Karaburun’a ‘Yıldırım’ güvence: ‘Vaat edilenler ortada’ dedi ve…

EGEDESONSÖZ – Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Eski Bakanı ve AK Parti Büyükşehir Adayı Binali Yıldırım seçim çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.

Günün startını Konak Tüneli Viyadüğü’nde incelemelerde bulunarak veren AK Parti Büyükşehir Adayı ardından Yarımada turuna çıktı. Yıldırım’ın ilk durağı Karaburun oldu.

Yıldırım, Bergama’dan Selçuk’a, Karaburun’dan Kiraz’a herkesin Büyükşehir Belediyesi üzerinde hakkı olduğunu söyledi.

Yıldırım, “Kararı sizler vereceksiniz ve artık İzmir Büyük Şehir Belediye Başkanlığı’nda kimin olduğu da sizler için çok önemli… Çünkü yeni büyükşehir belediye yasası ile artık büyükşehir belediyeleri şehrin bir ucundan diğer ucuna hizmet götürecek. İzmir için “Tüm paydaşlarla ortak hareket, siyaset yerine hizmet” diyerek yola çıktık. Bizler kilometrelerce laf söyleyip bir arpa boyu iş yapanların değil, kilometrelerce bölünmüş yol yapan, yüksek hızlı tren hattı yapan, tüneller açan, köprüler kuran, okullar, hastaneler, havalimanları inşa eden bir iradenin mensuplarıyız” diye konuştu.

HER ŞEY YOLUNA GİRECEK
Karaburun’un tarih ve turizm destinasyonu olabileceğini sözlerine ekleyen Binali Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü; “Bunun için irade, niyet, azim ve kararlılık lazım. Geçen yıl bir telefon, sayın başbakanım diyor ki burada sakız adasına bakan köyler varmış, yıkım kararı gelmiş, Valiye ‘Neden yıkmıyorsun’ denilmiş. Adamların evi barkı var. Babasından dedesinden kalan evler yıkılıyor. Bir tane hoca burası iyi ‘sit alanı olur’ demiş. Oldu sit şimdi. Çivi çakamazsın. İngilizce otur. Bizimkiler siti öyle anlıyor. Sit demek koruyarak geliştirmek demek... Hem tarihi hem hayatı yaşatacaksınız. Hayatın canlılığını sağlayacaksınız. Sonra biz konuyu Çevre Bakanlığı’na götürdük. Rapor hazırlattık. Bir görüş ortaya çıktı. Bakanlık yönetmelikle köylerdeki evleri kurtardı. Başka bir sorun çıktı. 17 Aralık’ta bir operasyon yaptılar, hesapta yolsuzluk... Burada yaptığımız işi örgüt kurarak mahkeme kararını sunarak suçlama yapıyor. Böyle yanlı olunur mu? Vatandaşın evini başına yıkacak iradeyi ortaya koyuyorsun. Siz bunu örgüt kurmak olarak nitelendirip Başbakanı suçlu ilan ediyorsunuz. Bu hukuk değil, buna isim bulmak zor. İşte nelerle uğraştığımızı anlayın. Ama her şey yoluna girecek. Hukuk herkese gerek. Hukukçulara bir üstünlük yok. Hepimiz millet adına iş yapıyoruz. Hangi kurumu temsil edersek edelim patronu unutmayalım. Milleti unutursak öyle bir sille yersiniz ki. Onun için keyfiyet, kayıt dışı faaliyet yok. Bir kurum başkasının işine burnunu sokmayacak. Yargının kendi sınırları içerisinde yapması gerekenleri yapmadığı zaman o sistem içerisinde yetkilerini yerinde kullanamayan aşan şartları zorlayan bir takım uygulamaları demokrasilerde düzeltmek daima millet adına hareket eden parlamentonun işidir”.



“ORTAK HAREKET, SİYASET YERİNE HİZMET”
Son 11 yıl boyunca Ulaştırma Bakanı olarak hizmet ettiğini kaydeden Yıldırım, “11 yılda Türkiye’nin 6 bin kilometre bölünmüş yolunu 23 bin kilometreye çıkaran, 26 olan havalimanı sayısını 52’ye yükselten, Türkiye’yi yüksek hızlı trenle tanıştıran bakan olarak ben diyorum ki; Bakan olduğum yıllarda gerçekleşen yatırım ve hizmetler için göstermiş olduğum performansı İzmir için de göstereceğim. Ege Bölgesi’nin incisi İzmir’i, 2023 Türkiye’si içinde ekonomik etkinlikte en büyük ikinci şehir yapmaya ve daha şimdiden 17 projesini başlattığımız “35 İzmir 35 Proje” hedefi ile İzmir’i marka şehir yapmaya, geleceğin şehri yapmaya kararlıyız. İzmir için “Tüm paydaşlarla ortak hareket, siyaset yerine hizmet” diyerek yola çıktık. İzmir’i İzmirlilerle birlikte yöneteceğiz. İzmir’i esnafıyla, köylüsüyle, işçisiyle, memuruyla, iş adamıyla, öğrencisiyle, sanatkârları ve zanaatkarlarıyla, ev hanımıyla, tüccarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla, sporcusuyla, genciyle, yaşlısıyla hep birlikte katılımcı demokrasi anlayışıyla yöneteceğiz. İzmir’in dağ gibi birikmiş sorunlarını çözüme kavuşturacağız. İzmir merkezine verilen hizmetin aynısı Karaburun’a da ulaşacak. İzmir’in marka kent olması ve bekleyen sorunlarının çözümü için AK Partiye ihtiyacı var. Karaburun’un Ak Parti Belediyeciliğine ihtiyacı var. Bir kere bize oy verin, kara kelimesi artık Karaburun’un sadece adında kalsın, bahtı Ak olsun” dedi.

KARABURUN PARLAK GÜNLERİNE HASRET KALDI
Yıldırım, taş devrine kadar uzanan köklü tarihi, eşsiz doğası ve denizi ile “Nergis Çiçeği”nin anavatanı Karaburun’da sizlerle bir araya gelmek mutluluk duyduğunu dile getirdi. 

Karaburun’un binlerce yıllık geçmişi ve tarihinde var olan birçok farklı kültürün etkisiyle ender görülen kültürel bir zenginliğe sahip olduğunu dile getiren Yıldırım, “Ancak maalesef yanlış yönetim ve uygulamalar yüzünden Karaburun geçmişteki o parlak günlerine hasret kalmış durumda. Tarım, hayvancılık, turizm, ciddi ölçüde balıkçılık ve çiçekçilik faaliyetleri ile geçimini sağlıyor. Ama hiçbiri Karaburunluların istediği düzeyde, yeterli seviyede değil. Karaburunluları ne öldürüyor ne güldürüyor. Süründürüyor. Karaburun’un ünlü mandalinasını, enginarını, zeytinini işleyecek ve katma değer katacak üretim tesislerine ihtiyacı var. Özellikle nergis ve sümbül yetiştiriciliği hem yeni pazarlar bulunamaması hem de yeterince desteklenmemesi yüzünden çok zor durumda. Giderek daha dar alanda yetiştiriliyor. Bin bir derde deva Karaburun balının kaderi de aynı… Üç tarafı denizlerle çevrili bir yarımada olmasına rağmen Karaburun da balıkçılıkta istenen seviyede değil. Oysa kefal, barbun balıklarıyla ünlü Karaburun, deniz mahsulleri üretim tesisleri kurulmasıyla çok daha farklı bir konumda olabilir. Sanayi tesislerinin sayısının arttırılması şart... Sanayi olmadan istihdam olmaz gelişme olmaz. İzmir’in en yakın denize girme noktalarından biri Karaburun olmasına rağmen turizm tesisleri de yok denilecek seviyede... Oysa İzmir körfezi boyunca Kuzey ve Batı kıyıları çok güzel manzaralı bir şerit halinde uzanmakta olup, yeşil ve mavinin kucaklaştığı sayısız koyları var. Sıcağıbükü, Kumburnu, Çatalkaya Körfezi, Mordoğan, Ardıç, Kaynarpınar, Boyabağı, Akbük, Eşendere, Olcabük, Karareis, Kocadere ve Gerence. Tüm bu koylar ve sahiller turizm açısından çok önemli noktalar ancak atıl durumdalar. Doğru bir yönetim ve ortaya vizyon koyan projeler ile buralar turizme kazandırılmalı” dedi.

KARABURUN’UN MERT İNSANLARINA HİZMET ULAŞMIYOR
Yıldırım şunları söyledi: 2009 yılı yerel seçimlerinde sizlere vaat edilenleri hatırlayın; Yolların asfaltlanması ve yeni yolların açılması. Arıtmaya bağlanacak kanalizasyonlar. Bodrum mevki yolcu yanaşma iskelesi projesi. Yeni çarşı projesi... Belediye bünyesinde Karaburun ’a ücretsiz dershane. Yaşlılara evinde sağlık hizmeti… Merkezde ve plajlarda yeni otoparklar. Tarımsal kalkınma, süt toplama, soğuk hava süt değerlendirme projeleri... Saydığım bu projeleri size vaat edenler ya yarım bırakmış ya da hiç başlamamış. Bunlar dışında; rüzgar enerjisi projesi yok, çocuk parkları ve sağlıklı yaşam parkları yetersiz, Nergis çiçeğimiz gerçek değerini göremiyor, kentin tanıtım faaliyetleri yetersiz. Sağlık hizmetleri de çok zayıf durumda... Yaz aylarındaki nüfus patlaması göz önüne alındığında hepten yetersiz kalıyor. Resmen Karaburun’un mert, çalışkan ve dürüst insanlarına hizmet ulaşmıyor. Karaburunlular bu yapılanları hak etmiyor. Bu saydığım sorunların biran evvel çözülmesi, yarım bırakılan projelerin tamamlanması gerekiyor. Mordoğan-Karaburun Kanalizasyon şebekelerinin ve arıtma tesislerinin yapılması lazım. İnsanlar çeşmelerden su içmiyor, içilebilir şebeke suyu temin edilmeli. 25 yataklı hastane ve eskisi yıkılan Karaburun ilköğretim okulunun yerine yenisinin ihalesinin biran evvel gerçekleştirilip, inşa edilmesi lazım. Nergis ve sümbül yetiştiriciliğinin gerçek desteklemelerle tekrardan canlandırılması gerekiyor. Mordoğan’a kadar tamamlanmış olan karayolunun Karaburun kısmının da tamamlanması gerekiyor. Mordoğan ve Karaburun yat limanlarının hayata geçirilmesi, balıkçılığın geliştirilmesi için gerekli merkezi yönetim desteğinin sağlanması, Karaburun’daki halen boş olan belediye ait otelin sağlık, eğitim, huzurevi veya engellilere hizmet veren bir üniteye dönüştürülmesi, halen boş olan devlet hava lojmanlarının bir yüksek okul kampüsü olarak değerlendirilmesi, Karaburun yarımadasının tamamının turizm teşvik kapsamına alınması, ilçe dahilindeki kamu kurumlarında personel ve yönetici kadrolarının yöreye daha faydalı olabilmeleri için kalıcı ve istikrarlı olmalarının sağlanması gerekiyor. Siz Karaburun’un, sizlerin sorunlarını ve ihtiyaçlarını en ince ayrıntısına kadar biliyoruz. Size vaat edilenlerde ortada yapılanlar da…