EGEDESONSÖZ- CHP İzmir İl Başkanlığı, 2025 yılına yönelik yol haritasını belirlemek amacıyla "Korkusuz Kentler Çalıştayı" düzenledi.

Çalıştayın açılışı, İzmir'in tarihi Havagazı Fabrikası'nda yapıldı. Programa, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Genel Başkan Yardımcıları Ensar Aytekin, Gökhan Zeybek, Burhanettin Bulut, Deniz Yücel ve Murat Bakan, CHP İzmir Milletvekili Ümit Özlale, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve parti yöneticileri katıldı.

CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, yapılan çalıştayın sonuçları  ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Aslanoğlu şunları söyledi:

“Dün çok kıymetli bir çalıştay gerçekleştirdik. Belediyelerimiz canla başla, tüm engellemelere rağmen çalışarak hizmet üretiyorlar. Başkanlarımızın kararlı duruşları ve icraatları ile gurur duyuyoruz. Ancak biliyoruz ki, belediye ve vatandaşlar arasında en büyük bağı kuran örgüttür. Örgüt sahadadır, örgüt meydandadır. Son dönemde etkilerini sarsıcı bir şekilde hissediyoruz. İktidar, İzmir’i hedefe almış durumda. Tüm karalamaları aşmak, vatandaşımız ile anlamlı bir bağ kurmak için örgüt ve belediyenin sımsıkı bir ilişki kurması lazım. Bizlerin kararlılık içinde tam bir uyum ile çalışması, bu zorlu dönemi aşmanın ilk şartıdır. Bu ihtiyacı gördüğümüz için çalıştayda 2 konuya odaklandık ve önemli kararlar aldık.

1- Sahada gördüğümüz sorunları Belediye Başkanlarımıza ve ilgili yöneticilere aktaracak yöntemleri konuştuk. Özellikle vatandaşa değen; sosyal hizmetler, halkla ilişkiler, eğitim, sağlık gibi alanlarda kolay bağ kurmak için bir model geliştirdik. Bu model il başkanlığımızı merkeze alan ve bize belediyenin ilgili birimlerine hızlı erişim imkanı sunan bir model olacak.       

2- Belediyelerimizin icraatlarını vatandaşımıza aktarmak için neler yapılması gerektiğini konuştuk. Belediyelerimizin hizmetlerini, örgütümüze anlatmasını sağlayacağız. Bugün birincisini yaptığımız buluşmayı önümüzdeki günlerde tekrarlayıp, belediyelerimizin icraatlarını ve hizmetlerini dinleyeceğimiz bir planlama yapacağız”

Aslanoğlu açıklamalarında şunları söyledi:

"Bu çalıştay korkusuz başkanların, korkusuz örgütün çalıştayı. İzmir’i savaş meydanı yaptıklarını görüyoruz. İzmir‘e olan kinlerimi, öfkelerini görüyoruz. Neden mi ? Çünkü biz İzmirliler genel seçimde onlara 1.020.000 oy farkı artık. Hazmedemiyorlar. Yerel seçimlerde İzmir’de Tayyip Bey’in partisi bir belediye kazandı, biz 29 belediye kazandık, hazmedemiyorlar. Dertleri yeni değil, İzmir‘le kavgaları yeni değil.  Baskılarla, bizleri gözaltına aldırmakla, bizlere dava açmakla, görevden almakla tehdit ettiklerini görüyoruz. Bizi korkutmaya çalıştığınızın farkındayız, sizden korkacağımızı sanıyorsunuz, sizden korkan sizin gibi olsun.                             

Bu etkinlikte de partinin emektarlarını, partinin büyüklerini onur konuğu olarak ağırlamaktan kıvanç duyuyoruz. Bu parti baraj altında kaldığı günden bugüne bu partinin kapısını açan, genel başkanımızın deyimi ile baba ocağının çayını demleyen, bacasını tüttüren, bu parti iktidar olabilsin diye gecesini gündüzüne katıp çalışan, bu partiye çok emekleri olan önceki dönem değerli parti yöneticilerimiz, değerli milletvekillerimiz, değerli Büyükşehir Belediye Başkanlarımız, bu partide emeğiniz çok biliyoruz. Bugün görevde olmasanız bile bu partinin başarısı için bu pazar sabahı örgütünüzün yanında oldunuz değeriniz bizim için büyük, iyi ki varsınız.

Gittiğimiz diğer şehirlerde İzmir‘le ilgili o kadar güzel şeyler duyuyoruz ki bu bizi inanılmaz mutlu ediyor. İzmirli olmaktan gurur duyuyoruz. İl başkanı olmak büyük bir gurur. Cumhuriyet Halk Partisi’nin il başkanı olmak daha büyük bir gurur ve Cumhuriyet Halk Partisi İzmir il başkanı olmak öyle bir gurur ki tarifi imkânsız.

Bu gururu tüm ömrüm boyunca yaşayacağım. Sadece benim değil eşimin, çocuklarım Berfin ve Ada’nın ve yaşama yeni başlayan Vera’nın tüm ömrü boyunca taşıyacağı büyük bir gurur.

Dün il başkanlığı görevimdeki ikinci yılımı tamamladım, beni bu göreve getiren tüm yol arkadaşlarıma ve iki yıl boyunca bana destek veren, yükümü bölüşen genel başkanıma, tüm genel merkez yöneticilerine ve gece gündüz benimle sokaklarda birlikte mücadele eden tüm yoldaşlarıma canı gönülden teşekkür ederim.

Tabi bu iki yıl öyle kolay da geçmedi 185.000 üyeniz varsa 185.000 üyenin işsizliği, açlığı, sıkıntısı, sağlığı, derdi tasasına ortak olmak gerekir. Ortak olduk. 31 belediyenin 29 unu yöneten bir partinin il başkanı belediye emekçisinin derdi sorunuyla dertlenmesi, Türkiye’nin üçüncü büyük kentinin çözüm bekleyen sıkıntıları ile ilgilenmesi gerekir. İlgilendik. Bazen kardeş kıskançlıkları, ama çoğu zaman da tek adam rejiminin Faşizan baskıları ile karşı karşıya kaldık. Hepsini örgütümle birlikte göğüsledik. Çok uğraştılar benimle, İzmir il başkanlığı ile. Ama kişisel olarak üstüme alınmadım. Çünkü benimle değil, bizimle uğraşıyorlar. Çok uğraştılar Cemil başkanla, Tunç başkanla, Aziz başkan ile. Eskisi, yenisi ilçe belediye başkanlarımla, İzmir‘le çok uğraştılar, hala çok uğraşıyorlar.          

AK Partili Dağ, Özel'i hedef aldı: İzmir'in en büyük sorunu CHP yönetimidir! AK Partili Dağ, Özel'i hedef aldı: İzmir'in en büyük sorunu CHP yönetimidir!

22 yıldır bu ülke sizden ne çekti Sayın ERDOĞAN. Sabah kalkıyor CHP, akşam yatıyor CHP. Muhtemelen gece uyurken bütün rüyaları CHP. Biliyoruz derdin başın CHP, derdin başın İzmir. Bu kentin yakınından geçmedin, yakınından geçemeyeceksin. Çünkü bu kentin seninle dokusu uyuşmaz. Sadece seninle mi? Merak etme sen yalnız değilsin. İzmir’le sadece senin dokun değil, il başkanın dokusu da uyuşmaz. Bilal saygılı camiinden ÇEDES için bu ülkeyi, bu vatanı, bu vatandaşları, İzmir’i bölecek işlere kalkışanlar ile İzmirliler uyuşur mu? İzmirliler ÇEDES’in sonunun mezhep kavgası olacağını biliyor. Size bu vatanı da, İzmirlileri de böldürtmeyeceğiz. Hevesiniz kursağınızda kalacak.

Yani yalnız değilsin sayın Erdoğan. Istakozcu vekilinin de, meclisi ringe çeviren vekilinin de, senin ambleminden utanıp seçim afişlerin de ampulü gizleyen genel başkan yardımcının da, genç teğmenler İzmir’i gururlandırırken, fırıldaklığı ile bizi utandıran teğmeninin de İzmir ile alakası yok. Genel başkan yardımcın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı seçilebilmek için yalandan gül sokakta dolaşıp, bende aslında sizin gibiyim demeye çalışıyordu.                                    

İzmirliler dedi ki, sen bizim gibi değilsin. Reisin de öyle. Hamza Dağ sen ve genel başkanın birlikte gül sokağa gelebilir misiniz? Gelemezsiniz, o yüzden sizinle bizim aramızda kocaman bir fark var. Ne fesli Kadir’inizin, ne Ensari hocanızın bizim gönlümüzde üç kuruşluk yeri var. Bunların tamamı bizim için hain. Keşke Yunanlılar kazansaydı diyen Fesli Kadir de hain, öğretmenlik yapan Kubilay’ı Menemende katleden, sizin menemen belediye başkanınız tarafından türbesi ziyaret edilen, il başkanınız Bilal saygılı tarafından Hocamız denen Ensari da hain.

2004’te de, 2009 da, 2014’de de İzmir Cumhuriyet Halk Partili idi. Yani 15 yıl bu şehir Cumhuriyet Halk Partisi’nin bayrağını en yükseğe taşıdı. Bütün baskılara karşı, hizmet getirmeyen AKP’ye karşı 15 yıl. Sonra 2019 da, ne iyi ki İstanbul, Ankara, Mersin ve Adana da bize katıldı. Mücadele hattı büyüdü. Onlarda 5-6 yıldır bu zülüm iktidarına karşı direniyor. İzmirliler 21 yıldır direniyor. Ve nihayetinde 31 Mart’ta 411 belediyeyi kazandık.

Seçimi Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel önderliğinde kazanan Cumhuriyet Halk Partisi, bugün Türkiye’nin birinci partisi.

Örgütümüze liderlik ettiniz, başarıda payınız büyük sayın genel başkanım. Ve genel başkanı ile birlikte gece gündüz demeden koşturan ona yoldaşlık eden örgütümüz başarı sizin. Kendiniz ile gurur duyun.                                                      

Bu dönemi ancak kararlılık ve birliktelikle atlatabiliriz. İnanıyorum ki örgütümüz ve belediye başkanlarımız el ele vererek bu sürecin üstesinden gelecekler.

Bizimle AKP’liler arasında kocaman bir fark var. Birbirlerine sadece çıkar ilişkileri ile bağlı AKP’liler anlamaz bizi dostlar. Biz İzmir’de 186.384 Türkiye’de 1 milyon 550.000 kardeşiz. Biz kardeşiz kardeş. Olur bazen kardeşler arsanda kıskançlık, buna kardeş kıskançlığı denir. Literatürde var. Kardeş olamayanlar, kardeş kıskançlığını da anlamaz. Evet kendi içinde bir rekabeti barındırsa da, asla dışardan 3.bir kişiye, aileye laf söyletmeyiz biz. Kardeşlerimize dışardan gelecek en küçük söze karşı koruruz. Biz size benzemeyiz sayın Erdoğan. Ne dilimiz, ne ruhumuz, ne de karakterimiz. Biz 100 yıllık gelenekten geliyoruz. Biz birbirine çok benzeyen, aynı şarkıları dinleyerek, aynı filmleri izleyerek, aynı şiirleri okuyarak büyüyen yoldaşlarız. Çıkar için bir araya gelmiş beş benzemez AKP’li değiliz biz.  

Yarın yanağından gayrı diyen nazımın dizeleri ile büyüdü bu salondaki herkes. Bu salondakilerin okuduğu şiirler bir. Seni Moskova’da bırakmanın utancını yaşıyoruz, seni bir kez anıyoruz Nazım Usta.

Biz bu salonda ki herkes onurlu bir kavramın neferiyim ben, dostun dostu, düşmanımın eceliyim ben diyen Ahmet Kaya’yı dinleyerek büyüdük. Bizim şarkılarımız bir. Biz 3 kişiydik. Ama seni Paris’te bıraktık. Sen de sesimizi duy Ahmet Kaya. Hepimiz arkadaş filmini izleyerek büyüdük. Arkadaş filminde ne güzel demişti; “Bir bakarsın volkan olmuş yanmışsın arkadaş” Hepimiz yandık taçsız kral. Yılmaz Güney seni de Fransa’da bırakmanın utancı var içimizde.

Sizleri, bu onurlu kavgada hayatını kaybeden Çetin Emeç’i, Muhammet Aksoy’u, Bahriye Üçok’u, Uğur Mumcu’yu, sizler gibi bu ülke için mücadele eden tüm aydınları ayakta alkışlıyoruz. Duyun sizi seven milyonları, duyun alkışları.

Yoldaşlarım, biz birbirimiz ile benzerliklerimizin ne kadar çok, farklılıklarımızın ne kadar az olduğunu bildikçe. Biz bir arada oldukça, bölünmedikçe, parçalanmadıkça iktidar olacağımız açık.

Kim kendini iyi hissetmiyorsa koluna girin, kim kendini dışarda hissediyorsa kavgaya katın. Biz bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız ve kazanacağız

İzmir’i korkutacaklarını sanıyorlar, efelere diz çöktüreceklerini sanıyorlar, Bizi sindireceklerini sanıyorlar. Bizi silkeleyebileceklerini sanıyorlar. 100 yıllık kökleri olan bu ulu çınarı silkeleyebileceklerini sanıyorlar.

Bizi kendileri ile karıştırıyorlar.

Siz Amasya sultanı mehmene Banu iseniz, biz o dağları delip aşk için şehre su getirecek Ferhatlarız,

Siz ferman veren padişahlarsanız, biz ferman padişahın dağlar bizimdir diyen Dadaloğluyuz,

Siz Bolu beyiyseniz, biz mert dayanır, namert kaçar diyen Köroğluyuz,

Siz Hızır paşaysanız, biz yürü bire Hızır paşa senin de çarkın kırılır diyen Pir Sultan Abdal’ız.