Erdoğan yönetiminin Bahçeli eşliğinde yürüttüğü çözüm süreci veya toplumsal mutabakat arayışının hal ve gidişi akılları karıştırıyor. Bir tarafta islamcı iktidar çevreleri, bir tarafta Kürtler ve illaki Bahçeli faktörü…
Öcalan heyeti, siyasal partileri ziyaret ediyor; ne konuştukları meçhul…
Mutabakat ve çözüm arayışları muhtemelen yeni anayasayla sonuçlanacak; eğer, Erdoğan yönetimi görüşmeleri istediği gibi yönlendirebilirse… Ve o anayasanın Cumhuriyet devrimini sonlandırması kuvvetle muhtemeldir.
Ne ki görüşmeleri anlaşılmaz kılan esrar perdesi kaldırılmadığı sürece halkın olan biteni anlaması imkânsız. Ziyaret görüntülerini ve anlamsız açıklamaları öylece izlemekle yetiniyoruz.
Ve görüşmelerde, Atatürk’ün getirdiği ilkelere bağlı Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının temsili söz konusu bile değil.
Yapılması düşünülen yeni toplumsal mutabakatta ve çözüm arayışlarında belli ki Cumhuriyet’i kuran iradenin yeri olmayacak. Bu koşullarda, CHP yönetiminin belirleyici rol oynaması da pek ihtimal dahilinde değil.
Süren görüşmelerin getirecekleri ve götürecekleri merak konusu. Elbet de gerçek mutabakat çıkmayacak, çözüm hakeza... Zaten onların derdi de kendi işlerini görecek sonucu almak. Kürtler ve İslamcılar, federasyon için mutabakat arıyor.
Olan bitenin özeti, yoğun görüşme trafiğinde herkes karnından konuşuyor. Şu ana kadar, “Öcalan’ı halklarla buluşturun, bir de evlendirirseniz çok iyi olur.” gibi talepler olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz…
Bu hengamede en anlaşılır olan, Ankara’nın Batı ittifakında yer aldığıdır. Yanı sıra, Rusya ve İran ile ilişkiler belirsizliğe gömülmüş bulunuyor.
Ankara-ABD hattında sürdürülen ilişkilerin Suriye yansımaları, Türkiye Cumhuriyeti’nin izlediği yüzyıllık politikanın terk edildiğini gösteriyor. Değişen politik tutumun getirecekleri ise kısmen meçhulümüz olmakla birlikte, ülke hayrına olmayacağını söylemek kehanet sayılmaz.
Türkiye, Doğu-Batı hattında fena halde gerilmiş durumda. Bölgenin güçlü devletlerinden uzaklaşarak coğrafyamızda yalnızlaşmak, Türkiye’nin tarihsel varlığına tehdittir. Bu durum, Lozan’dan beri kolladığı fırsatı Batı’ya verebilir.
Bölgede, NATO-Pentagon ekseninde alınan kararlarla devletler ve sınırlar değişiyor. Ortadoğu ve Asya dinamikleri nasıl tepki verecek, göreceğiz.
Ne oluyor? Bu soru, uzun yıllar zihinlerimizi meşgul edecek. Bölgenin yeniden dizayn edildiği zamanlarda, kaotik bir dönemi yaşıyoruz.