Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, ülke ve kent gündemine ilişkin olarak Egedesonsöz’ün sorularını yanıtladı.
Gazeteciler Fatih Yapar, Mehmet Karabel, Ender Aldanmaz, Muhittin Akbel ve Oktay Güçtekin’in sorularını yanıtlayan Başkan Zeyrek, 31 Mart seçim zaferi sonrası kent ekonomisinin gelişimi, Manisa Büyükşehir-İzmir Büyükşehir-Merkezi Hükümet ilişkisi, Gediz’in temizlenmesi, MHP ile süren “Salihli” krizi ve siyasi kariyeri doğrultusunda açıklamalar yaptı.
Başkan Zeyrek’in röportajında adının gelecek dönemde İzmir Büyükşehir Belediye başkanlığı ile anılması ve Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin CHP’ye geçmesi sonrası merkezi hükümet-belediye ilişkisinde yaşanan değişimler ön plana çıktı.
Başkan Zeyrek, gelecek planlamasının parti genel merkezine bağlı olduğunu ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ilgili bir hedefinin olmadığını net bir şekilde ifade ederken “İzmir'imizin çok güzel bir büyükşehir belediye başkanı var. İkili ilişkilerimiz oldukça iyidir. Kurultay döneminden gelen iyi ilişkimiz var. Benim öyle bir hedefim asla yok. Genel başkanımızla çok uzun süredir bir yol arkadaşlığımız var. Abi kardeşiz. İzmir'de Ferdi Zeyrek isminin yükselmesi beni çok mutlu eder tabii ki. Ancak bu başka kesimleri de rahatsız ettiğini düşünmüyorum. Çünkü biz hepimiz bir aileyiz burada. Cemi Başkanımız ile ayrıca ailecek de görüşürüz. Bizim onu koltuğuna gözümüzü koymamız ya da onun bizi bu şekilde yargılaması söz konusu bile olamaz” dedi.
Zeyrek, belediyenin Cumhur İttifakı’ndan CHP’ye geçmesi sonrası bakanlık bürokrasisinde defans gördüklerini de belirterek “bakanlarımızdan kaç aydır randevu talep ettim hala bekliyorum. Her hafta özel kalem ile randevu talebini hatırlatıyoruz. Çevre Şehircilik, Milli Eğitim, Tarım Orman Bakanlığı'nda bekleyen randevumuz var. İl müdürlüklerine indiğimizde il müdürlerinin bir çoğu şunu söylüyor, 'Başkanım çok haklısınız, Manisa'da bu yapılması gerekiyor ama ben bu yetkiyi size verirsem koltuğumu kaybeder miyim?' Böyle bir tedirginlik yaşıyorlar. Ama şunu görüyorum; ülkedeki değişim artık il müdürlerimiz bazında da çok net görülüyor. Bize yardımcı oluyorlar ama kağıda imza atamıyorlar sadece” şeklinde konuştu.
MANİSA KENDİ CAM TAVANINI KIRDI
-Manisa, İzmir’in bir uzantısı olarak algılanıyor. “Manisa’da çalışılır, İzmir’de yaşanır” algısı var.
“Yıllarca Manisa Bornova'nın bir uzantısı/devamı, İzmir'in bir ilçesi gibi görüldü ve İzmir'in gölgesinde kaldı. Suçlu biziz çünkü gömlek almaya, tıraş olmaya İzmir'e gidiliyor. Ama artık kendi ayakları üzerinde durması gereken bir şehir burası. Örnek bir sanayileşme var, tarım var, her şey var, ancak bunları hayata geçirmekten kaygılanmaya bir yönetim anlayışına ihtiyaç vardı. Göreve geldiğimiz günden bu yana bunu amaçlıyoruz. Şehrine sahip çıkmak, şehrinin değerlerini ortaya çıkarmak için yeni sosyal alanlar oluşturmaya çalışıyoruz. Bu şehrin parasının yine bu şehirde kalması yine bizim en büyük isteğimiz. Bunu sağlayabileceğimizi düşünüyoruz.
Çünkü artık insanlar şunu gördü; Genel Başkanımız cam tavan derken, Manisa'da kendi cam tavanını kırdı. Bizde bir şey yapabiliriz dedi. Bu da çok farklı bir şeydir Manisa özelinde. Çünkü herkes İzmir'e özendi, ben de dahil olmak üzere. Ancak artık özenen değil de özenilen bir yer haline gelebilir miyiz diye çalışıyoruz. Bunun için yeni bir kültür merkezi başlattık. Sanayiciler ve diğer kurumlarla diyaloga geçen bir kurum haline geldik. Bunu da yönetim anlayışını değiştirerek, bu kapıyı herkese açarak, herkese fikrini sorarak yapmaya çalışıyoruz. Bir süre sonra bunun meyvesi olarak Manisa'nın parasının Manisa'da kalacağı bir yer haline geleceğini öngörüyorum. Tüm çalışmalarımız bu yönde.
Manisa’da 601 tane fabrikamız var. Buralardaki beyaz yakalıların yüzde 80'i İzmir'de yaşıyor. Yani burada kazanıp İzmir'de harcanıyor. Burada çıkan ve yurt dışına çıkan ihracat ürünlerinin de vergilerini İzmir alıyor. Geçen yıl Manisa Büyükşehir Belediyesi'nin ihracattan aldığı pay 1 milyon civarında, İzmir'in Manisa OSB'den aldığı pay 117 milyon TL. Tamamen İzmir gölgesinde kalmış olan bir şehir. Bizim burada da gümrük var ancak burada İzmir gümrüğünü işaretliyorlar ve para İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne gidiyor. Gölgede kalmış bir şehirdi ancak sanayicilere hepsini anlatıyoruz artık.
İZMİR'DE FERDİ ZEYREK İSMİNİN YÜKSELMESİ BENİ ÇOK MUTLU EDER
-Ege Belediyeler Birliği Başkanlığı ve Özgür Özel’e yakınlığınız sebebiyle İzmir’de Ferdi Zeyrek isminin yükseldiği ve kulislerde Zeyrek’in bir dahaki dönemde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olacağı yönünde değerlendirmeler var. Bu değerlendirmeler hakkında düşünceleriniz nedir?
İzmir'imizin çok güzel bir büyükşehir belediye başkanı var. İkili ilişkilerimiz oldukça iyidir. Kurultay döneminden gelen iyi ilişkimiz var. Benim öyle bir hedefim asla yok. Ancak genel başkanla çok uzun süredir yol arkadaşıyız. Abi kardeşiz. Bu ilişkimizden kaynaklı genel başkana ulaşmak için bize gelen birçok talep var. İzmir'den de var. Muhtemelen Cemil Başkan'da biliyordur bu talepleri. Genel başkana aktarılabilecek talepleri kendisine aktarıyoruz. Tabii ki Genel Başkanımızın Manisalı olmasından kaynaklı ve Manisa'yı çok sevmesinden kaynaklı hemen hemen 15 günde bir Manisa'da. Bu da bizim daha çok yüz yüze görüşmemize olanak sağlayan bir durum.
Bunun haricinde Ege Belediyeler Birliği çok büyük bir kurum. Çünkü oradaki 257 belediyenin organize edilmesi ve hepsinin sorunun ortak olması bize ortak çözüm sorumluluğu getiriyor. Ege Planlama Ajansını kuruyoruz İzmir'de. Yerini tuttuk sayılır. Akademisyen hocaları ve masaları belirledik sayılır. Ege Planlama Ajansıyla bütüncüllüğü göreceğiz. İzmir'den Manisa'ya, Muğla'dan Çanakkale'ye kadar, ulaşım sistemine, tarım sistemine, çevre sorunlarına hepsine değinen ve bunlar hakkında fizibilite hazırlayan bir kurum haline gelecek. O çatı altına girdiğimizde asıl birlikteliğin o zaman sağlanacağını düşünüyorum.
İzmir'de Ferdi Zeyrek isminin yükselmesi beni çok mutlu eder tabii ki. Ancak bunun başka kesimleri de rahatsız ettiğini düşünmüyorum. Çünkü biz hepimiz bir aileyiz burada. Cemil Başkanımız ile ailecek de görüşürüz. Bizim onu koltuğuna gözümüzü koymamız ya da onun bizi bu şekilde yargılaması söz konusu bile olamaz. Sağ olsun vatandaşlar yakıştırıyordur. Ben de bazen görüyorum, Cemil Başkan da yazıyor “sen cumhurbaşkanı olmalısın” diye (gülüşmeler)... Bunlar onure edici şeyler. Ancak herkes yerinde ve görevinde çok başarılı olsun ben bunu hayal ederim.
FERDİ ZEYREK’TEN MEMNUNİYETİN ORANI YÜZDE 64,2!
-Peki bir dönem daha Manisa Büyükşehir Belediyesi’nde devam etmek ister misiniz?
7 ayımızı bitirdik, önümüzdeki bir 4 senelik bir süreç var. Bu 4 yılımızı da ilk günkü heyecan ve aşkla bu şehre hizmet etmek için geçireceğim. Bu süreç dolduktan sonra ne olur bende bilemiyorum. Bir daha aday oluruz, olamayız, Türkiye'nin konektörü ne olur... O gün konuşmak lazım hepsini. Ben bulunduğum konumdan çok mutluyum, çünkü hayal ettiğim yerdeyim. Bunu bugün zevkle yapıyorum. Bunu sürdürmek isterim. Bunun sürdürülmesi noktasında o zamanki genel başkanımız ne yön verir, devam et mi der, dinlen mi der, bugünün konusu değil. Ancak şunu biliyorum; Genel Başkanımız şu an bütün büyükşehirlerde ve sonra ile ve ilçe belediye başkanları için anket yaptırıyor. Başkan karnesini çıkarıyor. Manisa'da da birçok noktada duyuyoruz anket çalışmaları olduğunu. 5 yılın sonunda bizlere; Sizin karşınıza karne gelecek ve buradaki not başarınız ve başarısızlığınız notudur ve bir sonraki dönem devam edip etmeyeceğini bu not gösterir diye söyledi. Bu nedenle herkesin bulunduğu koltuğu doldurup hak ettiği hizmeti vermesi gerekiyor. 5 yıl sonra karnemizi göreceğiz.
Bundan 2 ay önce anket yapıldı. Ferdi Zeyrek’ten memnuniyetin oranı yüzde 64,2. Böyle bir memnuniyet var. Ben bunu sahada da görüyorum. Benim yüzüme karşı mı yapıyorlar diye keşfetmek için de tüm aile eşrafına, eşe dosta diyorum ki ‘sağı solu dolaşın, kim neyden şikayetçidir’ diye.
BAKANLIKLAR RANDEVU VERMİYOR, İL MÜDÜRLERİ YARDIM EDERKEN KORKUYOR
Peki Manisa Büyükşehir Belediyesi’in CHP’ye geçmesi sonrası merkezi hükümetin Manisa’ya yaklaşımında değişimler yaşandı mı?
Milletvekilleri kısmına baktığımızda ben AK Partili MHP'li vekillerde sohbet ediyorum. Zaten hepsiyle arkadaşız eşiz dostuz. Sorunların çözümü noktasına bize yardımcı olmaya çalışıyorlar, bir problem yok. Onun bir üstünde yani bakanlık nezdinde kaç aydır randevu talep ettim, hala bekliyorum. Her hafta özel kalem ile randevu talebimizi hatırlatıyoruz. Çevre Şehircilik, Milli Eğitim, Tarım Orman Bakanlığı'nda bekleyen randevularımız var. İl müdürlüklerine indiğimizde il müdürlerinin bir çoğu şunu söylüyor, 'Başkanım çok haklısınız, Manisa'da bu yapılması gerekiyor ama ben bu yetkiyi size verirsem koltuğumu kaybeder miyim?' diyorlar. Böyle bir tedirginlik yaşıyorlar. Ama şunu görüyorum; ülkedeki değişim artık il müdürlerimiz bazında da çok net görülüyor. Bize yardımcı oluyorlar ama kağıda imza atamıyorlar sadece. Valimiz ile de iletişimimiz çok iyi. Kendisiyle birlikte valiliğimizin çatısı altında Manisa'ya bu hizmetleri getireceğime inanıyorum. Ben asla vazgeçmeyeceğim bunlardan. Çünkü hizmeti kimin getirdiğinin önemi yok. Bizim, kurumun adı hiç geçmesin, önemi yok, yeter ki Manisa'ya yapılsın icraatlar. Yeter ki Gediz temizlensin, yeter ki Gediz Ovası hak ettiği verimliliğe kavuşsun, Spil Dağı hak ettiği değeri bulsun, vatandaşa açılsın... Bunun gibi projeleri imza atmayı çok istiyorum.
TRAMVAY PROJESİNDE HER ŞEY HAZIR, BAKANLIĞIN ONAYINI BEKLİYORUZ
-Manisa, toplu taşıma konusunda sıkıntı yaşayan bir kent. Tramvay projesi ne durumda?
Manisa'da toplu ulaşım yok. Artık daha ucuz ve konforlu toplu ulaşıma kavuşması lazım. Bunun en yapılabilir yöntemi tramvay. Bu konuda fizibilite çalışmaları tamamlandı. Duraklar tamamlandı. Artık Ulaştırma Bakanlığı onayı ve finansal yönde yapacağımızı sözleşmeler kaldı. Manisa'ya sayın genel başkanım 2009 yılında Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olduğunda tramvayı vizyonu olarak sunmuştu. Bugün o vizyonu göremeyenler bugün şehir trafiğinin ne kadar çekilmez hale geldiğini anlatıyorlar. Manisa'da toplu ulaşım olmalı. Bizim ilk etapta çözmemiz gereken bu.
İSİM DEĞİŞİKLİĞİNİ DESTEKLEYEN MHP’LİLER, ÜLKÜCÜLER GÖRDÜM
-Salihli’de Devlet Bahçeli Meydanı’nın isminin Atatürk Meydanı olarak değiştirilmesi sonrası bazı gerginlikler yaşandı. Manisa’nın birçok noktasında merhum Alpaslan Türkeş’in, sayın Devlet Bahçeli’nin isimleri parklara, meydanlara verilmiş durumda… Başka isim kaldırma işlemi yapma düşüncesi var mı?
Manisa genelinde isim kaldırma işlemi olmayacak. Salihli Belediyesi kendi meclisine getirdi bu konuyu. Salihli'de yaşayan 4 bine yakın vatandaşımız imza toplamışlar ve kent meydanının ismini 'Devlet Bahçeli' değil 'Atatürk kent meydanı' görmek istiyoruz diye. Salihli Meclisi’nden çıkıp Büyükşehir Meclisi'ne geldi önerge. Büyükşehir Meclisi'nde Cumhur İttifakı grubu önergeyi kabul etmeyerek meclisi terk ettiler. Onların kararıdır. Ben o gün mecliste de söyledim, 160'a yakın maddenin onaylanacağı ve şehrin kararlarının verildiği bir yerde onlara inanan, güvenen kişilerin hakkını savunmak yerine böyle bir duruş sergilemek bir siyasiye yakışan tavır değildir dedim. Biz meclisimizden bunu onayladık. Şu an karar Valimizin önünde. Sayın Valimiz veto da edebilir onaylayabilir de. Salihli'den tekrara böyle bir önerge gelirse yine göndeririz. Bu Salihli bölgesinde yaşayan yurttaşlarımızın talebi. Turgutlu'dan da gelse başka ilçede vatandaşlar böyle bir taleple gelse aynı şeyi yaparız. Ben imzanın hemen ardından Salihli'ye gittim. Orada nasıl bir tepkiyle karşılaşacağız diye. MHP üyesi olan, ülkücü olan bir çok kişi kararımızdan dolayı tebrik etti bizi. MHP Genel Merkezi'nin sonraki gün yaptığı açıklamada Atatürk isminin konulmasına herhangi bir şerh koymayacaklarını söylediler. Çok doğru bir yaklaşımda bulundular. Meclis çıkışında birkaç ufak tefek bağırış çağırış olayları oldu. Bunlar yakışık almayan şeyler ancak hayatın içinde olağan şeyler.
Yıllarca Ata'mızın ismi değiştirildi. Buna tepkiye vermeyenlerin bugün bu tepkiyi neden verdiği bana çok mantıklı ve anlamlı gelmedi. Bu vatandaşın bir isteğiydi, yerine getirildi. Manisa girişindeki kavşak projemizi bitirdik, 29 Ekim'de açtık, İkinci Yüzyıl’ın ilk Cumhuriyet Bayramı'nda Cumhuriyet Kavşağı koyduk projenin ismini. Böyle bir isimler yaşatılmalı bence. Ancak MHP zamanında bakış açısı Kent Meydanı'nın ismini Devlet Bahçeli Meydanı'na dönüştürmek olmuş. Salihli'deki vatandaşlarımız da burasının Atatürk Meydanı olmasını önermişler. Bizde bunu sadece mecliste onayladık. Bence bunun çok büyütülecek bir olay olmadığını düşünüyorum. Sağduyu ile çözülebilecek şeyler bunlar. Bunu polemik haline getirmek, siyasi malzeme yapmak doğru değil.
Bence bizim daha farklı sorunlarımız dertlerimiz var. Bunları konuşmamız gerekiyor. Şehrin iklim değişikliğinde dolayı yarın öbür gün su teminini nasıl yapacağımızı konuşmamız lazım. Su sorunu var Manisa'da. Şu anda bizim sularımız yer altında temin ediliyor. Şu an 250-300 metrelerden su çekiyoruz. Bu sular çekildikçe artık ağır metallerle birlikte gelmeye başlıyor ve bir süre sonra bu arıtılamaz hale gelecek. Bunu öngörmek gerekiyor. Yer altı sularımızın yüzde 70'inin tarımsal sulamada kullanıldığını biliyoruz. Tarımsal sulamada yeni kaynaklar üretmeye çalışıyoruz. Bizim arıtmadan boşa akıtılan suların bir filtrasyondan geçirerek tarımda kullanılabilir hale getirmek için fizibilite çalışmalarımızı bitirdik, testlerimizi yapıyoruz. DSİ ile görüşüyoruz ve izin aldığımızda DSİ kanallarından tarımsal sulamada kullanılmak üzere bu alana suyu vereceğim. Tarımsa sulamaya böyle bir alan açabilirsek bizim sondajlarımızda biraz rahatlamış olacak.
Barajları DSİ yapıyor ve Gördes Barajı, İzmir'i besliyor. Geçen gün Gördes'teydim baraj sularının ne kadar çekildiğini gördüm. Zamanında yapılan yanlış yatırımlar. Gölmarmara kurudu... Biz bunları konuşmamız gerekirken bir sim değişikliğin polemik haline getirip bunları konuşurken asıl sorunu görmemiş oluruz.
GEDİZ’İN TEMİZLİĞİNDE YETKİ EGE BELEDİYELER BİRLİĞİ’NE VEREBİLECEKLERİNİ SÖYLEDİLER
-Gediz’in kirliliği İzmir’in olduğu kadar Manisa’nın da gündemi… Nehrin temizlenmesi konusunda ne tür adımlar atacaksınız?
Manisa'daki fabrikalarımız çok kirletiyor Gediz Nehrimizi… Menemen açıklarına dökülüyor ama yine de körfezi etkileyen unsurlardan bir tanesi. Ancak denetleme yetkisi Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nün. Ben her gittiğim yerde şunu söylüyorum; Denetleme yetkisini bize verin. Yine cezayı siz kesin karışmayacağız. Kimsenin ismine, cismine, fabrika adına bakmadan herkese eşit uygulama yapalım. Bu çağrımıza herkes sağır olmuş durumda Manisa'da. Geçen gün Sayın Valimizle de bir araya geldik. Sayın Valimize dedim ki siz bu çatıyı oluşturun. Gerekirse bizim adımız hiç geçmesin, yeter ki bu denetimler adil ve eşit bir şekilde yapılsın. Çevre Şehircilik Müdürlüğümüz gelsin, Valiliğimiz gelsin, halk sağlığı gelsin, belediye burada tüm yükü kaldırsın taşısın ama yeter ki Gediz'i temizleyelim diye. Sayın Valim çok olumlu karşıladı bunu. İnşallah onun çatısı altında temizlik konusunu hayata geçirmek istiyoruz. Denetim bende olsa keşke… Mavi Gediz hayalimiz var. Bunu gerçekleştirebilmek için tüm gücümle çalışırım. Ama hiçbir yetkim yok. Ne denetleme yetkim, ne ceza yazma yetkim... Hiçbir yetkim yok. Sadece Cumhurbaşkanlığı Su Yönetimi Daire Başkanı ile görüşme yaptık zoom üzerinden. Ege Belediyeler Birliği Başkanı olarak Gediz Havzası'nın temizlenmesi ve denetlenmesi için bize yetki verebileceklerini söylediler. İnşallah bu yetkiyi verirlerse denetim konusunda ben Manisa Büyükşehir'in bütün gücünü oraya aktaracağım. Çünkü Gediz'i temizlemek körfezi kurtarmak, Gediz'in bereketli topraklarına artık daha ekilebilir ürünleri geliştirmek anlamına geliyor. Ama inşallah biri bu çağrımıza bir gün kula verecek ve bizi bu sistemin içine dahil edecek, bunu umut ediyorum.
507 BİN OYU ORADA TUTUP ÜSTÜNE KOYMAK LAZIM
Zeyrek son olarak şunları söyledi:
Manisa sağın kalesidir. Doğru Yol’un, Anavatan'ın, AK Parti'nin, MHP'ye tercihlerini yapmıştır. Ancak şunu gözden kaçırmayın; Manisa hep değiştirmiştir. Doğru Yol’u ANAP'la değiştirdi. ANAP'ı AK Parti ile değiştirdi, AK Parti'yi MHP ile değiştirdi... Manisa hep değiştirdi. Ama sol hiç yoktu.
Ancak şu vardı; Sayın Genel Başkan Manisalıydı. Bunun etkisi bizim üstümüzde çok. Şehir evladına sahip çıktı. Bizden önceki başkan çok kötü bir yönetim sergiliyordu. Bu kattan kimse bu odaya girmez, kimsenin söz hakkı yok, o belediyedeyken kimse kafasını dışarıya çıkaramaz, vatandaşa gittiğinde 50 koruma var, insanlara bağırır çağırırdı. Böyle bir başkan vardı. Artık herkesin sıtkı sıyrılmıştı.
Bizim faktörümüze gelince... Manisalı, Manisa'yı sever. Manisa'nın yerlisini sever. Bugüne kadar yaptığımız mücadelede Mimarlar Odası, Manisa Spor, birçok STK kurulu, çevre suçlarına karşı duruşumuz ortada. Hep gündemde olan bir isimdim. Daha sonra parti içinde Büyükşehir Belediyesi meclis üyeliği, il başkanlığı gibi kademelerden geçince ve hepsini bir torbaya toplayınca bu değişim gerçekleşiyor. Bu üç ayaktan biri eksik olsaydı, genel başkanımıza şehir bu kadar sahip çıkmasaydı çok zor kazanılırdı, belki değişemezdi. Manisa tarihinde alınmamış bir oy oranı ile yüzde 58 ile kazandık. Bunların hepsinin altında yatan sebep bunlar. Bunların hepsine sahip çıkmak lazım. Bu koltuğa inşallah şehre çok daha iyi hizmet edenler gelecek, gelmelidirler de. Ancak bu 6 oklu bayrak her zaman burada asılı kalsın isterim. 507 bin oyu orada tutup üstüne koymak lazım. Bunu da vatandaşa dokunarak, dinleyerek anlayarak ve onlara istediği şekilde hizmet etmekten geçtiğini düşünüyorum.