Kılıçdaroğlu'ndan sürpriz İzmir mitingi

ANKARA - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun katılacağı mitingde, 30 Kasım'da tutukluluğunun bininci gününü dolduran gazeteci-yazar Mustafa Balbay temelinde uzun tutukluk sürelerine ve basın özgürlüğüne vurgu yapılacak. Ayrıca mitingin İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yapılan operasyona da tepki niteliği taşıdığı öğrenildi.

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başkanlığında toplanan CHP Merkez Yönetim Kurulu (Myk) toplantısı sona erdi. Yaklaşık 4 saat süren toplantının ardından CHP Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Birgül Ayman Güler yaptığı basın toplantısında MYK'da görüşülen konulara ilişkin bilgi verdi.

 

Kılıçdaroğlu'nun Avrupa Sosyalistleri Partisi'nin (PES) kongresine katılmak üzere gittiği Bürüksel'de bir dizi dikkate değer sonuç elde ettiklerini belirten Güler, PES ile CHP'nin ortak bir çalışma yapma kararı verdiğini kaydetti. Bu ortak çalışmanın en temel sonucunun bir ortak açıklama olacağını ifade eden Güler, "Ortak açıklama yapma; tutuklu milletvekilleri, tutuklu gazeteciler, çok uzun tutukluluk süreleri, basın özgürlüğü bakımından Türkiye'nin son derece kırık olan temel olmak üzere, temel hak ve özgürlükler problemi üzerine inşa olacak" dedi. İkinci olarak ise, AB Komisyonu ile CHP'nin daha düzenli ve sürekli bir iletişim mekanizması oluşturması kararı alındığını ifade eden Güler, AB'nin Genişleme ve Komşuluk Politikalarından Sorumlu Komiseri tarafından yapılan açıklamayla da bu konunun karşı taraf ağzından dile getirilmiş hedeflerden biri olduğunu belirtti. Güler, AB Komisyonuyla ortak çalışmalara Ocak ayından itibaren başlanacağını kaydetti.

 

Güler, Bürüksel gezisi sırasında, Türk basınında Norveç Savunma Bakanı ile Kılıçdaroğlu arasında bir tartışma çıktığı haberlerinin yapıldığını, söz konusu haberlerin CHP ve Norveç Bakanı tarafından yalanlandığını ancak, tatmin edici gelmediğini ifade etti. Güler, "Bizim gözlemimiz şudur; bizim yaptığımız yalanlama kuşkuyla karşılanırken, Norveç Savunma Bakanının yaptığı yalanlama da, ajanslarda, gazetelerin internet sitelerinde iki saat süreyle kaldı ve sonra arşive atıldı hızla. Biz beklerdik ki basın mensuplarından, dezenformasyona gösterilen ilgi kadar gerçek habere de ilgi gösterilsin" diye konuştu.

 

Güler, geçtiğimiz Cuma günü TBMM Genel Kurulu'nda CHP'nin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında, Alman Vakıfları'na yönelik iddiası üzerine verdiği gensorunun görüşüldüğünü hatırlatarak, gensorunun Cuma günü görüşülmesini "kurnazlık" olarak niteledi. Güler, "Bildiğiniz gibi TBMM Genel Kurulu Cuma günü toplanmaz. Gensorunun görüşülmesi Cuma Günü'ne yerleştirildi. Yine de orada hazır bulunduk ama Sayın Başbakan gelmedi. Onun adına açıklama yapan kişiler de "hangi CHP'li Belediyeler, hangi müteahhitler eliyle, hangi kredileri dağıttılar' sorumuza hiç cevap vermediler. Bizim sorumuz hala açıkta ve gördüğümüz şey karşımızda; "meclis kaçkınlığı.' Sayın Başbakanın kendisi hakkında verilmiş bir gensoruya cevap vermek üzere, yüce meclise gelmemesi, görevlendirdiği kişilerin de konuyla ilgili hiçbir açıklama yapmaması ileri sürülen sözlerin iftira olduğunun kanıtıdır" dedi.

 

Açıklamayı hala talep ettiklerini, ancak TBMM'nin yüce salonunun açıklama için yeterli olmadığının anlaşıldığını ifade eden Güler, "Bizim tüm belediyelerimiz tek tek Sayın Başbakan hakkında tazminat talebiyle davalarını Pazartesi'nden itibaren açmaya başlıyorlar" dedi.

 

Güler, MYK'da "Türkiye'deki gelişmeleri hep birlikte dile getirmek ve buna karşı olduklarını söylemek üzere" bir miting düzenleme kararı alındığını açıkladı. Güler, "4 Aralık 2011 Pazar Günü saat 13.00'de İzmir'deyiz. İzmir'de "Cumhuriyet, Demokrasi ve Özgürlük' mitingindeyiz" dedi. Bu mitingde asıl olarak 30 Kasım'da, "iddianamesiz, suçsuz" tutukluluğunun bininci gününü dolduran gazeteci-yazar Mustafa Balbay temelinde hakları talep edeceklerini söyleyen Güler, "Bu demokrasi ayıbını gücümüz yettiği ölçüde dile getirdik. Artık uluslararası dünya da Türkiye'de yaşanan haksızlığı gördü. AİHM yargıçları Türkiye'de yargılamayı sakatlayan bu uzun tutukluluk sürelerinin AİHM'in içtihatlarına aykırı düştüğü açıklamalarını yaptı. PES toplantısında ve AB Komisyonu üyeleriyle yapılan görüşmelerde bu uygulamaların kabul edilemeyeceği çok açık olarak dile getirildi. Şimdi artık Türkiye'nin utancına dönmüş olan bu durumu ortadan kaldırmak üzere bir kez daha sesimizi İzmir'de 4 Aralık 2011 Günü bir araya gelerek yükselteceğiz. Cumhuriyet, demokrasi ve özgürlük talebinde bulunacağız" dedi. Balbay'ın Türkiye'de yargı alanında yaşanan adaletsizliğin, çok sayıda tutuklu milletvekili ve gazetecinin, 22 Kasım'da İzmir'de yaşandığı gibi neyle suçlandıklarını bilmeden hapiste tutulmaya devam eden üst düzey belediyecilerin temsilcisi olduğunu söyleyen Güler, "Biz, Balbay'ın bininci gününün utancında AKP iktidarının Türkiye'deki bu bozuk karnesini bir kez daha haykıracağız" dedi. Güler, 4 Aralık'taki mitingde, Türkiye'deki basın özgürlüğünün bir diğer ana tema olacağını kaydetti. Güler, gazetecilerin soruları üzerine de mitingin Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında yapılacağını ve milletvekillerinin "Cumhuriyet, demokrasi, özgürlük" diyen kitlenin önderliğini yapacağını kaydetti.

Güler, MYK tarafından savunması istenen Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün ise henüz savunmasının gelmediğini bildirdi.