Türkiye'deki kurucularından biri olmakla her zaman gurur duyduğum Slow Food Hareketi'nin temsilcileri olarak şu günlerde son derece sevinçliyiz. 2007'de sadece bir 'hareket' olarak başlayan Slow Food artık Türkiye'deki 23 convivium ile Aralık ayının ikinci haftasında Terra Madre'yi coşkuyla kutluyor…

Hiç tanımayan, ilk kez okuyan olmuştur diye önce kavramları açalım. Ne demek 'slow' ne demek 'Yavaşlık'? Slow Food'un amblemi salyangoz… 'Yavaşlık' kavramının her şeyi salyangoz hızıyla yapmak demek değil, tersine hayatın farklı alanlarındaki aktiviteleri daha tatmin edici şekilde ve doğru hızda gerçekleştirmek demek…

1986'da başlayan ve 1989'da kuruluşu tamamlanan Slow Food hareketi, İtalya'da Carlo Petrini ve bir grup arkadaşının; bölgesel geleneklerin, iyi gıdanın ve yemek kültürünün peşine düşmesiyle başlamıştı. Gıdanın üretim süreçlerinin yanında bunun insan, toplum, kültür ve yaşam tarzıyla olan ilişkileri de ortaya çıkmaya başlamıştır. Slow Food yemek kültürünün hızlanan hayatlara paralel olarak dönüştüğü ve unutulmaya başladığı zamanımızda herkesi 'yavaşlamaya' davet eder. Endüstrileşmenin motorize ettiği hayatlarda 'hız' kaçınılmazdır. Bu hız; kültürel ve geleneksel olanı geride bırakırken bireylerin içine işler ve 'fast food' ile midemize kadar girer.

Modern toplumda sokakta rastladığımız en tipik insan karakteri, tatminsiz, yüksek stres düzeyine sahip olanlar. Ne güzel demiştir Milan Kundera: '..yavaşlığın düzeyi anının yoğunluğuyla doğru orantılıdır; hızın düzeyi unutmanın yoğunluğuyla doğru orantılıdır. Yavaşlıkla anımsama, hız ile unutma arasında gizli bir ilişki vardır. Bir şey anımsamak isteyen kimse yürüyüşünü yavaşlatır. Buna karşılık, az önce yaşadığı kötü bir olayı unutmaya çalışan inan elinde olmadan yürüyüşünü hızlandırır...'

Farklı kültürlerin hayat anlayışı daha derinlemesine öğrenildikçe ve modern hız toplumunun sakıncaları bir bir görüldükçe geleneksel toplumlarda binlerce yıldır bilgelerin savunduğu ve Abraham Maslow gibi modern psikologların zirve deneyim olarak adlandırdığı 'an'ı yaşama- carpe diem' deneyiminin önemi tekrar anlaşılmaya başlanmıştır.

Şu söyleme dikkatinizi çekmek isterim: 'Çevremizdeki tüm insanlar (hiçbir şey ifade etmeyen) hiperaktivitenin sinir bozucu durumundayken biz, kendimize duyduğumuz güvenle yavaşlayacağız. Çevrenizdekiler hızlanırken siz yavaşlarsanız bizden birisiniz demektir. Diğerlerinden biri değil bizden biri olduğunuz için gurur duyun. Çünkü diğerleri hızlı biz ise yavaşız. Yapmaya değer bir şey varsa onu yavaşça yapmaya da değer'.


Slow Food bu hız karşısında yitirdiklerimizi fark etmek için mutfaktan başlayarak şehre kadar büyüyen bir ölçekte, gıdanın, yemek kültürünün ve damak zevkinin keşfiyle 'yavaşlamanın' kapısını aralar. Hızlı hayatın mutfak temelinden sorgulanmasıyla dönüşümün başlayacağını düşünen bu hareketin 3 temel prensibi vardır:

İYİ (GOOD): Kaliteli, lezzetli, sağlıklı gıda
TEMİZ (CLEAN): Doğaya duyarlı üretilmiş gıda
ADİL (FAIR): Üreticinin emeğini karşılayan, her tüketiciye uygun fiyatlandırma.
Uluslararası ölçekten yerele kadar inen örgütlenmesiyle 150 ülkeye yayılmış olan bu hareket coğrafyaya ve kültüre özgü olduğu kadar kapsayıcı bir çatı oluşturmaktadır. Biyoçeşitlilik Vakfı, Terra Madre (Toprak Ana) Kutlamaları,Gastronomi Üniversitesi gibi etkinliklerle sürüyor…

***

Yıllardır arkadaş grupları ile kutlanmakta olan Terra Madre yani 'Toprak Ana Günü' bu yıl daha geniş bir kutlanıyor.

Bu yılki Toprak Ana Günü etkinlikleri Tire'de 50 yıldır, 'İyi-Temiz ve Adil' dondurma üreten Ayhan Taran'a 'Terra Madre Ödülü' verilmesiyle başladı.



İzmir Bardacık Birliği ve Foça Zeytindalı Birliği öncülüğünde Tireli üreticiler, Türkiye'nin ilk slow food köyü olmakta kararlı Germiyan köylüleri ve Foça Yeryüzü Pazarı üyeleri
ile 12 Aralık Cumartesi günü Tarihi Havagazı Fabrikasında olacaklar.

Etkinlik gün boyu devam edecek. Ülkemizin önde gelen gıda kültürü araştırmacısı Ahmet Uhri, 'Ekmek ve Uygarlık', Uluslararası Slow Food Konseyi Üyesi Defne Koryürek 'Slow Food Nedir?' konulu söyleşiler yapacak… İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin desteğinde gerçekleşecek etkinlikte bir trio konseri, özel film gösterimleri, Germiyan otları sergisi, gün boyu sürecek tadımlar da olacak.

Pazar günü ise etkinliğin merkezi Foça Yeryüzü Pazarı olacak…. Herkesi yavaşlamaya ve cumartesi günü Havagazı Fabrikası'na, Pazar günü de Foça'ya bekliyoruz…