Pazar günü Ege Karadeniz Dernekleri Federasyonunun (EKAF) sekizinci hamsi şöleni vardı.

Arkadaşlar haftalarca uğraştılar.

Karadeniz'den tonlarca hamsi getirildi.

Her şey en ince teferruatına kadar düşünüldü.

Herhangi bir eksiklik olmasın diye azami gayret gösterildi.

Bir de hava yağışlı olmasın temennisi.

Fakat...

Cumartesi akşamı şehit haberleri gelmeye başlayınca Yönetim Kurulu Olağanüstü toplandı ve şölenin eğlence bölümü derhal iptal edildi.

Sanatçılar vardı.

Kemençe tulum vardı.

Folklor gösterileri olacaktı.

Bütün bunlar iptal edildi.

Şölen hamsili ekmek ikramı ile birlikte esas amacı insanlarımızı biraraya getirerek birliğin ve beraberliğin vurgusunu yapmaktı.

Yağmura rağmen sabahtan itibaren yurttaşlarımız gelmeye başladı

Ancak kimsenin ağzını bıçak açmıyordu.

Çünkü şehitlerimiz elbette hepimizi derinden yaralamıştı.

Nasıl yaralamasın ki?

'Bir gül bahçesine girercesine kara toprağa giren yiğitler' hepimizin evladıydı.

Nihal Atsız 'Kahramanlık' isimli şiirinde bakın ne diyor:

Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,

Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir.

Ölmezliği düşünmek boşuna bir emektir,

Kahramanlık saldırıp bir daha dönmemektir.

Bu coğrafya zor bir coğrafyadır.

Bu coğrafya bir küheylana benzer ama binicisine göre yarış kazanır.

Şimdi 'ok yaydan çıktı'

Milletçe yapılacak iş, ok'un hedefine varmasını sağlamaktır.

Şehitlerimize rahmetler diliyorum...