Türkiye'de 'hayırsever işadamı', Amerika'da 75 yıl hapis istemiyle yargılanan dolandırıcı
Türkiye'de ak, Amerika'da kara para aklayıcısı…
Türkiye'de protokolde, Amerika'da kodeste…
Olacak iş mi canım;
'Eyy Amerika, bizim masumu niye tutukladın' diye bağırmak geliyor içimden…
Ama kabahat seni tutuklayan savcı da değil, sen de Reza...
Ne vardı durup dururken Amerika'ya gidecek?
Oysa ne kadar da mutluydun Türkiye'de... Hem eniştemiz, hem vatandaşımız olmuştun… Özel uçağınla Ebru'nun şarkıları eşliğinde, bakanlarla Umre'ye gidiyor, zamanın başbakanı tarafından devlet protokolünde ağırlanıyor, muhterem zevcesinin elinden plaket alıyor, Büyükşehir'in onayıyla tadilatını yapıverdiğin villada sefanı sürüp giderken, ne işin vardı elin Amerika'sında…

Durup dururken başını belaya soktun, hepimizin başına iş açtın!
Miami'den başka yerde çocuğunu götürecek Disneyland yok muydu?
Sen ki; bir uçak dolusu altın taşıyan adamsın, istesen Disneyland'ı burada kurardın. Neden gittin Reza, neden?

Bak sen tutuklandın diye uykularımız kaçtı, huzurumuz bozuldu. Söyle Reza, o paralel savcı (!) Bharara'ya niye teslim oldun?

Şimdi 'Beni Türk hakimlerine emanet ediniz' diye yalvar dur bakalım duyan olacak mı?
Halbuki burada ne güzel aklanmıştın. Seni tutuklayan polisler tutuklanmış, hakimler, savcılar meslekten atılmış, yeniden yargılandığın mahkeme de seni beraat ettirmişti. Yani temize çıkmıştın, pirüpak olmuştun.

İran'daki ortağın zebani mi, Zencani mi her neyse yargılanıp idama mahkum edildiyse sana ne kardeşim…

Burası İran mı?
Sen Türkiye'de beraat etmedin mi?
Burada senin kılına kim dokunabilirdi, dokunanların başına neler geldiği meydandayken… Senin gibi çok şey bilen, üstüne üstlük işini de bilen biri olarak yanlış yaptın Reza yanlış… Burada önüne yatacak bunca insan varken neden Amerika'ya gittin?

Bak Reza; şimdi ne 'önüne yatacak ', ne de kolundaki hediye saati hatırlayacak bakanın var. Geçmişte senin eline bakanlar, şimdi yüzüne bakmaz. Dolarlarını 'Bağış'ladığın 'Egemen'ler de sus- pus artık, para sayma makinelerinden dolarları geçiren oğullar da…

Düşenin dostu olmaz Reza… Canın sıkkın biliyorum. Hücrede tek başına günler geçmek bilmiyor.Konuşacak derdini paylaşacak bir arkadaşın yok. Eğer bir dostunu, arkadaşını yanında görmek istiyorsan konuş Reza…
Konuş…
Konuş da, iş arkadaşların koğuş arkadaşın olsun.
Konuş Reza konuş; sen de kurtul, memlekette kurtulsun.
Konuş Reza konuş; sen de kurtul biz de…
Konuş Reza konuş;

Konuş da, 'Türkiye'de kaybettiğimiz adaleti Amerika'da bulalım' diyeceğim ama içim elvermiyor. Yıllarca 'Go home Yankee' demiş, Amerikan emperyalizmine direnmiş biri olarak gücüme gidiyor adaleti Amerika'da aramak…

'Netsek neylesek zait / Bu kere de mağlubuz.' (N. Hikmet)
Ne diyelim; adının başında adalet olup da, bize adaleti Amerika'da aratanlara yazıklar olsun…