İzmir Girişim Grubu Yatırım AŞ’nin Yönetim Kurulu Başkanı Cenk KARACE, yazarımız İhsan Özbelge ÖZDURAN’ın sorularını yanıtladı…

Ege'de SonSöz sayfalarında yeni yılın bu ilk röportajında İzmir Girişim Grubu Yatırım A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Karace ile birlikteyiz… 335 ortağı ile İzmir'in en çok ortaklı şirketi olan İzmir Girişim Grubu Yatırım A.Ş'nin kuruluş aşamasında Müteşebbis Heyeti Başkanı olan, şirket kurulduktan sonra ise Yönetim Kurulu Başkanı görevini üstlenen Sayın Karace ile güç birliği ve girişimcilik olgusu üzerine yaptığımız sohbette; ortak akılla hedef belirlemek, ilkeler doğrultusunda hedefe ulaşmak konularında etraflıca konuştuk... Bu söyleşide, Cenk Bey'in anlatımlarındaki en önemli nokta; birlik olgusunu ön plana çıkaran İzmir sanayisinin dönen çarklarından çıkan ahenkli sesi tüm ülkeye yaymaktı…

Sayın Karace, böylesine geniş katılımla çok ortaklı bir şirket kurma fikri nasıl ortaya çıktı; devamı nasıl gelecek?

Öncelikle bu röportaj vasıtası ile 'İzmir Girişim Grubu Yatırım AŞ'yi bir kez daha kamuoyu ile buluşturduğunuz için sizin şahsınızda Ege'de Sonsöz ailesine teşekkür ederim… Bu süreç aslında çok uzun yıllardır özellikle Karşıyaka'da dostlarımız ile olan sohbetlerde hep gündemdeydi… Bu sohbetlerde konular; spordan sanata ve iş dünyasına kadar gidiyordu… Genelde karşımıza çıkan tespit, İzmir'in sahip olduğu potansiyelle orantılı bir finans ve ekonomik güce sahip olmadığı idi… Evet, İzmir'de yapılan işlere bakıldığında diğer bazı şehirlerde olduğu gibi ekonomi ne devlet işlerine dayalı gider, ne de İzmir'de kayıt dışı ekonomi diğer şehirler kadar aktif ve büyük değildir… İzmir iş dünyası devletine olan sorumluluklarını azami düzeyde yerine getirmeye özen gösteren bir camiadır. Bu nedenle İzmir'de sermaye yapılanması bir kaç kişinin elinde toplanmamış, pek çok kişinin, şirketlerin, ailelerin arasında dağılmıştır…

Elbette bu durumda karşımıza büyük rakamlı işler çıktığında İzmir, çoğu zaman geriye çekilmek zorunda kalmıştır. İstanbul'un, Ankara'nın hatta çok büyük ailelere sahip olan bazı Anadolu kentlerimizin yarattığı büyük katma değeri ne yazık ki, İzmir'de bulamadığımızdan, genelde İzmir'li olarak geri adım attığımız ortamları yaşıyoruz... Bu gerçek tespit edilse de ne gibi bir çözüm yolu üretileceği hususunda ise karşımıza çıkan tek alternatif ise; İzmirli iş İnsanlarının belli yapılanmaların çatısı altında güçlerini birleştirmesi olarak ortaya konmuştur…

Bu alternatifin gerçekleşmesi içinde İzmir'de bulunan bazı önyargılar en çok zorlandığımız konular oldu…

İzmir'de birlik, beraberlik olmaz, İzmirli halay sevmez zeybek oynar, kimse kendi parasını kolay kolay başkasına emanet etmez, birliktelik olsa da daima büyük balıklar küçük balıkları yutar gibi… Bir çok ön yargı ile mücadele etmek zorunda kaldık… Ama bugün görüyoruz ki, bu mücadelemizde başarılı olmuşuz…

'İZMİR'İN SEVİLEN, SAYILAN İSİMLERİYLE BİRLİKTEYİZ…'

Bu başarıyı yakalamanızdaki temel nokta neydi? Topluma bu hedeflerinizi nasıl anlattınız, onlara nasıl ulaştınız?

Bizler bu yola çıktığımızda en büyük gücümüz bu yapılanmanın başını çeken insanların toplumda güvenilir, ahlak sahibi, kendi işlerinde başarılı olmuş, örnek yaşantısı olan ve toplum yaşamında bilinen ve sevilen, sayılan insanlar olması idi… Yola çıkan ekibimize bakan bir kimse, bu insanlar bir yola çıkmışlarsa muhakkak başarılı olacaklardır diye düşünmeye başlamıştır… İkili dostluklar aynı suya atılan taşın dalgalarının yayılması gibi, beklediğimizin çok üstünde sayıdaki insanımıza ulaşmıştır.
Ayrıca bu dönemde, onlarca toplantı, görüşme ve ziyaret ile herkese projemizi anlatmaya çalıştık. Kısacası herkese dokunmaya gayret ettik ve sanırım bunda da başarılı olduk… Ayrıca, ESİAD, İZSİAD, BASİFED gibi saygın STK'ların başkanlarının, EBSO ve İAOSB gibi saygın camialarının önemli isimlerinin, İzmir'de sevilen, sayılan güçlü iş insanlarının, holdinglerimizin de bizlerle olması gücümüze güç katmıştır…

Yakaladığınız bu sinerjiyi nasıl bir şirketleşme haline getirdiniz?

Vizyonumuz pek çok dostumuz tarafında paylaşılınca ortaya çıkan bu sinerji ve gücün muhakkak kanuni bir yapı içinde olması kaçınılmazdı.
Bunun içinde en uygun alternatif çok ortaklı bir Anonim Şirket kurmaktı.
Bu noktada en önemli çalışma alanımız ve en titiz olduğumuz konu kurulacak şirketin ana sözleşmesinin şeffaflığa, eşitliğe dayalı ve şirketin asla bir kişi yada grubun tahakkümü altına girmesini engelleyecek bir şekilde yapılması idi. Grubumuzda tüm bu konularda uzman kardeşlerimiz, arkadaşlarımız hatta duayen büyüklerimiz de vardı. Bu insan kaynağını kullanarak herkesin güveneceği, inanacağı bir şirket yapılanması ortaya çıkarıldı... Bu yapıyı gören destekçilerimiz de gönül rahatlığı için verdikleri sermaye taahhütleri ile ortağımız oldular…

ŞİRKETİN ADI NEDEN İZMİR GİRİŞİM GRUBU?

Şu sorunun cevabını iş alemi merak ediyor… Niye 335 ortak?

Burada şirketin ilk kuruluştan beri bizlerin gelecek vizyonu olan bir konuyu açmak isterim. Şirketimizin geleceğinde Halka Arz olacaktır.
Ancak bunun için gerekli altyapının oluşması için belli bir süreye ihtiyaç vardır… Bu süre içinde Halka Arz zorunluluğu ile karşı karşıya kalmamak için de ortak sayımızı 500'e yaklaştırmamaya özen gösterdik... 335 şirket kurma döneminde oluşan ortak sayımızdır... İnanın şirketimizin kuruluşunu bir hafta daha ertelese idik, bu rakam belki de 400 olarak görebilirdik…

Şirketin ismi neden İzmir Girişim Grubu?

Aslında düşüncelerimizin eyleme dönüşmeye başladığı dönemde çekirdek kadromuzda Karşıyakalı iş insanı sayımız bir hayli fazlaydı… Ayrıca bu grup içinde Karşıyaka Kulübünün de sempatizanı ve taraftarı olan dostlarımızda vardı. Bu nedenle bu manevi bağ nedeniyle kamuoyu bizleri Karşıyaka Yatırım Grubu olarak anmaya başladı… Ancak zaman içerisinde başlattığımız harekete İzmir'in her yerinden, her ilçesinden, semtinden kişiler ilgi göstererek ortak oldular ki, bu yapıyı anlatacak en güzel ismin İzmir olacağını düşünerek şirketimizi 'İzmir Girişim Grubu Yatırım A.Ş.' olarak belirledik…

Şirketi kurduktan sonra iç yapılanmanızı tamamladınız mı ? Nasıl bir organizasyon oluşturdunuz ?

Öncelikle bizler için hoş bir şeyi belirtmek isterim. Şirketimizin İzmir'imizin düşman işgalinden kurtuluş günü olan 9 Eylül'de kuruldu. Kuruluşumuzun bu tarihe denk gelmesi ise bizi ayrıca mutlu etti… Şirketimiz kurulunca şirket kurulmadan önce yaptığımız gibi hemen istişare, görüşme, değerlendirme çalışmalarımızı başlattık… Bu görüşmeler esnasında şirketimizin ilk yıllarında odaklanacağı üç çalışma alanı tespit edildi… Bu alanların ilki, gayrimenkul yatırımlarıdır. Bu faaliyete odaklanan bir komite kurduk… Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Komitesi. Bu komite, bu alanda uzman ve çok başarılı arkadaşlarımızdan oluşturuldu.
Bu komitemiz; tüm bilgi kanallarını kullanarak ve araştırmaları ile şirketimizin önüne bu alanda yatırım yapılabilecek proje, teklif ve gayrimenkulleri getirmekle görevlidir… Bu komitemiz son derece titiz bir çalışma sistemi içinde şirketimiz ve ortaklarımız için en uygun, en verimli tercihleri bulmaya gayret etmektedir.

Kurduğumuz diğer bir komite ise Halka Arz ve Kripto Varlıklar Komitesi… Bu komite; şirketimizin halka arza hazırlanması ve Dünya ekonomisinde gittikçe etkinliği artan Kripto Varlıklar dünyasında İzmir'in de yer almasını hedeflemektedir… Bu komitede de bu alanlarda çok uzman ve çok başarılı olmuş ortaklarımızın varlığı yanında şirket dışından danışmanlık hizmeti alınması da planlanmaktadır…

Üçüncü komitemiz ise, Gelir Getirici Faliyetler Komitesi'dir.
Takdir edersiniz ki, ilk iki komitemizin çalışmaları belli bir zaman gerektiren çalışmalardır… Oysa bu zaman içinde hem şirketimizi aktif halde tutarak gelir elde etmek, hem de ortaklarımıza en doğru hizmeti, en uygun maliyetlerle sunmak için çeşitli işbirlikleri oluşturduk.

Şirketimizin 335 ortağı başlı başına büyük bir hedef gruptur.
Ayrıca ortaklarımızın da yönlendirmeleri ile de bu alanlarda ciddi işler üreteceğimize inanıyoruz. İlk çalışma alanları olarak ise, sigortacılık, turizm ve Taşıt Tanıma Sistemi aracılığı ile akaryakıt satışı alanına girdik... İleride önümüze gelebilecek uygun teklifleri de değerlendirebiliriz…

İZMİR GİRİŞİM GRUBUNUN SERMAYESİ NASIL BELİRLENDİ?

335 ortaklı bu örnek girişim grubunun sermayesi nasıl belirlendi?

Şirketimizi kurarken sermayede ilk hedefimiz 100 milyon TL idi.
Ancak yoğun ilgi sonrası 110 milyon TL ile kuruldu… Şirketimize kamuoyunda gösterilen ilgi kuruluşumuzdan sonra da devam etmektedir...

Buna bağlantılı olarak; sermaye arttırımı hususunda da görüşlerinizi almak isterim…

Şirket sözleşmemize göre Eylül ayında ilk şirket sermayemizin tümü ödendikten sonra sermaye artırımı ve yeni ortak alımı hususunda harekete geçeceğiz. Şirketimize ortak olmak için yapılan başvurular bizi hem mutlu etmekte hem de şirketimizin başarılı olması yolunda bize güç vermektedir…

SLOGANLARI, 'BİRLİKTE ÇOK GÜÇLÜYÜZ'…

Peki, şirketinizin geleceğini nasıl görüyorsunuz?

İzmir geçmişte çok ortaklı yapıları denedi. Bazı projeler çok başarılı oldu, bazıları ise hayal kırıklığı yarattı… Bu iki grup arasındaki farka bakıldığında görülen tek fark o şirketlerin nasıl yönetildiğidir.
Bizler birlikte kurduğumuz bu şirketi birlikte yöneteceğiz.
Birlikte karar alacağız. Şahsi ego ve beklentiler bizim kararlarımıza etki yapamayacak… Attığımız önemli adımları düzenli olarak ortaklarımız ile paylaşarak onların koydukları sermayenin nasıl kullanıldığını onlara şeffaf bir biçimde göstereceğiz… Hepimiz kendi işlerinde çok başarılı iş insanlarıyız. Ancak inancımız odur ki, 'Birlikte Çok Güçlüyüz'… Onun içinde bu tespiti sloganımız olarak kullanıyoruz… Şirketimizin halka arz ile birlikte çok büyüyeceğine, şehrimize, ülkemize pek çok proje ile yüksek katma değerler yaratacağına inancımız sonsuzdur.

Sayın Karace, son olarak okurlarımıza vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Ben tüm İzmir İş dünyasına birlikte olmanın emek gerektiren, özveri gerektiren bir çalışma olduğunu ancak ortaya çıkan sonucun birlik ve beraberlik tabanlı bir güç olduğunu gösterdiğimize inanıyorum.
Tek başımıza yapamadığımız şeyleri hep birlikte yapabiliriz.
Buna inanılmalıdır… Ayrıca gerek şirketimizin kurulması aşamasında gerekse de şirket kurulduktan sonra dahi şirketimize ilgi gösteren tüm dostlarımıza, iş insanlarına teşekkür ederiz. Bizim şirketimiz her meslekten, her yaştan ortakları ile farklılıkların bir güç olarak ortaya çıktığı bir şirkettir… Ve asla, bu yapıdan vazgeçilmeyecektir…
***
Ulu önder Atatürk'ün, 'Kendiniz için değil, bağlı bulunduğunuz ulus için elbirliği ile çalışınız. Çalışmaların en yükseği budur' sözlerinin yön verdiği… İzmir Girişim Grubunun 'Birlikte çok güçlüyüz' sloganı…

Ve… Başarı odaklı bir girişimcilik hikayesi yazma yolunda, elbirliği ile yaratılmış sinerjiyi anlatabilmek için kurulan bu güçlü motivasyon cümlesi etrafında İzmir'in birçok kıymetinin bir araya gelişi…

Ortak akıl ile düşünmek ve elbirliği ile üretmek üzere birlikte yol alış süreçlerinde ülkemizin / şehrimizin ekonomik hayatına katma değer yaratacak çalışmaları… İzmir'imize ve tüm İGG A.Ş ortaklarına hayırlı uğurlu olsun…

Bu güzel sohbet için teşekkürler Sayın Cenk Karace…