Eş, dost bilir, ehliyet sahibi olamamışımdır bir türlü… Eskiden kafaya takardım, şimdi taksicilerin en sevdiği adamlardan biriyim… Hep ön koltukta seyahat ederim, aracı kullananları da dikkatle izlerim. Yanımızda, arkamızda, önümüzde konteyner yüklü bir kamyon belirirse her zaman ürkerim. Yıllar önce şimdi yıkılan Alsancak Stadı'nın önünde kamyondan devrilen konteynerin altında kalarak ezilen üç kişilik ailenin dramı gelir aklıma…

Dün insanların ucuz kurtulduğu Bornova eski yoldaki metro-konteyner kazasını sabah sabah duyunca aklıma o aile geldi öncelikle… Yazı için akşam saatlerinde fırsat bulup oturduğumda, 'konteyner kazası' taraması yapınca Google amca kazalarla beraber güzel reklamlar da sundu… 'Bana kapitalizmin bir oyunu mu bu?' Şarkısını söylerken …

Araştırınca öğrendik, dünyada en çok ölümlü konteyner kazası Çin'de oluyormuş, biz ikinci sırada geliyoruz… Aynı iş kazalarında olduğu gibi… Türkiye'de yaşayan insanların canı Çinlilerinkinden biraz daha kıymetli yani…

Kalkınma güzel şey, büyümek gerek ama bunların hangisi insandan daha kıymetli? Kaldı ki konteyner adamın kafasına inerken, ' bu zenginmiş onun kafasına inmeyeyim' demiyor…

İzmir bir Liman şehir, dolayısı ile konteynerlerin şehir içinde dolaşması da normal karşılanıyor… Tamam da canımızın hiç mi değeri yok? Önlem alınmalı önlem…

İZMİR TRAFİĞİNDE KİMLERİN AYRICALIĞI VAR?

Önceki gün Hilton Otelinden çıktım, Çiğli'ye doğru gideceğim. Şoför arkadaş Halit Ziya Bulvarı'na girdi. Gaziosmanpaşa Bulvarı üzerinde (Yeni Asır'ın tam karşısı) yıllardır boş duran arsada inşaat başlamış, nasıl bir iş yapılacağını öğrenemedik ama belli ki çok hızlı yürüme telaşı var. Saat 13.30 civarı ve bir çimento kamyonu inşaata girmeye çalışıyor… Kamyon inşaata büyük geliyor, manevra üzerine manevra… Trafiği kilitledi çimentocu. Tam 10 dakika bekledik. Gaziosmanpaşa Bulvarı ve Vali Kazım Dirik Caddesindeki korna seslerinden çevredeki İşhanlarından millet pencerelere fırladı… Yol açılınca inşaatın önündeki kabadayılardan bir efelenme… 'İki dakika bekleyin ne olacak!' diye bağırıyorlar. Hem suçlu hem güçlü hali… Adamlar 'biz burada her şeyi yaparız, bize de kimse karışamaz' havasında…

Çevrede ne bir trafik polisi, ne bir belediye elemanı… Halit Ziya'dan sola Basmane'ye döndük trafik polisleri yolda hatalı park etmiş, yakındaki tıp merkezine gelmiş garibana ceza uygulamakla meşgul.

'Kentsel dönüşüm' ayağıyla köşelerden köşe seçen yıkımcı firmalara ait kamyonların trafik polisi nezdinde ne gibi bir ayrıcalığı var diye düşünürdüm hep… Son olaydan sonra çimento kamyonlarının güpegündüz sokaklarda gezebilmesi için nasıl bir ayrıcalık sağladıklarını düşünüyorum…

Doğan Kuban Hocam'a hak verdim bir kez daha; ne demişti Hocam; 'Türkiye düşünsel kargaşasını fiziksel yapısında temsil eden hayal edilmesi zor bir düzensizlik, bitmemişlik ve çirkinlik içinde… Kentlileşmekte zorluk çeken, kırsal kültür ortamında ithal edilen her ürünün yozlaşmasına, ya da yoz kullanılışına tanık oluyoruz.'

Açıkçası İstanbul'un sanayi kasabaları için 'yan yana gelen yapılar bir çöplüğe atılmış kutulara benziyor. Devasa depo, fabrika, ofis, avm, gökdelen yapıları etrafında dolaşan kamyon ve arabaların kuralsız akıp gittiği bir curcuna…' yorumunu günün birinde İzmir için de yapmaktan korkuyorum…

En genel hali ile söylemek gerekirse kentlerimizde yaşanan trafik kargaşası, 'plansız gelişme', 'sınırsız toprak spekülasyonu', 'inşaatla kalkınmaktan başka yol bilmeme' geri-kalmış ülke tanımlarıyla açıklanabilir.

***

'Hayata Bağlayan Yollar'

Trafik deyince; bir sergiye dikkatinizi çekeyim… Kültürpark Resim ve Heykel Galerisi'nde 'Trafik' konulu bir sergi açıldı geçen hafta. Göztepe Rotary Kulübü ve İzmir Fotoğraf Sanatı Derneği (İFOD) tarafından düzenlenen ve katılımcı açısından ülkemizin en yüksek oranına sahip olan 2. Uluslararası Yarışma'nın sergisini kaçırmayın derim. Ödüllü ya da ödülsüz tüm fotoğraflar trafik için yeni bakışlar sunuyor. Sanatçı bu, kimsenin bakmadığı yerden bakabiliyor. Yarışmaya 40 ülkeden 640 yarışmacı 2255 fotoğrafla katıldı. Trafik sorunlarına dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak için 'Trafik ve Ulaşım: Hayata Bağlayan Yollar' teması ile açılan yarışmada birinciliği Bengladeş'ten Faisal Zaim, ikinciliği Kayhan Güç ve üçüncülüğü Ali Mermertaş aldı. 6 adet mansiyon ve 181 fotoğrafın sergilenmeye değer görüldüğü yarışmanın sergisi 19 Ocak 2016'ya kadar gezilebilir. Kaçırmayın derim…