Milli Takımımız Avrupa Şampiyonasında son 16 turuna kalmayı başardı. Portekiz mağlubiyeti farklı spekülasyonlara yol açsa da Gürcistan ve Çekya galibiyetleri umutların devamı adına yeterliydi. 

Almanya’da düzenlenen bu harika organizasyonun en büyük yıldızı konumundaki Türk Taraftarlar Milli Takımımıza ellerinden gelen desteği fazlasıyla sağlıyorlar. Adeta kendi saha ve seyircimiz önünde çıktığımız mücadelelerde “ parmak ısırtan “ bir performans sergileyen gurbetçilerimizin büyük coşkusunu keyifle takip etmekteyiz. 

Salı günü karşılaşacağımız Avusturya oynadığı komplike futbol ile turnuvanın en formda ekipleri arasında yer alıyor. Özellikle grubundaki son maçta Hollanda’yı sahadan silip süpüren ve hatta tabiri caizse ezen Avusturya iddiasını ortaya koymuştur. Yaklaşık 3 ay önce hazırlık karşılaşmasında Milli Takımımıza 6-1 ‘ lik hezimeti tattıran Avusturya bizi oldukça zorlayacak gibi görünüyor. 

Genele baktığımızda oynanan 270 dakikalık 3 ayrı performans Çeyrek Final yolunda pek de yeterli gözükmüyor. Montella’nın kadro tercihleri ile sahadaki oyun planı eleştiriliyor. Arda Güler üzerinden yaratılan polemikler, Barış Alper’in beklenen seviyede olmaması ve forvet hattında hissedilen ciddi eksiklik oldukça tartışılıyor. Fenerbahçelilerle Galatasaraylıların el birliği ile mahvettikleri bir Süper Lig sonrasında bura da da kendi futbolcularını korumak maksatlı klasikleşmiş “ sosyal medya algı savaşları “ operasyonu  tüm hızıyla sürmektedir. Hakemlerin haksız ve taraflı yönetimleri sonucu tüm Anadolu Takımlarının yok sayılıp haklarının yendiği ve sadece Galatasaray Fenerbahçe rekabetine imkan tanıyan bir düzen 85 milyona ait Türk Milli Futbol Takımına zarar vermeye devam etmektedir. 

Bizler emeğiyle yüreğiyle karakteriyle hak edilmiş saha içi veya dışı tüm performanslara gönlünü açabilecek olgunlukta insanlarız. Salı günü oynanacak Avusturya maçında ay yıldızı üzerinde taşıyan kim olursa olsun var gücüyle mücadele etmeli ekonomik açıdan çok zor günler geçiren milletimizin bir nebze de olsa yüzlerini güldürmelidir, buna inancımız tam’dır !!! İlk 11’de başlayan veya yedek oturan isimlerin hangi takımın futbolcusu veya taraftarı olduklarıyla ilgilenip bunu sıklıkla dile getirenler birliğimize beraberliğimize bütünlüğümüze kast edenlerdir !!! Kendi tuttuğu klübü milli değerlerin üzerinde gören her kim varsa çürümüş zihniyete hizmet etmektedir.
Ayrıca unutulmamalıdır ki “ Benim Türk Futboluna onun bana ihtiyacı olduğu kadar ihtiyacım yok ! “ diyebilenler için AVRUPA ŞAMPİYONU da olsak yolun sonu yaklaşmış, sayılı günleri kalmıştır. 

Doğru, şeffaf, eşitlikçi, liyakatli ve hakkaniyetli Türk Futbolu hem sportif hem de idari açıdan en büyük özlemimizdir. Başarılar Milli Takım, mevzubahis vatansa gerisi teferruattır !!!