Bugün CHP'nin verdiği en önemli sınav; kurucu değerlere sahip çıkmak ya da çıkmamaktır.
Bunun için de geçmişi bilmek. Yaşayan - yaşamayan bir çok değeri sevgi ve saygıyla anmak.
Unutulmamalı ki; köklerden kopmak, en derin karanlıktır.
Çok eskiye gitmeyeceğim; ama yeniden kuruluş sürecinde Deniz Baykal'ı, Hikmet Çetin'i, Erol Tuncer'i, Altan Öymen'i, Adnan Keskin'i, Eşref Erdem'i, Yılmaz Ateş'i, Birgen Keleş'i, Murat Karayalçın 'ı, Önder Sav'ı, Şeref Bakşık'ı, İsmail Cem'i, Kemal Anadol'u, Atila Sav'ı, Mehmet Sevigen'i, Oya Araslı'yı…
Unutamazsınız!
Unutursanız halk da unutur!
Son yerel seçim kulisleri kafa - beyin döndürürken CHP'nin 1992 yılında İzmir'deki kuruluş sürecine uzandım.
Ne zor günlerdi, ne mücadele.
O günlerde 'tırnakları ile CHP'yi yaratanlar' bugünkü umudun müjdecisidirler.
Erol Güngör; zorluklardan İzmir'de yeni CHP'yi kurmuştur. O zor günlerde altı okun yıldızları Bülent Baratalı'dır, Sabri Ergül'dür, Ali Rıza Bodur'dur, Mehmet Türkbay'dır, Bilgin Erünal'dır, Semra Aksakal'dır..
1992'de CHP'nin kurucusu olmak benim için de onurdu. Yüreği sevgi dolu bir siyasetçi olan Erol Ağabey'in (Güngör) yönetiminde İl Başkan Yardımcısı, zaman zaman İl Başkan Vekili olarak görev yaptım.
Ne zor günlerdi, ne mücadele!
İlçeleri kurmak, yeni bir söylem ortaya koymak, geçmişin mirasını yaşatmak!
Dün gibi hatırlıyorum; ne tatlı anılar.
Hem saygı ile analım; hem de başarının anahtarının silmek, karalamak, yok saymak değil; sevgi olduğunu yaşayalım; 1992'deki ilk yöneticiler: (unuttuklarım affetsin, yaşlanıyoruz) Erol Güngör, Bülent Baratalı, Ali Rıza Bodur, Veli Aksoy, Ertan Erdek, Ali Sözer, Kamil Subaşı, Bilgin Erünal, Prof. Bilge Umar, Mehmet Türkbay, Yücel Özen, Metin Dikenelli...
Bir çok değeri yitirdik; küsenler oldu. Ayrılanlar, kıymeti bilinmeyenler..
Ne gidenler haindi; ne kalanlar kahraman..
Şu gerçek; su akar yatağını bulur.
Üstelik 'gerçeği, emeği ve sevgiyi' silemezsiniz.
Şu anda yeni CHP yönetiminin önündeki en ciddi sınav budur.
100 yıllık bir partinin geleceğini görmek ya da görmemek..
Yaşamak ya da yaşamamak..
'Aman ben değişimin içindeyim' deyip kendini her şeyin sahibi gibi gören bazı 'ne oldum delileri'nin oyununa gelmek ya da gelmemek..
Bütün düşünürler, filozoflar dile getirmiştir; ama hatırlamakta hep yarar vardır:
Geçmiş geleceğin hazinesidir…
Bugünün içinde yaşar..
Ve yaşatır..