Hangi sürücüye sorarsanız sorun, yazın kullanmak istemediği bir yol varsa o da Menderes-Gümüldür arasındaki dağ yoludur.

“Ama yol yaptılar” klişesi buraya pek uğramamış. Yol çoğu etapta gidiş-geliş… Kamyonun arkasında takıldın mı Gümüldür’e kadar tren yapıyorsun. Hatalı solama yapma olasılığın çok yüksek… Kendi yolundan gitsen bile sana bir aracın çarpma potansiyeli oldukça fazla… Yani hiçbir işe bulaşmayıp kamyonun arkasına takılsan bile Azrail kapını çalabilir. Aracın yanlışlıkla arızalandıysa da vay haline…

3 hafta önce 4 aracın karıştığı ve can kaybının yaşandığı kaza sonrası siyasilerin konuya eğileceğini ve bu yoldaki sorunu gündeme getireceğini düşündüm. İki başbakan, üç bakan eskiten Tire-Belevi yolunu sürekli gündeme taşıyan eski vekil Atila Sertel artık mecliste de olmayınca bu yolla ilgili birkaç kelam etmek gerektiğini düşündüm.

Umarım bu yolun akıbeti de Tire-Belevi yoluna benzemez.

Türkiye’nin nadide koylarına sahip olan bölgede özellikle yaz aylarında yoğunluk had safhada… Yaz nüfusunun yanında kış nüfusu da geçmişe oranla artık daha yüksek… 90’lı yıllarda çocukken burada yolculuk yaparken yol nasılsa halen aynı ve değişmedi. Ne zaman değişeceği de şimdiki tasarruf tedbirleri sebebiyle de belirsiz.

Her şeyden tasarruf edilir. Sudan-ekmekten, yediğimiz-içtiğimizden… Ama candan tasarruf edilmez, edilemez. Ölen bir can tasarruftan daha mı değerli?

Bu yolda yaşanacak ölüme kader mukadderat da denmez.

Ne yapalım?

Gümüldür’e gitmeyelim mi?

Ya da Gümüldür’e tatil giderken arabamıza ceset torbası mı koyalım?