Önümüzdeki Mayıs ayında 65 yaşını bitirecek.
Mevzuata göre emekli olması lazım.
Aha şuraya yazıyorum.
Ne hastaları Onu bırakır, ne de O hastalarını...
42 yıldır hekimlik yapıyor.
Bugüne dek tek hastasıyla bile problem yaşamamış.
Şeker gibi bir doktor…
40 yıldır da elinde neşter, ameliyattan ameliyata koşuyor.
Soruyorum, “Bunca yıldır kaç ameliyat yaptınız?” diye…
“Hiç saymadım. Binlerce deyip yuvarlıyorum. 20 yıl görev yaptığım Alsancak Devlet Hastanesi’nde yılda 250 ile 400 arasında ameliyat yaptığımı söyleyebilirim.”
Kaba taslak bir hesap yapacak olursak, 40 yılda 13 bin civarında hastasına neşteriyle dokunmuş!
***
Kimden mi söz ediyorum?
İzmir’in ünlü genel cerrahlarından Dr. Kadir Devrim Demirel’den tabii ki…
Devrim Hoca, Köy Enstitülü bir öğretmen baba ile ev kadını annenin en büyük evladı.
Bornova Anadolu Lisesi’nde yatılı okumuş.
İzmir Büyükşehir Belediyesi geçmiş dönem Başkanı Tunç Soyer’in okul arkadaşı.
15 yıldır görev yaptığı İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi’nde 2,5 yıl Başhekimlik görevinde bulundu.
Devrim hoca, iyi bir hekim olduğu kadar iyi bir gezgin, muhteşem bir gözlemci…
Savaştan önce atlamış otobüse…
Üç kez Suriye’ye gitmiş.
Koca ülkeyi karış karış gezmiş.
Arapça bilmediği halde dağarcığındaki 300 Arapça kelimeyle gerçekleştirmiş Suriye seyahatlerini…
Trene atlamış ver elini Bakü, Nahçıvan, Tiflis…
Notlar almış, insanlar tanımış.
***
Kadir Devrim Demirel, sohbetine doyum olmayan biri.
Onun doktorluk anılarını, hastalarla diyaloglarını dinlerken…
Sıkılmazsınız; aksine gülmekten kendinizi kaybedersiniz!
Neşteriyle şifa dağıttığı insanların yaşam hikayelerini hem merak etmiş, onları tanıma gayreti içinde olmuş.
İnsanlarla barışık, dost canlısı, herkesin gönlüne girmeyi başarmakta hiç zorlanmayan bir hekim, Devrim hoca…
Mesela…
Mecburi hizmet için gittiği Hatay’ın bir Arap-Alevi köyünde günlerce hastalarının yolunu gözlemiş.
Sağlık ocağına ne gelen var, ne giden…
“Bu insanlar, neden sağlık ocağına gelmiyor?” diye söylenirken, bir gün çıkmış köy kahvesine gitmiş.
Bakmış, yaşlılar Arapça konuşarak bir kağıt oyunu olan “66” oynuyor.
Bende Arapça yok, onlarda Türkçe… İki dili de bilen bir arkadaş Arapça sayıları yazıverdi. Başladık 66 oynamaya… Sonra sohbet falan… Hastalar sağlık ocağına gelmeye başladı kısa bir süre sonra…”
***
Kadir Devrim Demirel’den bir ilginç anı daha…
“Hakkari’de, askerliğim sırasında bir PKK’lı terörist yaralı halde yakalandı. Yarası ağırdı. Bir süre Asker Hastanesi’nde kaldı. Gerekli tedaviyi yaptım, iyileşti hasta. Gözaltı süresi bitince, sivile, devlet hastanesine devredildi. Ameliyat sonrası bakımı zor olduğu için devlet hastanesi yetersiz kalmış. PKK’lı teröristin anası, babası, ağabeyleri, çok sayıda yakını, ‘Hastamıza asker baksın’ diye devlet hastanesi yönetimine gitmişler. Sonra hastane, hastayı tekrar bana gönderdi.”
Bu anıdan da anlaşılıyor ki, Devrim Hoca, işini aşkla yapan, Hipokrat yeminine bağlı, görev yaptığı her yerde örnek gösterilmiş, aranan hekim olmuş!
***
Yine Hakkari’de askerimiz, İran’dan ülkemize geçen bir kaçakçıyı, dur ihtarına uymayınca vurmuş.
Neşter ustası Dr. Kadir Devrim Demirel, kaçakçıyı ameliyat etmiş, sağlığına kavuşturmuş.
İyileştikten sonra kaçakçı, İran sınır kapısından ülkesine teslim edilmiş.
Ertesi gün İran’dan telefonla aranmış Devrim Hoca…
Ameliyatla ilgili bilgi istemişler.
Ayrıca teşekkür ede ede bir hal olmuşlar!
***
Bir anekdot daha…
Türk siyasetinin Demirel’i, neredeyse yarım asır boyunca ülkemize damgasını vurdu ama…
Bizim Doktor Demirel’in siyasi hayatı, sadece 25 gün sürdü!
31 Mart 2024 yerel seçimlerinde Konak’tan Meclis üyesi olmak istedi.
Bir çanta projeyi hayata geçirmeyi hayal ediyordu.
Listenin taaa 19’uncu sırasına yazıldı adı…
O da bunu gururuna yediremedi, meclis üyeliği talebini geri çekti.
***
Tüm bunları neden yazdım?
Şunun için efendim.
Dr. Kadir Devrim Demirel, bir kitap yazdı!
ELİMDE NEŞTER, GÖNLÜMDE BEŞER…
Hem mesleğinin ruhu, hem de gönüllerine girdiği insan var kitabın adında…
Belki haberiniz yoktur.
Yarın, Kıbrıs Şehitleri Caddesi üzerinde bulunan Yakın Kitabevi’nde saat 13.00-15.00 arasında imza günü var Yazar Dr. Kadir Devrim Demirel’in…
Tüm hastalarını, sevenlerini, dostlarını imza gününe bekliyor.
“Elimde Neşter, Gönlümde Beşer” kitabını okumak için çok sebebiniz var.
Mesela…
Sağlık sisteminin iç yüzünü merak ediyorsanız…
Okurken eğlenmek, kahkahalar atmak istiyorsanız…
Çocuğum doktor olsun, diyorsanız…
Hastaneye gittiğinizde sağlıkçıları, doktorları anlamak için kafa yoruyorsanız…
Birbirinden ilginç insan hikayeleri okumayı seviyorsanız…
En önemlisi de…
Bir doktorun, tek hastasıyla bile sorun yaşamadan 42 yıldır elinde neşter, kulağında steteskop şifa dağıtırken…
Yüreğinde büyüdükçe büyüyen insan sevgisini görmek için…
Bu kitabı mutlaka okumalısınız.
Bir not daha…
Devrim Demirel’in yazı dili, neşteri gibi keskin…
Kelimeleri ise baldan tatlı…
