Cinsiyet ayrımcılığı son mu bulsun istiyorsunuz?
O zaman, erkek egemen feodal kültürsüzlüğün toplumsal belleklerimize kazıdığı kadın cinsini aşağılayıcı zırvaları tersinden okumaya başlayalım.
Kadınlara ve analara seslenerek şunları haykıralım;
Erkek çocuklarınızı anaya, bacıya, sevgiliye, eşe ve sokaktaki hanımlara öyle saygılı bir şekilde yetiştirin ki, çocuklarınız yetişkin hale geldiklerinde, karşı cinsten hiç kimseye en ufak bir kabalıkta bulunmayı dahi hayal edemesin…
Erkek çocuklarınıza bu terbiyeyi verebilmek için gerekirse onları hafifçe dövebilirsiniz!
Şüphesiz Allah, sizin zihninizden geçen, geleceğe dönük iyi planlarınızı bildiği için, affedecektir…
Hatta hafifçe dövdüğünüz halde uslanmayan ve kız çocuklarına karşı taciz edici davranışta bulunmayı sürdüren erkek çocuklarınızın ağzını, burnunu dahi kırabilirsiniz…
Rahman ve Rahim olan Allah, çok bağışlayıcı ve merhametlidir. Size bundan dolayı da günah yazmayacaktır.
İleride döne döne, dizinizi dövmektense, oğlunuzu dövün daha iyi!
Cennet, erkek çocuklarını kadına saygılı ve koruyucu olarak yetiştirebilen anaların ayağı altındadır!
Sadece çocuk doğurduğu için hiçbir kadın ana sıfatını otomatik olarak hak etmiş sayılmaz. Ana kavramı 'çocuğunu, topluma iyi ve hayırlı bir insan olarak yetiştirebilme fedakarlığına ve cefasına katlanabilmeyi' ifade eder.
Bu uğurda, her türlü zorluğu aşma cesareti ve dayanışması gösteren kadınların, Türkiye gibi bir ülkedeki yeri elbette ki cennetliktir!
Erkek çocuk doğurup, ondan sonra şişim şişim 'pipili evladım var' diye şişinerek kasılan, biraz büyüyünce en ağza alınmadık küfürleri eden oğlu için 'eee nolcak, erkek olucak benim oğlum, aslan oğlum, aaaaa ben bunun pipisini yerim' tarzında caka satan kadının ayakları altında, cennet değil, olsa olsa müstakbel kadın sığınma evleri ve mezarları vardır…
Cennet; sadece ve sadece, kadına toplumsal hayatta, hak ettiği çağdaş birey olma statüsü veren, kız çocuğuna ve kadına ayrıcalıklı bir önem ve koruma gösteren, kız çocuklarının ve kadınların hak ve özgürlükleri uğruna mücadele eden erkekleri doğurup yetiştiren, Mustafa Kemal Atatürk'ün anası gibi Zübeyde hanımların ayağı altında olabilir…
Sevgili analar, bacılar, kadınlar; bundan sonra erkek çocuklarınızı lütfen kadına değer vermeyi bilecek bir tarzda yetiştirin. Erkek çocuklarınızın yetişme ve terbiyesini babalara ya da erkeklere bırakmayın.
Ne demişler erkeğin saçı kıt, aklı da kıt… Kadının saçı uzun, aklı da uzun!