilir hale getirir.
Ayrıca yerel üretim, toplumların gıdaya hızlı ve güvenilir bir şekilde erişmesini sağlar. Uzun tedarik zincirlerinden bağımsız hale gelerek gıda krizlerine karşı dayanıklılığı artırır. Çünkü küresel gıda sistemleri, pandemi veya savaş gibi krizlerde kırılgan hale gelirken, yerel üreticiler bu riskleri azaltır.
Geleneksel Bilgiyi ve Mirası Korumak da çok değerli. Yerel üreticiler, nesiller boyunca aktarılan bilgi ve yöntemlerin taşıyıcısıdır. Bu bilgi, yalnızca tarımsal üretim için değil, aynı zamanda bir toplumun kültürel kimliğini korumak için de değerlidir.Anadolu’da taş değirmenlerde zeytinyağı üretimi veya geleneksel ekşi maya ekmek yapımı çok önemli. Çünkü bu bilgiler kaybolursa, kültürel çeşitlilik de zarar görür.
10 Aralık Toprak Ana Günü’nde küresel birlikteliği sağlamak için SlowFood hareketi, dünyanın dört bir yanındaki toplulukları bir araya getiren çeşitli etkinlikler ve kampanyalar düzenler. Bu birliktelik, farklı kültürler ve coğrafyalardan insanların aynı değerler etrafında birleşmesini sağlar.
10 Aralık Toprak Ana Günü, yerel ve küresel seviyede eş zamanlı etkinliklerle bireyleri, toplulukları ve organizasyonları bir araya getirir. Bu gün, gıdanın doğayla olan bağını hatırlatarak ve ortak değerler etrafında birleşerek dünyanın her köşesindeki insanların harekete geçmesini sağlamak istiyoruz.
Yaşasın Toprak Ana!