Amerika 4 temmuz Bağımsızlık Bayramı'nı kutluyor. Amerikan topraklarındaki tüm bireylerin özgürce ve adilce yaşama hakkını savunan 1776 Bağımsızlık Bildirisi'nin yıldönümünü... Amerika'daki 13 İngiliz kolonisinin Britanya'daki krala ve onun despotizmine başkaldırışının öyküsüdür bu. Kolay kazanılmayan, binlerce insanın ölümüne sebep olan ve uzun yıllara mal olan bir savaşın sonunda elde edilen zaferin, tarihe vurulan görkemli damgasıdır.

Bağımsızlık Bildirgesini imzalayan 13 İngiliz kolonisinin iki temsilcisi olan John Adams ve Thomas Jefferson Birleşik Amerika'nin ilk iki başkanı olmuşlardır. İşin ilginç yanı her iki başkan ve Amerika'nın kurucularından beşinci başkan James Monroe, Bağımsızlık Bildirge'sinin onaylandığı ve bugün kutlanmakta olan 4 Temmuz tarihinde vefat etmişlerdir. Ne tuhaf bir tesadüf ama! Uğruna ölümü göze alarak mücadele ettiğin günün bir yıldönümünde son nefesini vermeye nasıl bir anlam yüklemek gerek acaba?

Her üç başkan da Amerika topraklarındaki insanların adalet, özgürlük ve eşitlik arayışı için uzun soluklu bir yürüyüşe çıkmışlardı... Bu yürüyüşün bugünkü Amerikan halkı için hala nihai amacına ulaşamamış olduğunu düşünmeme rağmen, dünyanın diğer coğrafyalarında ve ülkemdeki adalet, hak ve özgürlük arayışı için yola çıkanlar için güçlü bir simge olduğuna inanıyorum. Bu bağlamda 4 Temmuz Bağımsızlık Günü'nü bütün içtenliğimle ve saygıyla selamlıyorum.

Ancak bağımsızlık çok göreceli bir kavramdır. Bugün Amerika'da yaşayan tüm Amerikan vatandaşlarının fakirlikten, adaletsizlikten ve eşitsizlikten muaf yani tam bağımsız olduğunu iddia edebilir miyiz? Amerikan yönetim anlayışının despotizmden uzak ve tüm Amerikalılar için ayrımcılık gözetmekten uzak bir tutum içerisinde olduğuna inanabilir miyiz? Mesela zenci ve Asya kökenlilerin ya da Müslümanların beyaz Amerikalılar tarafından tam bir eşitlik ve adalet anlayışı ile benimsendiğini savunabilir miyiz? Tüm bu sorulara verilecek yanıt koca bir HAYIR'dan ibaretttir. Doayısıyla Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi'nin imzalanması için başlatılan mücadale henüz bitmemiştir.

Adalet arayışı Amerikan'ın bağımsızlık savaşında uğruna mücadele edilen en önemli ilkelerden biriydi. Türkiye'deki adalet için yapılan yürüyüş de ülkemiz bireylerinin ayrımcılıktan ve hak ihlallerinden bağımsız bir toplumsal yaşam özlemini dile getiren önemli bir hak arayışıdır. Bu arayışın tamamlanması daha çok yol ve uzun yıllara yayılacak zorlu bür yürüyüşü gerektirecektir. Yine de ''tam bağımsızlık karakterim'' diyebilen özgür bir dünyada yaşamak umudunu diri tutabilmek ve yeni nesillere aşılayabilmek için bu yürüyüş ve tüm bağımsızlık mücadeleleri sürdürülmelidir. Bağımsızlık Bayramı'nın sadece Amerika'da değil tüm dünyada kutlandığı günler gelsin dilerim...