Meral Akşener…

Son 30 yılın politika yıldızı…

Drama'dan Türkiye'ye göç etmiş muhacir bir ailenin kızı…

Eğitimi şahane…

“Kara kaşlı, kara gözlü” azimli bir öğrenciydi…

Gencecik yaşta “Tarih Doktoru” oldu…

Kocaeli Üniversitesi’nde…

İnkılap Tarihi bölüm başkanı olarak görev yaptı…

Kalbinin bir köşesinde hep “politika” vardı…

Daha fazla bekleyemezdi…

Balıklama giriş yaptı siyaset dünyasına…

Siyasete…

Taaa, 30 yıl önce…

Tansu Çiller’in önerisiyle…

1995’te…   

Doğruyol Partisi milletvekili olarak Meclis’e girdi…

Daha sonra MHP’li oldu…

Bi’daha…

Politikadan hiç kopmadı…

***

Takvimler 25 Ekim 2017’yi gösterirken…

MHP’den istifa etti; İYİ Parti’yi kurdu…

Ertesi yıl…

Partisinden cumhurbaşkanı adayı oldu…

Millet İttifakı’nın “bel kemiği” olarak anılıyordu…

Anlaşmazlık çıktı…

Altılı Masa’yı devirmekle suçlandı…

Yüksünmedi…

“Seçim yenilgisinin sorumluluğu tamamen bana aittir!”

Diyerek…

Her harcında emeği olan İYİ Parti’ye…

Hissettirmese de…

Hüzünlü bir şekilde veda ederken…

Son kez partisine seslendi:

“Zihnim de vicdanım da rahat… Allah herkese böyle veda etmeyi nasip eylesin…”

Ardından…

Ailesiyle birlikte Sapanca'daki çiftlik evinde taşındı ve…

Cep telefonunu kapattı…

***

Sıcağı sıcağına…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan randevu istedi…

Beştepe bu samimi arzuyu ikiletmedi…

Birlikte fotoğraflar çekildi…

Şaşırtan görüntü şuydu:

Yıllardır…

Siyah, bakır rengi ve koyu kızıl saçlarıyla tanınan Meral Akşener…

Belki de ilk kez…

67 yaşında…

“Sarışın” olmuştu…

En azından gazetecilerin ve kamuoyunun önünde…

Haberler yapıldı…

Ve…

Herkes…

Şunları merak ediyordu:

Birincisi; siyasetle ilgili: “Acaba, Erdoğan, bu buluşmada yeni Anayasa için destek istemiş olabilir miydi?”

İkincisi de; siyasetle yakın irtibatlı: “Akşener, acaba hükümette görev alabilir miydi?”

Üçüncüsü; görünümle ilgili: “Yılların siyah saçlı Meral Akşener’i neden aniden sarışın olmuştu?”

Doğrusunu söylemek gerekirse…

Her kafadan bir ses çıkıyordu…

Öyle ya…

Neredeyse…

Çeyrek asırdır Sayın Akşener hiç “sarışın görüntü” vermemişti!

***

Saç ve renk konusunda kadınları anlamak…

Laf aramızda…

Bir hayli zordur…

Soru sormayacaksınız ve sadece…

“Çok yakıştı…”

Diyerek kalplerini kazanacaksınız…

***

Bitiriyoruz…

Hazır duygular şelale iken…

Şu sorunun hakkını verelim:

“Kadınlar neden saçlarının rengini değiştirirler?”

Kabullenilmiş cevaplar karşınızda…

Birini, Akşener’e yakıştırabiliriz…

* Kadınlar, günlük hayatta yaşadıkları tüm sıkıntıları saçlarından çıkartırlar!

* Bir ünlüde gördüğü saç modelinin, kendisine de çok yakışacağını düşünür…

* Bütün sıkıntılar üst üste gelince (ailevi sorunlar özellikle) kurtulmak için kadınlar saçına yenilik yaptırın…

* Hanımefendilerin neredeyse tamamı, yeni saç modelinin, yeni bir hayat getireceğine inanır…

* Olmaz, olmaz demeyin! Somut bir nedeni olmadan iç sıkıntısı geçsin diye doğru kuaföre gider…

* Her kadın hayatında büyük bir değişiklik ister ama en kolay değişim saçın rengini değiştirmektir…

Ve, en ilginci:

* Her kadın, tartışmasız “Bak sana bu model çok yakışır…” diyen kuaförüne inanır…

Nokta…

Hamiş: Kadınların bir kısmı, “Bir şeyler yapsam ama ne yapsam?” diye düşünür… Boş vakti vardır… Yapacak hiçbir şey bulamaz ve gidip saçlarına yeni bir şeyler yaptırır…

Sonsöz: Kısa adı “PODEM” olan “Kamusal Politika ve Demokrasi Çalışmaları Derneği'nin gerçekleştirdiği araştırma, Türkiye'de kadınların sadece yüzde 21'inin siyasete ilgi duyduğuna işaret ediyor…