İZSİAD Başkanı Hasan Küçükkurt; yeni dönemin yol haritasını, sanayicinin, gıda sektörünün ve kentin sorunlarına ilişkin konuları Egedesonsöz’e anlattı
Onur DENİZ/EGEDESONSÖZ - İzmir Sanayici ve İşadamları Derneği'nde (İZSİAD) yeni dönemde Başkan Hasan Küçükkurt ile yola devam kararı alındı.
Yaptığı projeler, açıklamalar ve aldığı ödüllerle adından söz ettiren İZSİAD Başkanı Küçükkurt, gıda sektöründe 20 yılı deviren Bortar Grup'un başında çalışmalarını sürdürmeye devam ediyor.
İZSİAD'ın yeni dönemdeki yol haritasını, gerçekleşecek projeleri, sanayicinin ve İzmir'in sorunlarını ve gıda sektöründeki gelişmelerine ilişkin soruları Hasan Küçükkurt Egedesonsöz'e yanıtladı.
Sanayicinin kalifiye eleman, üretim gibi sorunlarından, gıda sektöründe yaşanan krize kadar birçok konuyu dile getiren Küçükkurt, İzmir'in Kemeraltı, AVM, aktarma merkezi gibi çözüm bekleyen konuları değerlendirdi.
Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Üyesi olan Küçükkurt, İZSİAD seçimlerinin ardından bu yıl gerçekleşecek EBSO seçimleri için mevcut başkan Ender Yorgancılar'a ise destek mesajları verdi.
İZSİAD'ın genel kurulunda güven tazelediniz. Önünüzdeki iki yıllık dönemi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Biz, ekibimizle iyi şeyler yaptığımızı düşünüyoruz. Olağanüstü kongreden sonra altı aylık bir dönem vardı. Bu sürede güzel şeyler yaptığımıza inanıyorum. Biz geçmiş dönemlerin emanetini daha ileriye taşımak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Her başkan, her yönetim kurulu üyesi arkadaşım buraya bir tuğla koymuştur. Bizim de bir tuğla koymamız gerekir. Bu dönem daha iyi olsun diye uğraşıyoruz. İki yıl daha yönetimdeyiz. Daha iyi işler yapacağımızı düşünüyoruz. İzmir'in çok problemi var. Biz sivil toplum örgütü olarak ne kadar katkı koyabilirsek bizim için o kadar iyi.
AYAKKABI PROJESİNE MONT TAKVİYESİ
Yeni dönemde yeni projeler görecek miyiz?
Oda olarak çalışmalarımız sürüyor. Gençlik komisyonumuz harekete geçti. Gençliğe dair yeni projeler gerçekleşecek. Kitap okuma alışkanlığını geliştirme, gençleri spora yönlendirme çalışmalarımız olacak. Kadın komisyonumuz çok başarılı çalışıyor. Tiyatro oyunları yaptık. Şimdi yeni bir oyun çalışmamız var. İZSİAD Musiki Korosu yeni bir konsere hazırlanıyor. Her ay rutin olarak gerçekleştirdiğimiz Çarşamba toplantılarını çok talep olması nedeniyle ayda ikiye çıkarmayı düşünüyoruz. 29 Ekim, !0 Kasım organizasyonları, Kente Katkı Ödülleri olmazsa olmazlarımız. Yeni yılda da devam ettireceğiz. Bunların dışında birçok sosyal sorumluluk projesini de gerçekleştireceğiz.
Son olarak gerçekleştirdiğiniz, ihtiyaç sahibi çocuklara ayakkabı dağıtım projesi devam edecek mi?
Ayakkabı projesine devam ediyoruz. 2 bin 500 ayakkabıyı ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık. Şimdi 3 bin 500 ayakkabı daha dağıtacağız. Okulların açılmasını bekliyorduk. Bunun yanında kaban ve mont projesi başlatacağız.
Geçtiğimiz dönem bir de belediyelerle ortak yürüttüğünüz madde bağımlılığı projeniz vardı. O şu an ne aşamada?
Buca Belediyesi şu anda kendi olanaklarıyla yürütmeye çalışıyor. Biz kapıyı açtık. Seminerler, bilgilendirme toplantıları bir sürü şey yaptık. Bütün finansman İZSİAD tarafından karşılandı. Hiç kimseden uçak bileti parası dahi almadık. Bütün finansını İZSİAD karşıladı. Belediyenin kültür merkezlerinde velilere ayrı, öğrencilere ayrı toplantılar yaptık. Hala da isteyen olursa, gelin benim mahallemde bu konu hakkında bilgi verin diyen olursa bağımlılık ile ilgili kapımız açık. Bize bir aydınlatma toplantısı yapalım derlerse yaparız.
ENDER YORGANCILAR İZMİR İÇİN BİR KAZANIMDIR
İZSİAD ile birlikte 2016 yılı odalar için de seçim yılı olacak. Üyesi olduğunuz Ege Bölgesi Sanayi Odası'nda da bu yılın ikinci yarısında seçim gerçekleşecek. EBSO'da nasıl bir süreç yaşanacak?
Ender Bey'in bu kente katkısı çok fazladır. Hakikaten bu kentte bir kanaat önderi varsa bu Ender Yorgancılar derim. Birleştirici, toparlayıcı bir insan. Sanayicinin sorunlarıyla bire bir ilgilenen bir insan. Ben Ender Başkanı odanın başında bir dönem daha görmek isterim. Çünkü kente faydalı. Bireysel bir sevgi ve saygıdan ziyade öncelikle bu kent için önemli olduğunu düşünüyorum. Ender Yorgancılar bu kent için bir kazanımdır. TOBB'daki görevi çok önemli. İzmir için sürekli bir çaba sarf ediyor.
SURİYELİ MÜLTECİLER ARTIK MİSAFİR DEÐİL
Biraz da sanayicilerin sorunlarına inecek olursak, Suriyeli mültecilere çalışma vizesinin verilmesi gündeme geldi. Bu çalışma sanayiciyi nasıl etkiler?
Bana göre kötü bir proje değil. İşsizliği tetikler mi; tetikler mutlaka. Ama şu anda sanayicinin bir kalifiye eleman problemi var. Suriyelilerin belli bir mesleki eğitimden sonra hayata kazandırılması önemli diye düşünüyorum. Çünkü mültecilerin yüzde 80'i ülkesine geri dönmeyecek. Dünyada bu hep böyle yaşanmış. Mültecilerin çoğu gittiği ülkelerde kalıyor. Suriyeli mültecilerin çoğunu artık misafir değil. Onları bu ülkede ikamet edecek insanlar olarak görmek lazım. Dolayısıyla bu proje onların topluma kazandırılması açısından iyidir diye düşünüyorum.
İzmir'deki mülteciler için odanın yürüttüğü bir çalışma var mı?
Şu anda İZSİAD ve Ege Yemek Sanayicileri Derneği olarak Çeşme'deki mülteci kampına her gün 300 kişilik yemek gönderiyoruz. Bu proje yaklaşık bir aydır devam ediyor. Her gün de yemek gönderilmeye devam edecek. Dimes 5 bin meyve suyu verdi. Yaklaşık bir ton üzüm verildi. Onları da oradaki küçük çocuklara enerji versin diye götürüyoruz. Bu çalışmalara özen gösteriyoruz.
Mültecilerin çalışma izni konusunda da değindiğiniz mesleki eğitim konusu şu an en çok konuşulan konulardan biri... Bu sorunun aşılması için ne yapmak gerekiyor?
Şu an sanayicinin en büyük problemi bu. Kalifiye eleman bulamıyoruz. Sanat okullarının, meslek liselerinin daha çok aktif hale getirilmesi gerekiyor. Sanat okulları talep yok diye birer birer kapatılıyor. Böyle de bir paradoks yaşıyoruz. Anlaşılmaz bir şey. Meslek liselerinin aktifleşmesi için çaba gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum. Meslek liselerinde eğitim gören çocuklar, bu ülkede ustabaşı, usta veya kalfa olarak yetişiyor. Bizim bu kalifiye elemanlara ihtiyacımız var. O yüzden mesleki eğitim konusunda meslek liseleri ve sanat okullarının yeniden aktif hale gelmesi gerekir. Ben bunu çok önemsiyorum.
ÜRETMEDEN AVM İLE BÜYÜYORUZ
Bir diğer gündemde tartışılan konu İzmir'de sayısı artan AVM'ler. Son dönemde esnafın ve sanayicinin gündeme getirdiği bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ülkemiz bir AVM cehennemine dönüştü. Sadece İzmir değil, bütün ülke bu halde. Bir tüketim toplumu oluştu. Büyüyoruz; AVM ile büyüyoruz. Büyüyoruz; inşaat ile büyüyoruz. Üreten değil tüketen bir toplum olduk. Bu kadar AVM'si olan bir kent olur mu? Dünyanın hangi kentinde görülmüştür? Bir ilde 1-2; büyük illerde bilemedin 3 AVM var. Hepsi şehir dışında. Şehrin göbeğinde AVM olmaz. Bakın yenileri geliyor. Biz şu anda bundan şikayetçiyiz ama hala yenileri geliyor. Şehir içinde bu kadar AVM olmaz. Mehmet Ali Susam yıllardır uğraştı esnaf ölüyor diye. Küçük esnaf diye bir şey kalmadı. AVM'nin içinde ayakkabı tamircisi var, gıda satan toptancı var. Olamaz. Balçova trafiği kilitleniyorsa AVM yüzünden. Gaziemir trafiği kilitleniyorsa AVM yüzünden. Karşıyaka kilitleniyorsa AVM yüzünden. Şehir içinde AVM olmaz kardeşim. Gidin şehir dışına yapın. Hem küçük esnafı koruyun, hem de şehrin çarpık kentleşmesini önleyin.
KEMERALTI İÇİN İKİ BİNA ALIN RESTORE EDİN
Esnafın kalbi Kemeraltı Çarşısı'nın yeniden canlanması için yürütülen çalışmalar yeterli mi?
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin orada yaptığı çalışmalar çok önemli. Tarihi konakların restore edilerek kullanıma açılması, oraların değerlendirilmesini çok önemsiyorum. Güzel projeler. Yerinde tarihi dokuyu restore edip, orayı 24 saat yaşayan bir hale getirmek gerekiyor. Canlı ve diri tutmak lazım. Büyükşehir orada çok iyi işler yaptı. Ama sadece Büyükşehir'in yaptığı çalışmalar yetmez. İzmirli sanayicilerin, odaların ve sivil toplum örgütlerinin o projeye destek vermesi lazım. Mesela İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu bize, 'iki bina alın restore edin orayı canlı ve diri tutalım' dedi. Kemeraltı tarihi ve diri bir mekan. Bu çağrı sonrası biz de İZSİAD olarak bir bina almayı düşünüyoruz.
TARKEM Yönetim Kurulu Başkan Vekili Uğur Yüce de son olarak EBSO meclisinde hisse alımı ve destek konusunu gündeme getirmişti…
Uğur Bey Kemeraltı konusunda çok ciddi çalışmalar yürütüyor. Ege Bölgesi Sanayi Odası çok büyük bir kurum. İzmir'de EBSO gibi İzmir Ticaret Odası gibi büyük odaların devreye girmesi gerekiyor. Bir atak yapması gerekiyor. Herkesin oradan hisse alması gerekiyor. Biz de İZSİAD olarak elimizi taşın altına sokmaya hazırız.
İzmir'de bunların dışında sizce hangi projelere öncelik verilmeli?
Benim çok önemsediğim bir konu var. İzmir'de aktarma uçuşlarının gerçekleşmesi. İzmir'in HUB olması. Zaten İstanbul doldu taştı. İzmir Ekonomik Kalkınma Kurulu'nda bununla ilgili bir komisyon kuruldu. O komisyonda ben de varım. Öncelikle HUB seferleri İzmir'den başlatılmalı. Bu İzmir'in kalkınması için çok önemli. Zaten İstanbul kaldırmıyor. İzmirli sanayici İstanbul aktarmalı uçmuyor. Yurtdışından gelen turist İstanbul aktarmalı gelmiyor. Bunun dışında Binali Bey'in Körfez Tüp Geçit projesini çok önemsiyorum. Sivil toplum olarak üstümüze ne düşüyorsa destekliyoruz. Bizden her hangi bir talepleri olursa emirlerine amadeyiz. İzmir'e çakılacak her çivi benim için çok önemlidir. İzmir'e yapılacak her projeyi önemsiyoruz. Bize düşen her türlü görevi yapmaya hazırız. Bu dönem hükümetin İzmir'le ilgili çok güzel projeleri var. Hükümetin, Bakanların, Büyükşehir'in projelerinin yanındayız. Çünkü İzmir'e yapılacak projenin A partisi, B partisi olmaz. Bu kentte yaşayanlar olarak parti gözetmeksizin çakılacak her çivinin arkasında durmamız lazım.
GÜNDE 29 BİN KİŞİYE YEMEK ÜRETİYOR
Biraz da sektöre değinecek olursak, Bortar 20 yılı devirdi. Bu büyümede ne etkili oldu?
Bizim başarımızın sırrı öncelikle inanmak. Sonra çalışmak ve azim gereklidir. Bunları yaparken en önemli konu ahlaklı olarak bu işi yapmaktır. Para hırsı uğruna çevreyi yıkıp dökmeden, toplumsal değerleri kaybetmeden çalışmak gerekiyor. Tabi bunları yaparken mutlaka şansın da yanınızda olması gerekiyor. Kimse uçuk zekalara sahip olduğu için iş adamı olmuyor. Mutlaka farklılıklar vardır ama şans önemli bir faktör.
Bortar şu an hangi bölgelerde ne kadar kapasitede hizmet veriyor?
Şu an İzmir'in bütün bölgelerinde hizmet veriyoruz. 29 bin kişiye yemek satıyoruz. İstanbul'da, Aydın'da Manisa'da varız. Bunlar yerinde üretim projeleri. İzmir'in olmadığımız bölgesi yok.
ZAMLARI MÜŞTERİYE ANLATAMIYORUZ
Sektörde durum nasıl?
Sektörde sıkıntı bitmiyor. Devletin açıkladığı enflasyon rakamlarında yıllık enflasyon yüzde 9. Fakat gıda enflasyonunda rakamlar yüzde 16'ya çıkıyor. Devlet enflasyonu alırken bütün malları karıştırarak alıyor. Ama bizim gıda sektörü olarak yüzde 20'lere varan yıllık artışlarımız var. Bizi en çok etkileyen budur. İnsanlara fiyat artışı yaparken bunu anlatmakta çok güçlük çekiyoruz. Nihayet anlatamıyoruz da. Eti 20 liraya alıyorken 30 liraya çıktığında yüzde 50 zam olarak size yansıyor. Sadece ette değil bu durum. Bakliyatta, sebzede hepsinde geçerli. Yıllık en az yüzde 20 bandında zam yiyorsunuz. Ama bunu müşterilerinize yansıtamıyorsunuz. Bizim en büyük şikayetimiz bu. Mesela şimdi et fiyatları aldı başını gidiyor. İnanılmaz pahalılaştı.
TARIM VE HAYVANCILIK BİTTİ ÜRETİCİ DAYANAMIYOR
Peki ne yapılmalı?
Öncelikle Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na burada çok iş düşüyor. En büyük iş tarım ve hayvancılık. Bu ülke eskiden bir tarım ülkesiydi. Yanlış tarım politikaları yüzünden bu duruma geldi. Bu politikalar sadece günümüzün değil; 25 – 30 yıldır süre gelen bir periyottur. Yanlış politikalar yüzünden buradayız. Süt şu anda 1 TL. Bunu devletin acilen süspanse etmesi lazım. Şu an fiyatlardan dolayı inekler kesiliyor. İnek olmadan hayvancılık gelişir mi? Torbalı'da benim de hayvan çiftliğim var. Üretici şu an inanılmaz zor durumda. Çünkü sütün litresini 1 TL'den alıyorlar. Kurtarmıyor. Kar yok. Avrupa'da bu durum süspanse ediliyor. Dünyanın en pahalı elektriğini tüketen tarım köylüsüyüz. Dünyanın en pahalı mazotunu tüketen tarım köylüsüyüz. İşçi pahalı. Bunlar bir araya gelince sütten kar etmemiz mümkün değil. Dünyanın en pahalı yemini kullanıyoruz. Üretici nasıl dayanabilir buna? Devlet devreye girerse bu iş düzelebilir. Aslında Tarım Bakanlığı son 3 – 5 yıldır iyi çalışmalar yürütüyor. Ama daha çok dikkat edilmeli. Daha çok ilgilenilmeli. Destek artmalı ki ülkemizde tarım ve hayvancılık artsın. Bu en çok da köyden kente göçü etkiliyor. İnsanlar sürekli kentleşiyor. Bu çok kötü bir şey. Şehre olan akını engelleyemezseniz bu iş biter.
TAÐŞİŞ ÜRÜNLER RAFLARDAN TOPLATILMALI
Bakanlığı son dönemde üzerinde durduğu konu tağşiş ürünler. Açıklanan listede çok sayıda Egeli firma yer aldı. Bu çalışmalar yeterli mi?
Bakanlığın bu politikasını inanılmaz beğeniyorum. Tağşiş ürünleri deşifre edilmesini ve afişe edilmesini inanılmaz beğeniyorum. Çünkü bu aynı zamanda haksız rekabetin de önüne geçecek. Bizim 10 TL'ye sattığımız ürünü karşı taraf tağşiş ürünle 8 TL'ye imal ediyor. Dolayısıyla ben bakanlığın bu kararını destekliyorum. Kimsenin yaptığı yanına kar kalmasın. Bakanlık bunları afişe ediyor ama burada kalmamalı. Bakanlık açıklıyor ama bu ürünler market raflarında kalmaya devam ediyor. Bu ürünler orada kalmamalı. Yani arkası gelmeli mutlaka. Sürdürebilirliği olmalı. Tağşiş ürünlerin peşinden gidilmeli. O ürünler raflardan alınmalı.
İzmir mutfağında son dönemde Gastronomi Kongresi ve mutfak organizasyonları hız kazandı. Çalışmalar sektöre nasıl yansıyor?
Ben bu projelerin daha çok geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. İzmir'in çok güzel bir mutfağı vardır. İzmir suyun iki yakasını birleştirir. Bizde bir Yunan mutfağı vardır; bir de Türk mutfağı vardır. İzmir'de bunların daha sık yapılması gerekir. İzmir'e önemli bir turizm kaynağı olacaktır.
YENİ FABRİKA AY SONUNDA AÇILIYOR
Son olarak yeni yemek fabrikasında sona yaklaşıldı. Ne zaman açılıyor?
Biz Bortar olarak Ege'nin en büyüğüyüz sektörde. Şu anda yeni fabrikamıza ay sonunda taşınıyoruz. Türkiye'nin en donanımlı ve en entegre fabrikasını yapıyoruz. Çok gezdik Türkiye'de çok fabrika gördük. Şu an en donanımlısını yapıyoruz. Bu çok ciddi bir proje olacak.
Ne gibi değişiklikler olacak?
Teknolojiyi ön planda tutacağız. Sistem her şeyi doğal yöntemler kullanılıyor. Tamamen buharla pişirme teknolojisi kullanılacak. O anlamda lezzet kaybı ortadan kalkıyor. Hijyen konusunda çok entegre, her şeyi ile dört dörtlük bir tesis olacak.