Muhalefet seçmenindeki hayal kırıklığı ve kızgınlığı hepimiz gözlemliyoruz. Ama profesyoneller CHP'de parti iktidarı kalsın mı başkaları mı gelsin telaşında. Çünkü önümüzde belediye seçimleri var.

Belediye iktidarları da en az genel iktidar kadar avantajlarla/avantalarla yüklü. Kongre salonlarındaki kavgalar, belediye başkanlarının delege seçimlerine müdahaleleri hep bu yüzden. Bu ballı iktidarı sürdürmek.

Bir süredir belediyecilik derebeylik yönetimine döndüğü için, bundan vaz geçmek çok zorlaştı. Derebeylik/tek adamlık konforunu yaşayan pek çok belediye başkanı bu iktidarı sürdürmek uğruna her türlü kamu imkanını seferber ediyor. İhaleler, personel alımı ve şirket yönetimleri ilk akla gelenler.

Belediye Başkanının kendine yönelik yatırımlarının iki boyutu var. Birincisi parti içi karar vericileri etkilemeye yönelik kongre, delege, ihale vb gibi araçlardan oluşuyor. İkinci boyutu ise seçmeni etkilemeye/özellikle fanatikleşen seçmene gaz vermeye yönelik faaliyetler. Burada ise medya veya basın mensubu masrafları ile konserler devreye giriyor.

Belediyelere yönelik literatürde iki temel işlevden söz edilir. Hizmet ve demokrasi. Belediyeler şehrinde veya beldesindeki ortak yaşamın ürünü olan kamusal hizmetleri karşılamakla yükümlüdür. Öte yandan merkezi yönetimden farklı olarak belediyeler (Başkan ve belediye meclisi) yerel halkın temsilcisi olarak, temsili ve katılımı sağlayarak bu hizmetleri yürütmek zorundadır. Bu da belediyelerin bizde olmayan ama literatürde yer alan demokrasi işlevidir.

Bunca billboard, gazete ve TV reklamı, konserler hep belediye bütçesinden Derebeyin reklamına yönelik harcamalardır. Birçok şenlik ve festival de görünürde yerel hizmet olarak organize edilse de, bu da belediye başkanının reklamına ve ego tatminine yönelik şekilde tasarlanır.

Dünyanın medeni ülkelerinde hiçbir belediye, bu kadar çok sayıda popüler şarkıcıyı ve ajansı finanse etmez/edemez. Bu bir hizmet değil, şovdur. Belediyelerin sanat ve kültür işlevi kültür sanat merkezleri, amatör toplulukları destekleme ve teşvik etmekle ilgilidir. Yoksa her yıl onlarca popüler şarkıcıya, belediye bütçesinden sayısını bilmediğimiz kadar milyonlarca bütçeyi aktarmak değildir.

Bir belediye başkanı bunu neden yapar? Ama genellikle bu türden etkinlikleri belediye başkanları, sanatçının popülerliğinden kendi adına yararlanmak için yapar. O anda izleyen kitlenin kendini taktir ettiğini düşünür. Ayrıca maaşlı veya promosyonlu medya da ertesi gün haberlerde sanatçı kadar belediye başkanına da yer verecektir.

Diğer bir nedeni de kişilik sorunudur. Birçok başkan, belediye iktidarını ele geçirince egosuna yenik düşer. Kendisine yönelik ilgi ve yalakalığın, sahip olduğu niteliklerden kaynaklandığını düşünmeye başlar.

Ben sosyal medya aracılığıyla bu türden eleştirileri yapınca, bazı arkadaşlarımdan ard arda mesajlar aldım. Onlar da bu eleştirilere katılmakla birlikte, Ayvalık'tan aksi/pozitif bir örnek veriyorlardı.

Kendisi de bu sektörde olan bir arkadaşım şunu yazmış Ayvalık'a ilişkin:

'Konser olayına tanık oldum, tereddüt bile etti, konser siyasi anlaşılır mı diye… Sonra (tamam) dedi. Bazıları kendi PR'ını bile belediye parasıyla ve özel gün aracılığıyla yapıyor diye ekledi.'

Ayvalık'ın Kurtuluş Günü konserinde sahneye çıkan Onur Akın, sahneye Belediye Başkanını davet etmiş. Belediye Başkanı, Ayvalık'ın Kurtuluş Gününü kutlayıp, sanatçıya teşekkür ettikten sonra sahneden inmiş. Bunun şokunu yaşayan Onur Akın, 'ilk defa böyle bir belediye başkanı gördüm' demiş.

Oysa normali bu ama ben de şaşırdım doğrusu.