Vekiller!
Her cenahtan her partiden vekiller,
Şöyle böyle derken iki ay eskidiler,
Maaşlarının yolluklarının iki aylığı mahsup edildi hazinenin muhasebe sayfalarında,
Ama bu iki ay içerisinde hafızalara kazınacak ne bir bireysel davranış, ne kişisel görüş, ne de adam haklı ya dedirtecek bir çıkış...
Alkışlanacak bir el görülmedi havalanan…
Olmaz da, olmayacak da…
Çünkü onlar halkın değil başkanlarının vekilleri…
Maharetleri başkana yakınlığı kadardır.
Başkanın gözüne bakarlar.
Beyefendi ne buyuracak diye kulakları hep açıktır.
Oysa ülke kan gölü görmezler
Oysa analar çığlık çığlığa, duymazlar.
Seçildiler. Belki yarım yıllarını doldurmadan yeniden seçim olacak.
YSK'ya verilecek isimleri ne yazık ki yine başkanlar belirleyecek.
Onun için beyefendi nasıl buyurursa öyle davranacak sayın vekil.
Ülkenin borçları durmadan artıyor. Dolayısı ile her bireyin borcu artıyor.
Ama nedense birilerinin aldıkları artıyor, borç yine seçene.
Vergi salınıyor gelip geçene…
Bin lira asgari ücretliye ödeyen işveren beş yüz lirada devlete ödüyor.
Yani işe giren her işçinin memurun maaşından ücretinden her ay kelle vergisi kesiliyor.
Vekilim üç ay sonra yapılacak seçimi düşünüyor.
Gözüne bakıyor liderinin. Firesiz oylamalar çıkıyor parti disiplini denilen.
Nasıl bir muazzam eşitlemedir ki her partinin vekilleri liderinin düşündüğünü düşünüyor.
Ve halk,
Yüzü avuçlarının içinde, ama düşünmüyor.
Kin nefret tohumları ekiliyor yüreklerine
Saflar sıklaşıyor siyasi cenahta.
Liderin, partinin şu kadar oyu var deniyor ya, yalan.
Bizim memlekette merkez sağın merkez solun, ve milliyetçi partilerin oyları vardır.
Partiler kapatılsın liderler olmasın yani isimsiz, simgesiz seçimlere girilsin; yani oy pusulaların üzerinde sadece sağ sol milliyetçi (her tarafın milliyetçileri) yazıları olsun bu günkü seçim sonuçlarına yakın sonuçlar çıkar.
Demokrasinin, laisizmin hukukun eksikliğidir bu.
Bu nedenle kimse oylara kendi oyu süsü vermesin.
Ve vekiller vekaletlerini bir tartsınlar.
Lider mi ağır basacak halk mı?
Ve en önemlisi bu kıyaslama hak mı?..
Bu yazıyı yazdıktan sonra benim vekil olmam şart olmuştur!
İlkelerim aşağıdadır…
SAYIN YILMAZ
Bir gün dedim ki kendime
Ulan kara Mahmut
Ulan ahmak ulan angut
Yaşın oldu elli
Halin belli
Hala yakanda alacaklıların eli
Sen hiciv yazarsın
El yandaş yazar
Kurulmuş pazar
Sen de gir azar azar
Var git partiye
Çık tartıya
Boy desen boy
Soy desen soy
Yani tamamdır şekil
Koy adaylığını
Olursun vekil
Olmadı müsteşarlık
Kariyer mariyer istemez
Altı üstü şakşakçılık
Alırsın bir kaç ihale
Çıkar nevale
Zenginde olursun belki
Sormazlar ya sorarlarsa
Oğlanın sünneti kızın ziyneti
Der kurtulursun
Hem merak etme bu memlekette
Üç ayda unutulursun
Fenamı adın da değişir
Sayın Yılmaz olursun.