Köşenin sürekli okurları Slow Food tutkumuzu bilirler… Biz 'iyi, temiz ve adil' yaşamaya çalışan insanlarız. Biz dediğimiz yani slow food hareketine gönül verenler… Kurucu liderimiz Carlo Petrini 'kutsal' sözcüğünü eksik etmeden bizleri gıdadan başlayarak iyi, temiz ve adil olmaya çağırır. Bu düşüncemizi açıkladığımızdan beri kimilerinin selamı sabahı kesmeleri de normal. Adam kendini iyi, temiz ve adaletli bulmuyorsa neden bize selam versin ki… Kaldı ki selam da kutsal bir davranıştır…

Bakın Artun Ünsal Hocam ne der: 'Ege'nin, Marmara'nın, Güney ve Güneydoğu Anadolu'nun küçük bir köyünde 'kesilen' bir zeytin ağacının öyküsü, günümüzde Urfa'da Atatürk Barajı'na yakın devasa alanlara aynı anda 10 binlercesi 'dikilen' zeytin fidanlarının öyküsüne benzemez. Başka bir anlatımla, 1930'larda yaklaşık 30 milyon zeytin ağacımız varken bu sayının günümüzde 160 milyonu aşmış olması elbette çok önemli bir başarıdır. Ama bu gelişme bize zeytinliklerimizin rant uğruna katletme iznini 'etik' olarak veremez. Çünkü zeytin de tanrılar gibi, 'ölümsüz ve kutsal'dır.'

***

Slow Food her yıl giderek büyüyor, büyümek istiyor… İçinden 'slow fish' , 'slow wine', 'slowcheese' çıktı… Ve Slow Food tarihinde pek önemli bir gelişme… Slow Food'un yeni hareketi 'Slow Olive' merkezi Türkiye olmak üzere Ayvalık'ta 14-17 Nisan'da dünyaya merhaba diyecek.. 150'den fazla ülkede milyonlarca destekçisi, yüzbinlerce üyesi olan Uluslararası Slow Food hareketinin iki yılda bir gerçekleştirdiği etkinliklere bu yıl bir yenisi ekleniyor: Slow Olive. Zeytini odağına alan bu etkinliğe platform olarak ülkemizin seçilmesi ise Türkiye'nin Slow Food gönüllüleri için bir gurur kaynağı vesilesi…

Slow Olive ne yapacak? Dünyanın tüm zeytin coğrafyalarını toplantı, panel ve sunumlarla yakınlaştırmayı, ortak sorunlara çözüm için uluslararası köprüler kurmayı hedefleyecek öncelikler… Ayvalık'a 14-17 Nisan tarihlerinde Fransa, Tunus, Ürdün, Lübnan, Filistin, Fas, Yunanistan, İtalya, İsrail, İspanya, Portekiz ve Türkiye'den üretici, aktivist, basın mensubu, aşçı ve akademisyenlerden oluşan 60 kadar delege geliyor.

Hepinizi Ayvalık'a bekliyoruz…

Halka açık ve ücretsiz gerçekleşecek bu etkinlik Uluslararası Slow Food hareketinin himayesinde, Slow Food'un Türkiye birlikleri ile Ayvalık Belediyesi'nin işbirliğinde düzenlendi. Cunda Kültür Merkezi, Taksiyarhis Anıt Müzesi ve Cunda pazar meydanı dahil olmak üzere ilçenin birden fazla noktasında gerçekleşecek etkinliklerin arasında çocuklar için atölyelerden belgesel gösterimlerine, gastronomik sunumlardan panel ve tartışmalara katmanlı bir çerçeve oluşturulmuş durumda.

Türkiye'nin dört bir köşesinden gelen zeytinlerin sergileneceği pazar yeri kaçırılmaması gereken etkinliklerin başında geliyor. Çoruh nehrinin kıyısında, baraja kurban gitmesi beklenen ağaçların zeytini Butko'dan Mardin, Derik'in halhalısına kadar birbirinden farklı 30'a yakın zeytinin tadıma sunulacağı bu pazar yerini çocuklarınızla birlikte mutlaka gezmelisiniz.

Zeytine ve zeytin ağacının kıyısında köklenmiş külturlere ilişkin film gösterimleri de var bu etkinlik kapsamında.

Nilgün Yanık ve R. Emiroğlu'nun filmi 'Ölümsüz Z' ilk gösterimini 14 Nisan gecesi, 20:00'de Slow Olive'de yapacak. Mahmut Koyuncu'nun 'Milyonda 1'i ise 16 Nisan gecesi Cunda Kültür Merkezi'nde, gene aynı saatte izlenilebilir.

İlkbahara, toprağa, berekete ve zeytine şarkılar Sema Moritz ve üç müzisyen arkadaşından gelecek. 15 Nisan gecesi Taksiyarhis Anıt Müzesi'nde olacaklar. Farklı bir hafta sonu geçirmek isterseniz şimdiden otel rezervasyonunuzu yapın, rotanızı Ayvalık'a kırın ve iklim değişikliğinin zeytine etkilerinden, savaşın yıprattığı coğrafyalara, göçün zeytin tarımı üzerindeki etkilerinden, zeytin ve zeytinyağının tarihine bir yolculuk yapın.

Burada en büyük teşekkürü Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gencer hakediyor tabii ki... Egede Sonsöz'deki okurlarımızı Slow Olive hakkında bilgilendirmeye devam edeceğim...