Bu sabah bütün barış türkülerini,
Övgü dolu sözleri,
Şiirleri,
Boğazımızda düğümlenip de söyleyemediğimiz nutukları
Onlara adayalım…
Gençliğini yaşamadan, alnının akıyla,
Kömürün karasını ekmeğine katık edenlerin katledilmesine…
Hiç gitmedikleri bir parkta fidanlar kesilmesin,
Ağaç olup yeşersin diye gencecik hayatlarını kurban edenlere…
Uludere'de mahkûm oldukları kaderin
Zulmü yeterince ağırken,
Kendi devletinin bombaları ile can verenlere…
İhanet savaşlarının ortasına itelenip
Dağlarda yedi gül açıverenlere…
Saçına kına yakılıp
Bir başka kınalı kuzuyu
Öldürmek için gitmeye mecbur edilenlere…
Köprü altlarında,
Çokça geceleri meydanlarda
Ergenleşmemiş bedenini kiraya verenlere…
Anne kokusuna doymadan
Göğüsleri daha tomurcuklanmadan
Karnına ve sırtına bebeler yüklenenlere…
Onlar ki bizim evlatlarımız, bacımız, kandaşımız
Onlar ki bizim yarınlarımız, hülyamız, sevdamız
Öyleyse bu topraklarda özgürce, kardeşçe,
Ve insanca yaşamak umudu olan
Türkiye'min bütün genç yüreklerine…