Yeltutan ailesi 24 davayı da kazandı

İZMİR - İzmir'in Ödemiş ilçesinde yaşayan üç çocuk babası Recep Kamil Yeltutan ile eğitimci eşi Hatice Yeltutan, zeka geriliği olduğu için lisede derslerden geri kalan çocukları Emre Ali Yeltutan'a 'kaynaştırma' eğitimi programı uygulanması amacıyla açtıkları 24 ayrı davayı da kazandılar. Uygulanan program sayesinde çocuklarının 2 yıldır takdir ve teşekkür belgesi aldığını söyleyen Yeltutan çifti, çocukları gibi aynı durumda olan ailelere de gönüllü olarak yol gösteriyor.

 

Hatice ve Recep Kamil Yeltutan'ın en küçük çocukları Emre Ali Yeltutan'a 'yüzde 50 mental retardasyon' tanısı kondu. Aile bu tür çocukların Milli Eğitim Bakanlığı'nın Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği kapsamında kaynaştırma eğitimine tabi tutulmasını istedi. İlköğretimde uygulanan bu program sayesinde başarılı olan Emre Ali Yeltutan, 2008 yılında Ödemiş Anadolu Ticaret Meslek Lisesi'ne başladı. Ancak lisede aynı program uygulanmadığı için iki yıl üst üste başarısız oldu.

Bunun üzerine Yeltutan ailesi, avukatları Hülya Özel Ataman aracılığıyla çocuklarının matematik, fizik, demokrasi ve İngilizce derslerinin 'ortalama yükseltme' sınavlarının iptali ve İlköğretim Okulu'ndaki programa göre eğitim alması gerektiğini belirterek, işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Ödemiş Kaymakamlığı'na, Ödemiş Anadolu Ticaret Meslek Lisesi Müdürlüğü ile Valiliğe karşı toplam 24 ayrı dava açtı. Avukat Ataman, mahkemelere verdiği dilekçede, Emre'nin normal çocukların tutulduğu eğitim sınavına tabi tutulduğunu belirterek, sınavların iptalinin gerektiğini ileri sürdü.

Mahkemeler gerekçeli kararlarında, "Engelli grubunda sınava tabi tutulması gerekirken, akranları ile aynı değerlendirme ölçütlerinin uygulandığı 'ortak' sınavla başarı durumu belirlenerek tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Bu nedenle işlemin iptaline karar verilmiştir" dedi.

 

Açtıkları davaların hepsini kazandıklarını belirten Recep Kamil Yeltutan, "Eşimle birlikte iki yıl boyunca mücadele ettik. Açtığımız davaların hepsini kazandık. Davalar sonrasında oğluma uygulanan özel eğitim programı sayesinde, kendisi iki yıl üst üste teşekkür ve takdir belgesi aldı. Çocuğumun hakkını aramak için yapmış olduğum mücadeleden çok yoruldum. Oğlumun durumu düzeldikten sonra, Ödemiş'te bu türde olan çocukların kurtarılması için gönüllü olarak çalışmaya başladım. Ödemiş Rehberlik Araştırma Merkezi de bana çok yardım etti. Şu an Ödemiş'te 20'ye yakın öğrenci benim oğluma uygulanan eğitimi almakta. Benim canım yandı, başkalarının canı yanmasın. Bu olaylardan dolayı hastalık hastası oldum. Sağlığım bozuldu. Ama oğlum için istediğimi aldım" dedi.

 

Zeka geriliği olan bireylerin eğitimleri uzun zaman ve çok çaba gerektirir. Yapılan eğitim ve tedavi girişimleri sonucunda birey belirli bir düzeye ulaşmasına karşın, çok az kısmı kendi kendine yeterli olabilmektedir. Hafif derece zeka geriliği okula başlamadan önce anne-baba veya çevre tarafından fark edilmeyebilir. (Ali Eyce/Yeniasır)