Son zamanlarda plastik lafını ağzımıza almadığımız gün yok gibi… Şöyle bir düşünün bakalım hayatımızda, yediğimizde içtiğimizde ne kadar plastik var?. Dünyada 'daha az plastikle yaşamak' konusunda farkındalık artıyor artmasına da… Ülkemizde ise ne yazık ki bu iş için vatandaşın bilinç düzeyi çok düşük. Maalesef en güvenilir gıda üreticileri bile plastiği en akılalmaz yerlerde kullanıyorlar.

Bir laf vardır, 'El değmeden üretim' diye. Burada el değmemesinden kasıt üretimi yapan gıda tesislerinde ürün ambalaj içine girene kadar kontrollü ve güvenilir kabul edildiği yönünde…

Ancak ambalajla gıdanın etkileşiminde ciddi tartışmalar ve kuşkular var. Özellikle plastik gıda ambalajlarında. Peki hangi ambalaj ne kadar tehlikeli? Bir tüketici olarak bunu nasıl anlayabileceğiz. Sağlığımızı korumak için neler yapmalıyız. Birkaç yazıyı bu konuya ayırmak istiyorum. Ne de SlowFood'cuyuz, üyeliğimizin gereğini yerine getirelim.

Tartışma büyük. Her kafadan da bir ses çıkıyor. Kime güveneceğiz? Benim güvendiğim az sayıda isim var. Onlardan biri de Prof. Hakan Alagözlü.

Burada sözü İstinye Üniversitesinden İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı –Prof. Dr. Hakan Alagözlü'nün düşüncelerini aktarmak istiyorum:

En genel ifadeyle 'ambalaj' içine konulan ürünü koruyan, en temiz ve en güvenilir koşullarda bize ulaşmasını sağlayan, taşınmasını ve depolanmasını kolaylaştıran malzemeler olarak tanımlanır.

Gıda ürünleri de aynı şekilde biz tüketicilere çeşitli materyallerle sunulur. El değmeden üretim yapan gıda tesislerinde ürün ambalaj içine girene kadar kontrollü ve güvenilir kabul edilir. Ama ambalaj içine girdikten sonra gıdanın ambalajla etkileşimi nasıldır?

Plastik ambalajdaki mikroplastik tehlikesi: Özellikle plastik şişelerde satılan asitli içecekler, turşular, salçalar, pet şişelerdeki, plastik damacanalardaki sular, tüketici gündemine son dönemde giren mikroplastikler açısından risk taşıyor.

Sıcakta daha da tehlikeli: Özellikle yaz aylarında, aşırı sıcak havalarda gıdaların plastiklerle etkileşimi daha fazla olur. Plastik kapların güneş ışığına, sıcaklığa maruz bırakılması gıdalara mikroplastikgeçişine neden olabilir. Bu nedenle özellikle asitli gıdalar için en sağlıklı ambalaj camdır.

Plastik ambalaj ucuz ve hafif:Plastik ambalajlar hem ucuz hem de kırılma riski olmayan hafif ambalajlardır. Bu nedenle üreticiler tarafından tercih edilmektedir. Ancak plastik ambalajlardan gıdalara mikroplastiklerin ve diğer bazı zararlı kimyasalların geçişi giderek büyüyen bir sorundur. Boyutları 1 mikrometre ile 5 milimetre arasında olan bu maddelerin özellikle çok küçük boyutta olanları dünyanın gıda döngüsü içerisine girmiş durumdadır. Bu maddelerin insan sağlığı üzerine etkileri henüz tam olarak bilinmese de bağırsaktaki faydalı mikroorganizmaları olumsuz etkilediği yönünde kanıtlar vardır.

Dışkıda bile mikroplastik:Mikroplastikler insan vücudunda olduğu tespit edilmiş. Yapılan bir pilot çalışmada denekler 1 hafta süre içinde, plastik ambalajlı yiyecekler yedi veya pet şişelerdeki içeceklerden içti. Araştırma kapsamında, deneklere dışkı tahlili yapıldı. 50-100 mcm çapında 9 farklı mikroplastikrastlandı.Mikroplastiklerin mikron çapında olduğu için lenf ve kan dolaşımına hatta karaciğere gittiğini Avrupa Gastroenteroloji Kongresinde bildirilmiştir.

Türkiye'de tuzlarda var:Türkiye'de yapılan bir çalışmada ise deniz tuzlarında kaya tuzuna göre çok daha fazla oranda mikroplastikler saptandı. Günümüzde gaz, şişkinlik ve hazımsızlık gibi sindirim rahatsızlığı şikayetleri hatta sindirim sistemi kanserleri hızla artmaktadır.

Plastiklerin tehlikelerinden nasıl korunuruz?

Asitli yiyecek ve içeceklerin plastik yerine cam ambalajlı olanlarını tercih edin.

Yoğurt yaparsanız plastik kaplarda mayalamayın.

Yiyecek kaplarını çelik, cam, tahta olanlardan seçin.

Streç film, köpük tabak, bardak gibi malzemeleri mümkünse kullanmayın.

Damacana suları 48 saatten fazla bekletmeyin, güneşe maruz bırakmayın.

Plastik torba kullanımını en aza indirin, hatta mümkünse hiç kullanmayın.

Plastik şişelerde veya ambalajlarda üçgen içinde 3, 6, 7 rakamı olanları kullanmayın. Bu rakamları bulundurmayan damacana ve plastik ambalajlar ise daha şüphelidir.

Midyelerde mikroplastik ve ağır metal oranı yüksektir, mümkünse uzak durun.

Mikrodalga fırında gıda ısıtırken plastik tabak, bardak, kaşık gibi malzemeler kullanmayın.

***

Bir sonraki yazıda plastiklerden nasıl korunabileceğimizi tartışalım