Holiganlık İngiltere'de doğdu.

Vahşet ötesi olaylara damga vuruyordu İngiliz seyirciler...

Holiganizm, doğduğu ülkede bitti de...

Bizim ülkemizde bitmedi maalesef!

Göztepe-Altay rekabeti, skorlarla, centilmenliklerle anılsın istesek de nafile...

Tam tersine...

Kin, nefret ve öfke, zirve yapmış durumda.

Göztepe-Altay maçında öyle çirkin olaylara tanık olduk ki...

'Rezalet' kelimesi bile çok hafif kalır!

İğrenç; hatta iğrenç ötesiydi yaşananlar...

***

Maç başlamış, dakikalar 18'i gösteriyordu.

Allah var; futbolcular arasında en küçük bir sıkıntı yoktu!

Centilmence, birbirlerini kırmadan, incitmeden futbollarını oynuyorlardı ki...

Göztepe'de Gürsel Aksel Stadı'nın bir köşesine oturtulan Altaylıların bulunduğu tribünden...

Göztepelilerin oturduğu açık tribüne atılan bir işaret fişeği, olayların da işaret fişeği oldu.

Alevler yükselmeye başladı, o bölgeden...

Meğer Göztepeli bir taraftar kardeşimize isabet etmiş fişek...

Taraftarın kıyafeti tutuşmuş, alevlere teslim olmuş!

Karnı, göğsü, saçları yanmış, elleri kavrulmuş!

Maç durdu, ambulans geldi.

Olup bitene hayretler içerisinde, şaşkınlıkla izleyen futbolcular, tribünleri sakinleştirmeye çalışırken...

Kapalı tribün tarafından fırlayan bir taraftar, korner bayrağının direğini kaptığı gibi...

Diğer korner köşegenlerinin olduğu yerde olayları izleyen Altay kalecisi Ozan'a koştu.

Öldüresiye vurdu Ozan'a, elindeki sopayla...

Ozan'ın Altaylı olmaktan başka ne suçu varsa!

Ozan, bir anda ne olduğunu anlamaya çalışırken...

O insanlıktan nasibini alamamış yaratık, bir defa daha vurdu genç kalecinin kafasına...

Sopa da yürekler de paramparça oldu!

İki ambulans, sirenlerini çala çala sahanın ortasından geçti.

Dakikalar 27'yi gösteriyordu o anda...

***

Sonrasını biliyorsunuz.

Maç tatil edildi.

***

Ezeli rekabet de olsa...

Takımların taraftarlarının statta maçı birlikte izlemesi kadar doğal ne olabilir?

'Hangi devirde yaşıyoruz? Bu çağda deplasman takımının taraftarına yasak mı olur?' diyenler olacaktır.

Oldu da...

Böyle yasaklar hala konduğuna göre...

Galiba biz hala futbolda 'Taş Devri'ni yaşıyoruz.

Demek ki iki takımın taraftarlarının birlikte maç izlemeyi başardığı modern çağı yakalayamamışız.

Yasak kalktı, ne oldu?

Birisi yanıcı madde attı.

Diğerinin taraftarı, rakip kalecinin kafasında sopa kırdı!

Demek ki, yasaklı günlere mahkumuz!

***

İzmir İl Güvenlik Kurulu, hafta içinde, Göztepe-Altay maçıyla ilgili olarak, Altay taraftarlarının maça alınmayacağı yönünde karar verdi.

Kamuoyu baskısı artınca...

İzmir Valisi Sayın Yavuz Selim Köşger, bu yasağı kaldırdı.

Burada art niyet yoktu elbette...

Böyle bir kararı aldıran...

Yıllardır süren kırgınlıkların, maç gecesi bitmesine yönelik bir arzuydu.

Vali Bey bir mesaj yayımladı:

'Hafta sonu oynanacak Göztepe-Altay futbol maçının 'Deplasman takımının taraftarı olmaksızın oynanması' teklifi, valiliğimce uygun görülmemiştir. Göztepe-Altay maçına her iki takımın taraftarları serbestçe girebileceklerdir.'

Twitter mesajındaki son cümle, bir dilekti:

'Sportmence ve centilmence bir maç olmasını diliyorum.'

Sonuç?

Valilikteki hesap, stada uymadı!

Dilekler, gerçeklerin gerisinde kaldı.

***

Maalesef dilekler başka, gerçekler başkaydı.

Futbol takımları ne kadar centilmen olursa olsun...

Binlerce taraftarların yüreklerine ekilmiş kin tohumları yeşermiş...

Artık sevgi denen o güzel duygu, nefretin hapsine girmiş!

Keşke İl Güvenlik Kurulu'nun kararı uygulansaydı da...

Göztepeli taraftar kardeşimiz, yanmasaydı.

***

Esas soru şu:

Onca güvenlik önlemine rağmen Göztepeli taraftar...

Nasıl oluyor da tribünden sahaya inip korner bayrağını söküyor!

50 metre koşup kaleci Ozan'a hiçbir müdahale olmadan vurabiliyor?

Kaptan İbrahim'den başka saldırganı durdurmaya çalışan yok!

***

İzmir'de uzun yıllardır görmediğimiz bin vandallık yaşandı.

Centilmenlik dışı olmasından öte...

Güzel İzmir'e hiç yakışmayan insanlık dışı bu olay yüzünden...

Yüzümüz kızardı, yüreğimiz kanadı.