Eski dilde “kabiliyet”…

Bugünün “yetenek” kelimesiyle eşdeğerdedir…

Biraz bilimsel olacak ama…

Aslında…

Her insanda doğuştan gelen bir “yetenek” mutlaka vardır…

Bugün…

Hem “yetenekli” hem de “ödüllü”…

İki üniversiteli genç kızımızın önemli bir başarıyı…

Ortaklaşa…

Nasıl kucakladıklarını anlatacağız…

***

İzmir Ekonomi Üniversitesi…

Sinema ve Dijital Medya Bölümü öğrencileri…

Yağmur Canpolat ve Berna Oduncu…

“Yirmili Yaşlarımın Başında”…

Adını verdikleri…

“11 dakikalık”…

(Sadece 660 saniye süren…)

Kendi çekip yönettikleri film ile…

“Ulusal Öğrenci Filmleri Yarışması” dalında…

“Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali”nde…

Birinciliği İzmir’e taşıdılar…

Üstelik…

O dalda 201 adet rakip “eser” vardı…

***

İzmirli Yağmur ve Berna…

Kısacık ama o son derece anlamı kısa filmde…

“Gençlerin özgürlük, birey ve toplum…”

Gibi farklı konulardaki görüşlerini yansıttılar…

***

Onları yakından tanımakta yarar var…

Mesela…

Yağmur Canpolat aslen İzmirli…

Sosyoloji bölümünden mezun…

Boş zamanı yok…

İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin “çift anadal” fırsatından yararlanarak…

“Sinema ve Dijital Medya” bölümüne de devam ediyor...

Arkadaşlarıyla sık sık buluşarak…

“Toplum… Birey… Özgürlük…”

Konularda değerlendirmeler yapıyor…

Sonra…

Şuna karar veriyor:

“Günlük hayatta yaptığımız bu işi, neden bir belgesele çevirmeyelim?”

Yağmur, küçük yaşlarından beri fotoğrafa çok meraklı…

Hatta…

Kendisine sorarsanız…

Amatör bir sokak fotoğrafçısı olduğunu bile söyleyebilir…

Fotoğrafa olan ilgisi…

Sinema alanında eğitim alma istediğini bile artırmış…

Hedefi belli…

Mezun olduktan sonra belgesel alanında…

Yeni çalışmalara imza atmak istiyor…

Ancak…

Duygularına nokta koyarken bakın ne diyor:

“Sosyolog ve sinemacı kimliğimin bir arada olmasının bana farklılık ve avantaj katacağına inanıyorum…”

***

Bu başarı öyküsünün ikinci üniversiteli yıldızı…

Berna Oduncu…

Aslen Muğla Fethiyeli…

Özellikle yaratıcılık odaklı mesleklerde…

Daha başarılı olacağına inandığı için

“Sinema ve Sinema ve Dijital Medya” okuması kaçınılmaz oluyor…

Üstelik, bölümünü severek ve isteyerek tercih etmiş…

Çünkü…

Konuşmaktan ziyade…

Bir şeyleri somut çalışmalarla aktarmayı seviyor…

Belgesel film yapmaya da böyle duygularla karar vermiş…

Tek hedefi varmış Berna’nın:

“Gençlerin, yaşıtlarının fikirlerini özgürce aktarmak…”

Kararlı…

Mezun olduktan sonra mutlaka sinema alanında çalışacak…

Yeni çalışmalara imza atmaya hazır…

Özellikle kurmaca ve deneysel film alanında ilerleyecek…

Bunlarla yetinmeye niyetli değil Berna…

Girişimci olarak kendi markasını yaratmak istiyor…

Üzerinde çalıştığı özel bir proje var...

Zamanı gelince paylaşacak…

Bugünlerde…

Kendisine ait bloger sayfasında…

Gezdiği yerleri ve izlenimlerimi bu sayfa aracılığıyla…

Takipçileriyle paylaşıyor…

***

Bitiyoruz…

Her zaman söylerim…

İzmir’in kızları hem zeki hem çalışkandır…

Yolları açık olsun derken…

İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin…

Müthiş yetenekli “iki yıldızı”nı alkışlamak…

İnanın…

Onları coşturacaktır…

Çünkü…

O hünerli kızlarımız…

Öğrenci Filmleri Yarışması’nda…

“En İyi Belgesel Film Ödülü”nü kazanırken…

Aynı zamanda…

30 bin liralık ödülün de sahibi oldular…

Nice İzmirli genç yeteneklere…

Nokta…

Sonsöz: “Kabiliyetli olan için bu dünya dilsiz değildir… / Anonim…”