İZMİR - Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Yıldırım, bir gazetecinin internet yasaklarıyla ilgili bir sorusu üzerine şunları söyledi:
''Tamamen iletişim kazasıdır. Yasak falan yok. YGS'deki kaza gibi o. İnternet kontrol edilmesi hemen hemen imkansız bir alan. Yasal tedbirlerle kontrol etmek mümkün değil. Ancak kapalı ülke olmanız gerekir kontrol için. Türkiye'de böyle bir şey mümkün değil. Her gün 35 milyon insan internette birbirleriyle temas halinde.
Böyle bir mecrayı izlemeniz fiziken mümkün değil. Teknik altyapısının kurulması mümkün değil. Böyle bir şey için yüz binden fazla insan üç vardiya çalışmalı. Hepimizin ailesi, çocukları var. Çocuklarımızın önüne istem dışı siteler geliyor. Bu yüzden de internet kullanımı gelişmiyor, sabit hatlarda düşüş var. Aileler, çocuklarını korumak için interneti kapattırıyor.
İnternetle ilgili isteyen ailelere filtre programı verilebilir. Sayfa açıldığında 'filtre istiyor musunuz' sorusu karşısında, 'evet istiyorum' ya da 'hayır, istemiyorum' seçeneklerini seçebilirsiniz. Getirilen bu, iradeye dayalı bir hizmet, aile ve çocukların korunması devletin görevi.''
"ENGELLİLERE EN BÜYÜK DESTEĞİ BİZ YAPTIK"
Binali Yıldırım, İzmir'in Menemen ilçesindeki Sabahat Akşiray Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi'nin Engelliler Haftası dolayısıyla düzenlediği etkinlikleri izledi. Engellilere yönelik en kapsamlı düzenlemelerin AK Parti hükümeti zamanında yapıldığını, engelliler için özel yasa hazırlandığını ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu: ''Cumhuriyet tarihinde engellilere yönelik en büyük sosyal destek bütçesini hükümetimiz verdi. 200 milyon liradan 4,5 milyar liraya varan bütçeyle evde bakım hizmetleri, engelliler için eğitim kurumları açma gibi hizmetleri vatandaşlara iletiyoruz. Amacımız, engellilerimizi hayatın içine dahil etmek. Birey olarak da sivil toplum kuruluşları olarak da üzerimize görevler düşüyor. Devletin her yere, herkese elini uzatması ideal, ancak uygulamada bu yüzde 100 gerçekleşemiyor. Sadece İzmir'de 12 bin aileye evde bakım ücreti ödüyor devlet. 8 yıl önce böyle bir şey yoktu. Engelli diye gördüğümüz bireyler o evi ayakta tutar hale geldi. Bu tür okulların yatılı hizmet vermesine mevzuat engeli olduğunu biliyorum. Bunu değiştirmek, yatılı olacak şekilde bir yapıyı kurmak için elimden gelen gayreti göstereceğim.''
Ulaştırma Bakanlığı görevinde engellilere yönelik geçen yıl Ekim ayından itibaren ''Ulaşımda, iletişimde, hayatın her yerinde ben de varım'' diye kampanya başlattıklarını belirten Yıldırım, bu kampanyayla amaçlarının engellileri iş hayatına kazandırmak olduğunu ifade etti.
Yıldırım, engelsiz havaalanı projesini de başlattıklarını bildirerek, Sabiha Gökçen Havaalanı'na gelen bir engellinin hiçbir destek almadan bütün işlerini kendisinin yapabildiğini söyledi. Yıldırım, ''Engelliler için Braille alfabesiyle kart bastırdım. İzmir'deki görme engellilere Braille alfabesi ile mektup yazıp düşüncelerini, isteklerini sordum. Engelliler ayrıcalıklı muamele istemiyor, fiziki ihtiyaçlarının göz ardı edilmemesini bekliyor. Trenlerde, engelli refakatçiler için ayrılan ücreti kaldırdık. Uçaklarda da bir refakatçinin ücretsiz taşınması için mücadele ediyoruz'' dedi.
Binali Yıldırım, Dore Müzik tarafından okula yaptırılan müzik atölyesinin de açılışını yaptı. Dore Müzik yetkililerine teşekkür plaketi verdi. Yıldırım, Şengül Özelgönenli adlı otistik öğrencinin seslendirdiği şarkiyi dinledi, velilerle bir süre sohbet etti.