Hanzade Ünuz, 1.200 Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin bağlı olduğu Köy Koop Merkez Birliği Genel Başkanlığına seçilen Neptün Soyer ile konuştu…

Köy Koop…

47 yıllık geleneği olan…

Türkiye genelinde 13 ilde örgütlü bir yapı.

1.200 tarımsal kalkınma kooperatifi üyesi var.

On binlerce tarım üreticisinin ortak olduğu...

Toprak emekçilerinin koruyucu kalkanı Köy Koop Merkez Birliği...

Üreticiyi Ankara'da temsil edecek bir Genel Başkan seçti.

Yeni Genel Başkan…

Sürpriz bir isim...

Köy Koop'un ilk kadın Genel Başkanı...

Neptün Soyer oldu.

Bir yıl önce Köy Koop İzmir İl Başkanlığı koltuğuna oturmuştu…

Merdivenleri koşarak çıktı.

Bir yıl sonra onbinlerce tarım emekçisinin Genel Başkanı seçildi.

Kendisiyle geçen sene yaptığımız röportajda…

Köy Koop yönetimlerinde görev alan ve İl Başkanı seçilen ilk kadın olduğunu söylemişti.

Köy Koop'un logosundaki el ele kadın ve erkeği hatırlatarak…

'O kadın benim' demişti.

Neptün Soyer aslında emekli bir matematik öğretmeni.

Aynı zamanda da Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer'in eşi.

Seferihisar'da zeytincilikle uğraşıyor.

Planlı, iddialı, çalışkan, projeci bir kafası var.

Köy Koop'un 47 yıllık tarihinde ilk kadın İl Başkanı olmasından sonra...

Şimdi ilk kadın Genel Başkan sıfatıyla oturduğu koltukta...

Heyecanlı...

İstekli...

Ve hırslı...

Hedefleri var.

Atacakları her adımın üreticinin lehine olması için çalışacaklarını söyledi...

Artık Ankara'da faal olan Köy Koop Merkez Birliği Genel Başkanı Neptün Soyer...

Yerelde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na...

Genelde Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'ye elini uzatarak,

'Biz işbirliğine hazırız' dedi.

Çiçeği burnunda Genel Başkan Neptün Soyer Köy Koop'un hedeflerini anlattı ...

'O KADIN' ŞİMDİ GENEL BAŞKAN…Evet bundan tam bir yıl önce yaptığımız röportajda Köy Koop'un logosundaki el ele tutuşan kadın ve erkeği kast ederek, 'O kadın benim' demiştim. 1971 yılında kurulmuş 47 yıllık Köy Koop yapısında, yönetimlerde kadın ortak yoktu. Bir yıl önce İzmir Köy Koop Başkanı seçildiğimde ilk kadın Başkan oldum. Bundan üç hafta önce Ankara'da Köy Koop Merkez Birliği'nde seçim oldu ve Genel Başkan seçildim.

Türkiye'de siyasette de, ekonomide de bunu söylüyorlar ya… Üretimde el ele çalışırken kadınlar karar mekanizmalarında neden yok diye soruyorlar? Kadın erkek neden eşit temsil edilmiyor deniyor her yerde. Ama tarımda kadın hep evde hayvanların başında bekleyen kişi olmuş, kadın hep hareketsiz kalmış. Biz kadınları harekete geçireceğiz. 13 ilde yaklaşık 1.200 tarımsal kalkınma kooperatifi var ve her kooperatifte ortalama 150 üretici desek on binlerce ortağımızdan bahsediyoruz.

'BEN BU KOLTUÐU İSTİYORUM' DEDİM

Bizim yola çıktığımız bir ekip vardı, bu sefer seçime tek listeyle gidelim diye açıkça söyledik. Bir ay görüşmeler yapıldı, kim genel başkan olsun konusunda o olsun, ama bu olmasın diye görüşler çıktı. Eski Başkana, 'Lütfen bize bırakın iki yıl biz yönetelim' diye çok rahatlıkla söyledik. O mu Başkan olsun, bu mu olsun derken kimse ben Başkan olayım demedi ama şu olmasın dedi. Galiba en farklı ben vardım ve en sonunda dedim ki, 'Arkadaşlar ben bu koltuğu istiyorum'. Listen var mı dediler, 'Evet var' dedim ve biz Genel Kurul'a böyle gittik, yönetim seçildi. Herkese çok teşekkür ediyorum, çok büyük sorumluluk aldım, bunun bilincindeyim. Tarım sektörü şu an en sancılı sektör ama biz Köy Koop'ta yeni bir sayfa açtığımızı düşünüyoruz.

İYİ YÖNETİM, İYİ ÜRETİMYeni bir hükümet sistemi, Bakan yeni… O yüzden her şey güzel olacak diye düşünüyorum. Diyorlar ya koltuk koltuk diye… Ne koltuğu? Seferhisar'da Kooperatif koltuğu, İzmir'de Merkez Birlik koltuğu, Ankara'da Genel Başkan koltuğu… Oturuyor musun diye sor? Vallahi ben koltuk filan görmüyorum. Benim avantajım birebir üretimin içinde olmamam. Koordinasyonda, pazarlamada, satılacak yer bulmada bu işin beynini yönetmeye çalışıyorum. Üretimi ben yapıyorum, ben iyi yönetirim anlayışı bana tamamen yanlış geliyor. Ben ise iyi yönetirsem, iyi üretime katkım olur diye bakıyorum.

BEŞ YILLIK HEDEFİM ÇOK ÖNCE GERÇEKLEŞTİ

Tarımda en büyük eksikliğin işletmecilik olduğunu düşünüyorum. Geleneksel tarımda işletmeciliği bilmiyorlar ve inanmıyorlar. Sorunun kaynağını iyi işletmecilikle çözebiliriz. Ankara'da Köy Koop Genel Merkezi'nde gördüm ki Alman Kooperatifleri Konfederasyonu ile 2006'dan bu yana işbirliği yapılıyor. Çok güzel çalışmalar yapılmış, ben Tarım Bakanlığı'nda da çok yetkin, bilgi sahibi kadrolar olduğunu düşünüyorum. İlçe tarımdan başlarsak üretici olarak gittiğinde de her türlü bilgiyi alabiliyorsun. Kopukluk nerede peki, tarım politikamız yok. Hedefiniz nedir tarımda? Bunun için önce envanter çıkarmış olmanız lazım, yol haritanızı belirlemeniz lazım, hedefler koymanız lazım. Ben örneğin Neptün Soyer kendime 5 yıllık hedefler koyuyorum. Bir yol haritası çiziyorsunuz. Tabii bazen bu harita sizi başka yerlere de götürüyor, benim Genel Başkan olmam gibi... Beş yıllık hedefimden çok önce oldu… (kahkahalar)

EVDE İKİ BAŞKAN...Evde iki Başkan var şimdi evet… Ama rica edeceğim ben Genel Başkanım, Tunç (Soyer) Başkan (kahkahalar). Tunç bu işe ne kadar kafa yorduğumu, ne kadar çok çalıştığımı biliyor. Sıcakta odamda çalışıyorum bazen Tunç bakıyor, 'Neptün biraz dursan' diyor. Ama ben kafama taktım mı, onu yazıp bitirmeliyim. O maili atmalıyım. Bir iş varsa o köyden gece 23.00'e kadar dönmediğimi en iyi kendisi biliyor.

Bir yandan da evin işlerinden uzak durmadığımı da herkes bilsin. Yoğurdumu kendim yaparım, Ödemiş'ten gelirken Demircili'den sütümü alırım gece sütümü kaynatırım, dört saatte taş gibi müthiş yoğurt yaparım. Evde yemeğimi de kendim yaparım, çocuklarım da mezun oldular iki kızım hayatlarını kazanabilecek durumdalar. Büyük kızım Dokuz Eylül bale bölümü mezunu, küçük kızım Sorbonne hukuk bölümünü bitirdi.

Benim bu topluma vereceğim en iyi şey çocuk yetiştirmek, öğretmenlik mesleğini o yüzden kutsal buluyordum. O yüzden köylerde öğretmenlik yaptım ben. Bu hayatta bana verilen bir rol var, yolunda giden bir şeyin içinde olmak bana çok mutluluk vermiyor. Ben iyileştirmeyi önemsiyorum, iyileştirmek istiyorum. Biz önce envanter çalışması yapacağız, örgütümüzü tanımlayacağız.

HALDEN ANLAYAN BİR BAKAN VAR

Bizim pazarlama yöntemleri sorunumuz var. Biz Türkiye'deki hallerde yer alamıyoruz. Yasaya göre birlikler ve kooperatifler büyükşehir hallerinde yüzde 20 oranında yer alması gerekiyor. Ama yer alamıyoruz, biz İzmir'de ihaleye girdik ama Konya'dan bir havuç kooperatifi geldi İzmir halinde yer aldı. Haller birilerinin ellerinde bugün, o nedenle biz artık mevcut hal yapılarında yer almak istemiyoruz. Yeni hal yasasına göre 50 üretici bir araya gelince yeni bir hal kurabiliyorsunuz. Bakan Bey'den bu konuda randevu istedik, raporumuz hazır. Bekir Pakdemirli'nin göreve gelmesiyle halimizden anlayacak bir Bakan bulduğumuzu da düşünüyoruz. Halden anlayan biri geldi (gülüyor).

Bizi mevcut hallere sokmasınlar, Köy Koop üreticileri için yeni bir yapılanma ve yeni bir hal lazım. Bize sadece yer göstersinler istiyoruz. Biz de markamızdan tutun, web sayfamıza kadar en küçük ortağımızın ürünlerinin pazarlanmasına kadar yenileneceğiz. Bir sanayici kümesi var, bir tarafta kooperatifler, bir tarafta da üretici var. Biz sanayici ve üreticiyle sürekli karşı karşıya kalıyoruz. Bunun kesişimde herkesi mutlu edecek bir erke ihtiyaç var, bu da devlettir. Ben ekonomist değilim ama biliyorum ki biz tarımda ithalattan kurtulmalıyız.

BAKAN PAKDEMİRLİ: 'KOOPERATİFLER BAŞ TACIMIZ'

İki hafta önce İzmir'de bir sektör toplantısı oldu. Ben de göreve yeni geldiğim için çok tazeydim heyecanlıydım, Bakanım da çok tazeydi heyecanlıydı. Bize söz verdiler, kendilerine çok teşekkür ediyorum bizim için çok kıymetliydi. İl Tarım Müdürü bizzat kendisi arayıp beşer dakika konuşma yapacağımızı söyledi. Protokolde yerimiz ayrılmıştı, ki bunu her zaman göremiyoruz. Kürsüde hepimize söz verildi, bu çok zarifti. Beş dakikada sorunları anlatamazsınız ama Bakan Bey, 'Kooperatifler bizim baş tacımız, çözüm üreticide' dedi. Bu çok önemli bir yaklaşım, biz de Köy Koop Merkez Birliği ve İl Birlikleri olarak göreve hazırız. Tarım örgütlenmesinin düzenlemeye ihtiyacı var. Bakan Bey bizimle her nerede, ne kadar işbirliği yapmak istiyorsa biz hazırız.

KÖYLER YENİDEN YAPILANSINBizim ismimiz bile nostaljik, çünkü Türkiye'de aslında köy kalmadı. 2008 yılında 5216 sayılı Büyükşehir yasasıyla köyler, beldeler kapatıldı mahalle oldu. 16 bin köy muhtarlığı mahalle oldu. Sizin İzmir'de kullandığınız su fiyatıyla bağ bahçe sulayacak köylü, bu nasıl olacak? Merkezi sistemin getirdiği olumlu şeyler de var ama başka sıkıntılar da getirdi. Bu sistem bünyeye uymadı, köyler yine yapılanmak zorunda. Siz köyden okulu çıkardınız, öğretmen köye gelmesin dediniz. Hayır, öğretmen köye gitsin çocuklar servisle okula gitmesin. Çünkü öğretmen köye gelince bambaşka bir vizyon da geliyor köye. Yılın öğretmenleri neden hep köylerden seçiliyor? Oraya hayat getiriyorlar çünkü.

BÜYÜKŞEHİR SATIN ALMALARI ÇEŞİTLENDİRMELİ

Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin, Aziz Başkan'ın vizyonunda İzmir'de tarımla ilgili yapılan çalışmaların hepsini çok kıymetli buluyoruz. Köy Koop olarak işbirliğine hazırız, birim kooperatiflerle çalışılması onların mesaisini artırıyor. Kalkıp Seferihisar'daki bir kooperatiften almak olarak görmemeliler. Protokollerde masaya bizle oturduğu zaman zaten 100 kooperatifle masaya oturmuş oluyor. Bu yöntemin Büyükşehirin gücünün eşit dağıtılması açısından daha doğru olduğunu düşünüyorum. Bir kooperatifi güçlendirdikten sonra satın almalar çeşitlenmeli diye düşünüyorum. Kiraz bölgesinde sadece bir kooperatif yok ki, süt üreten 12 kooperatifimiz var. Süt tankı vermek çok kıymetli ama ben diğerlerine süt tankı verdim diyerek konu çözülmüyor. Yerelde kalkınma desteği çok önemli, yerelin İzmir'den desteklenmesi çok önemli. Ama kooperatifçiliğin özünde yatan adil, eşit ve demokratik destek yapılmalı. İzmir Modeli piramit üst yapılarla, üst birliklerle buluşursa iş tabana yayılır, daha doğru ürünler desteklenir.

SÜT EN AZ 2 LİRA OLMALISütte neden sürekli sorun yaşıyoruz? Bakın 6 ayda bir toplanan bir Süt Konseyi var. Bir U masa etrafında sanayici, üretici birlik temsilcileri ve bir tarafında da akademisyenler var. Toplantılar herkese açık, çok güzel. Peki 6 ayda bir toplanan bu konseyin belirlediği süt fiyatından üretici memnun mu? Değil. Sütte çok basit bir hesap var, bir kilo süt üretmek için 1.5 kilo yem alabiliyor olmak gerekiyor. Biz Süt Konseyi'nin haziran ayında yapması gereken toplantısının davetini hala almadık, toplanamadık ve Temmuz ayını bitiriyoruz. Sütte fiyat hala 1.54, kurul toplanmadı ama 1.65'ler konuşuluyor. Ama süt en düşük 2 lira olmazsa üretici gidecek yine hayvanını kesecek, süt krizi yaşanacak. Bir müddet sonra da et sorunu yaşanacak. Yani sütün litresinin en düşük 2 lira olması lazım.

GELİN 50 DÖNÜM TARLA SİZİN OLSUN

Üreticide bir küskünlük, yılgınlık var doğru ama yine de üretmek istiyor. Ege'de müthiş bir üretim var, Anadolu insanının ne kadar çalışkan olduğunu size söyleyen ben olmak istemem. Siz hiç enginar toplayan, bamya toplayan bir el gördünüz mü? O kutsal emek yadsınabilir mi? Bir erk gelecek, orkestra şefliği yapacak. Anadolu insanı arkasını dönmez, öyle bağdaşını kurmuş bekliyor. Daha eşitlikçi bir paylaşım bekliyor sadece. Köy Koop olarak üreticiyi destekleyip, tüketiciye iyi besin sağlamak için değişik projelerimiz var. Ürünü tüketicinin ayağına getireceğiz ama desteğe ihtiyacımız var. Biz büyük otellere, restoranlara da çağrı yapıyoruz, 'Gelin bizim tarlalarımız kiralayın, size üretelim.' Fasülye mi istiyorsunuz, al deep freeze koy bütün kış müşterilerine yedir. Gel 50 dönüm tarla senin olsun. Sana özel üretelim, patlıcanını, patatesini, domatesini benden tarladan al. Size en güzel domatesi verelim, biz sizi üreticiyle buluşturmaya hazırız.

KANI KEMERALTI'NDAN, KALPTEN POMPALAYACAÐIZŞu anda sizinle Kemeraltı'ndayız, Köy Koop'un yeni açtığımız 14 metrekare bir dükkandayız. Ben Kemeraltı'nın uğuruna inanırım. İzmir'de bir yere gelmiş herkes Kemeraltı'nın tarihinden bahseder. Biz o nedenle kapıya gördüğünüz gibi altın harflerle Köy Koop yazdık. Kemeraltı İzmir'in kalbidir dolayısıyla biz Köy Koop olarak kanı kalpten pompalayacağız. Nereye? Türkiye'ye pompalayacağız. Parma diye bir peynir, parmesan. İtalya'da Parma diye küçücük bir yerden çıkmış, pazarlama teknikleriyle bunu biz de başarabiliriz. Biz bu dükkanı o nedenle açtık, internet üzerinden de satış yapıyoruz. Burada başta zeytinyağ, reçel, sabun olmak üzere çok çeşitli ürünlerimiz satışta. Başdurak Camii deki bu mağazamızın bize çok uğurlu geleceğine inanıyorum. Ben bu memleketi gerçekten çok seviyorum ve gidecek başka bir köyüm de yok.