Malum gündem Karşıyaka- Aydınspor 1923 maçının hakemi Celal Bayraklı ve maçta kural hatası var mı yok mu?

Doğan Haber Ajansı haberinde, futbol tarihimizde daha önce 4 maçın kural hatası nedeniyle tekrar edildiğini vurguluyor.

1994-95 sezonunda Gaziantepspor-Denizlispor, 2003-2004'te Fenerbahçe-Çaykur Rizespor, 2004-2005'te Beşiktaş-Gençlerbirliği, 2013-2014'te ise Kasımpaşa-Beşiktaş maçları…

Çileli spor yazarlığı mesleğine armağan etmekten büyük bir gurur duyduğum Sezgin kardeşim (Türkoğlu), kendi çektiği görüntüleri işledi, Ege Tv'de Futbol Dosyası'nda kendi sunumuyla benim ve Yücel Çağatay'ın katıldığı, Karşıyaka Başkanı Mutlu Altuğ'un konuk olduğu programda konuyu masaya yatırdı. Karşıyaka Kulübü de bu görüntüleri savunmasına ekleyerek TFF yolunu tuttu.

Karardaki yanlışlık görüntülerde en açık şekliyle ortada… Maçın hakemi, Çorum Bölgesi'nden Celal Bayraklı 66 numaralı Okan Şahingöz'e uzaktan kartı gösteriyor. Dördüncü hakem Kayseri Bölgesi'nden Nuri Karahançer kartın 6 numaralı Arif Cilak'a gösterilmesi gerektiğini ısrarla belirtirken, hatta bunun için oyunu durduruluyor ve Ali Say tarafından atılan taç yeniden attırılıyor. Bu arada maçın hakemi de Arif'e dönüp kartı onun gördüğünü belirten, beden diliyle 'kartı sana gösterdim' diyen bir hareketle gülümsüyor. Bu arada Atatürk Stadı'nın hoparlörlerinden sarı kart anonsu 'Arif Cilak' olarak yükseliyor.

Maç sonuçlarının benim de takip ettiğim sporseverler tarafından izlenen sitesi maçkolik'te Arif Cilak'ın sarı kartı var. Ancak TFF sitesi'nde yok.

Tabi maçın hakemi bu işi 'kıvırıp' da raporuna kendi istediği gibi yazar da gözlemci Adil Uçankan da kılıfına uydurursa yapacak bir şey yok.

Ne var ki görüntüler ortada. Kartı 66 yerine 6 numaranın görmesi gerektiği dördüncü hakem tarafındın ısrarla belirtiliyor.

Gelelim; 'kural hatası mı değil mi?' meselesine…

Oyun kuralları'nın Disiplin Cezaları bölümü şöyle:

İhtar Verilecek Haller

Eğer, bir oyuncu aşağıdaki 7 ihlalden birini yaparsa ihtar verilip sarı kart gösterilir:

1- Sportmenliğe aykırı davranıştan suçlu ise,

2- Hakeme veya hakemin kararlarına sözle veya hareketle itiraz ederse,

3- Oyun kurallarını devamlı ihlal ederse,

4- Oyunun tekrar başlamasını geciktirirse,

5- Oyun bir köşe vuruşu veya serbest vuruş ile tekrar başlarken gerekli mesafeye açılmaz ise,

6- Hakemin izni olmaksızın oyun alanına ilk kez girer veya tekrar girerse,

7- Hakemin izni olmaksızın oyun alanını kasıtlı olarak terk ederse.

İhraç Verilecek Haller

Eğer, bir oyuncu aşağıdaki 7 ihlalden birini yaparsa ihraç edilip kırmızı kart gösterilir:

1- Ciddi faullü oyundan suçlu ise,

2- Şiddetli hareketten suçlu ise,

3- Rakibe veya bir başkasına tükürürse,

4- Topa bilerek elle oynayıp rakip takımın bariz golünü veya gol atma şansını önlerse (kendi ceza alanındaki kaleci hariç)

5- Kaleye doğru ilerleyen rakibin bariz gol atma şansını serbest vuruş veya penaltı vuruşu gerektiren bir ihlal ile önlerse,

6- Saldırgan, hakaret edici veya küfürlü bir şekilde konuşursa ve/veya jest ve el kol hareketleri yaparsa,

7- Aynı maçta ikinci bir ihtar alırsa…

Görüldüğü üzere, 'İhraç Verilecek Haller' in 7.maddesinde 'Aynı maçta ikinci bir ihtar alırsa' ifadesi yer alıyor. Yaptığı bir hareket nedeniyle ihtar almayan bir futbolcuyu, gerçekte ilk ihtarı olmadan ikinci ihtarı verip oyundan atmak kural hatası mı, değil mi?

Bunun yorumu da gayet açık ve net. Kural hatası…

Gelelim madalyonun öbür yüzüne. Son atamalardan sonra MHK'nin derlenip toparlandığını ummuştuk ama yaşananlar bizi bu konuda ümitle düşünmekten alıkoyuyor.

Dış gözle baktığında sıradan bir 2.Lig Kırmızı Grup karşılaşması. Ama değil.

Değil!

Bir yanda 8 bine yakın taraftarıyla 1912'lik, asırlık Karşıyaka… Öte yandan her zaman futbol geçmişi olan Aydın kenti… Karşıyaka da Aydınspor da çıkış içinde ve Ege Derbisi niteliğinde bir karşılaşma…

Süper Lig ve TFF 1.Lig'de maç yok. Bu kritik karşılaşmaya bir üst klasman hakemi atanması bu kadar zor mu?

Neden TFF ve MHK bu liglere üvey evlat, üvertür gözüyle bakar bilinmez?

Bunun üç secenekli bir yanıtı var. Ya sayın yetkililer bu ligi takmıyorlar…

Ya taraftar durumu, takımların performans ve konumları, maçın zorluk derecesi gibi kriterler hakem atamasında kullanılmıyor. Tombala çeker gibi kim önüne gelirse kritik karşılaşmalara hakem atanıyor…

Ya da orada o koltukları işgal edenler bu işi bilmiyor…

Olan emeklere, özverili çabalara oluyor.

Sorun Karşıyaka ya da Aydın meselesi değil. Bu dört dörtlük karşılaşma her sonuca açıktı. İki ekip de iyi futbol oynadı. Efeler kazandı kutluyoruz. Keşke maçın hakemi hiç olaylara müdahil olmayıp, sadece maçını yönetseydi. Bugün bana yarın sana… Bu yaşananlar siyah beyazlıların başına da gelebilirdi.

Onca badirenin ardından lige giren çok iyi bir çıkış yaşan asırlık bir ekip, tribünlere 6. haftada 8 bine yakın taraftar çekmeyi başarıyor. Liderlik hesapları yapıyor. Düştüğü uçurumdan çıkmak için bir mum yakmış.

Futbolun adaletini sağlamakla görevli hakem büyük bir adaletsizliğe zemin hazırlıyor. Kendi basiretsizliğinin faturasını koca bir camiaya kesiyor.

Çılgına dönen futbolcular, havada uçuşan kartlar, gözlemcinin döşeneceği rapora göre gelecek tribün cezaları… Maddi ve manevi kayıplar… Yıllarını kulübe verip yerlerde sürünen yöneticiler…

Yazık değil mi?

Sezar'ın hakkı Sezar'a…

Kaf Kaf'ın hakkı Kaf Kaf'a…