Bucaspor hem Buca hem de İzmir için tarihi bir sınava çıkıyor. Sarı lacivertliler Konyaspor önünde oynayacakları futbol ve alacakları sonuçla hem ilçenin hem de kentin kaderini ortaya koyacak.’¶
Karabükspor’’un bir adım öne çıktığı Bank Asya 1. Lig'de 20. hafta maçları öncesi Konyaspor'un 2 puan gerisinde 3. sırada yer alan Bucaspor'un alacağı galibiyet hem bir basamak yükselmesini, hem de Altay ve Karşıyaka'nın da zirve ortaklığını sürdürmesini sağlayacak.
Bucaspor sezon başından bu yana sürdürdüğü istikrarlı çizgisini ilk kez doğrudan Süper Lig hedefine yönelterek, ikinci sıraya taşıyacak.
Ardından Bolu deplasmanı, içerde Kartal maçı, daha sonra Adana deplasmanı ve yine içerde oynayacağı Ordu maçlarıyla da Mart ayına dek hedefini pekiştirmiş olacak.
Yeni yönetimiyle maddi sorunların büyük bölümünü aşan, yapılan transferlerle eksik mevkileri kapatan sarı lacivertliler, geçen sezondan bu yana sıkıntılara göğüs geren özverili kadrosuyla artık hedefe daha kararlı yürüyor.
Sarı lacivertliler 2003-2004 sezonundan beri süren kentin Süper Lig özlemini dindirmek için and içerken, bu zorlu mücadelede sadece Buca’’nın değil İzmir’’in de desteğini yanında görmek istiyor.
Hafta başından bu yana sivil toplum kuruluşları, mülki ve idari amirler ve basın kuruluşlarının kapısını çalan ve onları Konyaspor maçına davet eden sarı lacivertli yönetim bir çok zorlu sınavın altından alnının akıyla sıyrılan futbolcularına ve tecrübeli teknik direktör Özcan Kızıltan’’a güveniyor.
Bakalım bu beklentiler gerçekleşecek mi?
Ancak bu maçın sonucu ne olursa olsun. Bucaspor kentin futbol tarihine adını altın harflerle yazdırdı bile.
Bucaspor gerçekten üniversitelerin ilgili birimlerince tez konusu olarak incelenmesi gereken bir takım.
Sezon başından bu yana başka bir takımı yerle bir edebilecek bir çok sorun yaşandı. Sarı lacivertliler bir şekliyle işin içinden sıyrılıp takımı buralara kadar getirmeyi başardı. Maddi sıkıntılar diz boyuydu. Kadroda her hafta dört- beş eksik. Hakem hataları Bucaspor’’un aleyhine. Kırmızı sarı kartlar havada uçuştu. Takımda futbolcuları kendi mevkilerinden farklı yerlerde oynadı, yine de başarı grafiği düşmedi.
Kemal Kılıç’’tan bayrağı devralan Özcan Kızıltan ise sezon ortasında geldi ama bir uyum süreci bile yaşanmadan dolu dizgin takım yola devam etti.
Bu işin sırrı, Buca’’nın kent yapısında. Bucalının o hırsını, o beldesini, yöresini delice sevmesi ve ona tutkun olması, bir zamanlar sarı üzümlerin yetiştiği topraklardda şimdi Mehmet Batdal gibi yıldızlar yetişiyor. Yılmaz Özlem gibi yılların emektarları, Buca’’da başka bir kimliğe bürünüyor. 18’’lik delikanlılar gibi futbol oynuyor, bir yandan da arkadaşlarına ağabeylik yapıyor.
S.Mehmet Özkan’’ın maddi manevi çabalarıyla kurduğu alt yapı bırakın Türkiye’’yi Avrupa’’ya örnek gösteriliyor.
Bucaspor yönetiminde bir önceki dönem başkanlık koltuğunda oturan bir nefer gibi diğer yönetimde özveriyle görev yapıyor. Ne koltuk kavgası, ne iktidar hırsı, sadece hizmet yarışı var.
Eski Başkan Cemil Şeboy’’un buralara kadar taşıdığı ve büyük destek verdiği Bucaspor Belediye Başkanı Ercan Tatı’’nın da artık daha fazla benimsediği ve özümsediği gerçek bir kent markasına dönüşmüş durumda.
Bucaspor’’un Süper Lig’’e çıktığı takdirde de barınması da zor değil. Yeni ihalenin ardından gelecek rakamlar sarı lacivertlilerin bu yapısıyla göbeğini kaşıya kaşıya Süper Lig’’i taşımasına yeter de artar bile. Bucaspor’’un örnek Alt yapısı ve tesisleri var. Alt yapısında gelecek vaad eden onlarca genç fidanı var. İngiliz statlarını andıran güzel, şirin bir stadı var. İnançlı bir taraftarı var. Her şeyden önce Bucaspor’’da yürek var.
Öyleyse FORZAAAA BUCA!