İZMİR - Her depremde büyük yıkıntılar yaşayan Türkiye’de, sanayi tesisleri ve santrallerin de, kuruldukları güzergâhtaki fay hatları nedeniyle büyük tehlike oluşturdukları vurgulanıyor.
Marmara depreminde İzmit’teki Tüpraş rafinerisinde çıkan yangının günlerce söndürülemediğini anımsatan kesimler, özellikle İzmir'in kuzeyinde konuşlanan ve fay kırıkları üzerindeki dev tesislerin güvenliği konusunda net bilgi olmadığına dikkat çekiyor.
Van depreminin ardından tartışmalar daha çok konutların sağlamlığı üzerinden yürütülüyor. Ancak ülkemizdeki sanayi tesislerinin çoğunun fay hatları üzerinde kurulması da tehlike riskini ikiye katlıyor.
İstanbul çevresi, İzmit, Adapazarı, Gebze’deki sanayi tesisleri dünyanın en aktiflerinden biri olan Kuzey Anadolu Fay Hattı’nda yer alıyor. Bu hat üzerinde 13 büyük deprem yaşanırken, uzmanlar yakın zamanda olabilecek İstanbul depremine karşı da uyarıda bulunuyor. Özellike Ege Bölgesi de kırık fayların bulunduğu bölge olarak dikkat çekiyor. Petrol rafineri ve termik santrallerin bulunduğu Aliağa bölgesinde yoğunlaşan ve 1980’de yapımına başlanan sanayi tesislerinin, binalarının güvenliği konusunda net bilgi bulunmuyor.
‘EKONOMİ DURABİLİR’
İnşaat Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Galip Kılınç, Ege Bölgesi’nde de kırık fay hatlarının bulunduğunu, sanayi tesislerinin kurulduğu alanlarda deprem sonrasında çıkabilecek yangın tehlikesi gibi sorunlarla karşılaşılabileceğini vurgulayarak, “Ekonominin durması, işçilerin binaların içinde yer alması da bu tesislerin güvenli olmasını zorunlu kılıyor. Bir çok sanayi tesisi eski yapılardan oluşuyor. Bu tesislerin tekrardan gözden geçirilmesi gerekiyor” diye konuştu.
İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ayhan Emekli de, Türkiye’nin yüzde 94'ünün deprem tehlikesi altında olduğunu, sanayi tesislerinin de birinci derecede riskli alanlarda yer aldığına dikkat çekti. Halkın yoğun olduğu hastane, okul, viyadük gibi binaların güçlü olması kadar sanayi tesislerinin de ayakta kalmasının önemini vurgulayan Emekli, “Marmara depreminde İzmit’teki rafineri de ciddi şekilde etkilenmişti. Bu hat üzerinde günlerce sönmeyen yangınlar olmuştu. Rafineri bundan çok ciddi zarar görmüştü. İrili ufaklı sanayi tesislerinin depreme karşı dayanıklı olması gerekiyor. İçlerinde binlerce insan çalışan bu tesislerin hem deprem anında hem de sonrasında ayakta kalması çok önemli. Enerji olarak dışa bağımlı ülkeyiz. Enerji üreten tesislerin depremerlerde zarar görmemesi çok önemli. Bu tesislerin deprem sonrası da üretimlerine devam etmelerini sağlamalıyız. İnsanların işlerine dönmeleri gerekiyor” dedi.
Aliağa tarafındaki fay hatlarını anımsatan Emekli, “Son dönemde sanayi tesislerinin deprem risklerinin incelenmesine dair bir bilgi yok. Binaların çoğunun yapımına 1980’de başlanmış, inşaatlar 1990’larda sona ermiş. Bazı yapıların hızlı bir şekilde elden geçirilmesi lazım” diye konuştu. (Emre Döker/İzmir Cumhuriyet)