Ünlü kalp cerrahı Prof. Dr. İsa DURMAZ, yazarımız İhsan Özbelge ÖZDURAN’ın sorularını yanıtladı.

Bu haftaki söyleşimiz, yarım asrı geride bıraktığı meslek hayatında en büyük kazanımı 'insan kazanmak' olan bir insanlık ustası ile...

Ege Üniversitesi Kalp Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı kurucularından...

Özel Tınaztepe Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Koordinatörü Prof. Dr. İsa Durmaz... Kendisine, 'hocam' diye hitap ederken ailenizin bir ferdi, bir büyüğü gibi hissettiğiniz, yüreklere dokunan, koca yürekli insan ile Ege'de Son Söz okuyucuları için bir dost sohbetinde buluştuk. Sayın İsa Durmaz'ın şahsında tüm sağlık çalışanlarının varlığına şükranlarımızla...

Hocam, birçok kişinin kalbinde imzası olan İsa Durmaz'ı sizin anlatımınızla okuyucularımıza tanıtır mısınız?

Mevlana, 'Seni iki şey anlatır, hiçbir şeyin yokken gösterdiğin sabır ve her şeyin varken gösterdiğin tavır' der. Meslek hayatımda hep sabırlı, gayretli ve hoşgörülü oldum. Yaşamda başarının sırrı elbette gayret ve çalışmaktır, ancak biraz da şans gerek derler... Ben, her zaman hedefleri olan ve ona ulaşmak için işi şansa bırakmamaya çalışan bir kişiliğe sahibim. Kişinin en kutsal hakkının yaşam hakkı olduğuna inanır, bu konudaki sorumluluğumu eksiksiz yerine getirmeye çalışırım.

Doğadaki her canlının bir yaradılış nedeni vardır, bize düşen görev de yürek sorunu olanlara derman aramakmış... Çıraklığım, kalfalığım ve ustalığımı bu meslekte tamamladım. Bugüne kadar pek çok hastanın yüreğine dokundum, derman olmaya çalıştım. Halen severek bu alanda çalışmalarımı sürdürmekteyim… Mesleki faaliyetlerim yanında öğrenciliğimden beri sosyal faaliyetlerimi de sürdürdüm. Öğrenciliğimde dernek başkanlığı, meslek yaşamın esnasında Türk Kalp Damar Cerrahisi Başkanlığı, Ege Bölgesi Antalyalılar'ın Dernek Başkanlığı ve Rotary Dernek üyeliği gibi Faaliyetlerde bulundum…

'NEDEN DOKTOR OLDUM, BİLİYOR MUSUNUZ?'

Hekimlik mesleğini seçmenizdeki etken neydi?

Hekimlik her zaman popüler bir meslek olmuştur. İnsanlara yardım etmeyi seviyorsanız hekimlik mesleği öncelikli bir seçeneğiniz olacaktır. Ayrıca ekonomik olarak nispeten daha tatminkar bir yaşam olanağı sağlaması da diğer bir tercih nedenidir. Sanıyorum, ben de bu duygularla bu mesleği seçtim…

52 yıldır hekimlik mesleğini yapıyorum... Ve bunun 42 yılı, Kalp Damar Cerrahisi alanında geçmiştir. Bu vesileyle kısaca meslek yaşamından söz etmek isterim. 1969 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun oldum... Önce Genel Cerrahi Dalı'nda daha sonra İngiltere'de Kalp Damar Cerrahisi alanında eğitim görerek genel cerrahi ve Kalp Damar Cerrahisi Uzmanlık Eğitimini tamamladım. Londra'da bulunduğum süre içerisinde Kalp Cerrahisi kurucuları olan değerli hocalarla çalışma fırsatım oldu. 1980 'de doçent, 1988 profesörlük çalışmalarını tamamladım. İngiltere'den döndükten sonra Ege Üniversitesi Kalp Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı'nın kuruluşunda görev aldım. Uzun yıllar bu kurumun Ana Bilim Başkanlığını yaptım. Bu süre içerisinde önemli çalışmaları gerçekleştirdik. Türkiye'de ilk defa kadavralardan aldığımız kalp kapağı ve damarları canlıya naklettik.

Kadavradan aldığımız dokuları 5 yıl saklayabileceğimiz bir doku bankası kurduk. Genç meslektaşlarımı yurt dışına göndererek kalp nakli, kalp destek cihazları, yapay kalp, yeni doğan ameliyatları, aort cerrahisi gibi alanlarda projeler geliştirerek bu çalışmaları gerçekleştirdik. Bu çalışmalar ile Ege Üniversitesi yurt içinde öncü bir konuma gelmiş, ayrıca Avrupa da tanınan önemli merkezlerden biri olmuştur. Bu alandaki çalışmalar hala ben ayrıldıktan sonra geride kalan genç arkadaşlarım tarafından başarı ile sürdürülmektedir…

YILLARDIR SOSYAL AKTİVİTELERİN İÇİNDE…

1995-1999 Yılları Arasında Türk Kalp Dernek Başkanlığı yaptım. Bu dönemde Türkiye de kalp damar cerrahisini eğitiminin standardizasyonu için çalışmalar gerçekleştirdik. Dernek tüzüğünün güncellenmesi, uluslararası ve ulusal kongrelerin düzenlenmesi gibi faaliyetlerimiz oldu. Burs temin ederek genç meslektaşlarımızın yurt dışı eğitimlerine katkıda bulunduk. Çanakkale şehitliğindeki yangın yerinde bir Kalp Damar cerrahisi ormanı gerçekleştirdik… 1999 yılından beri ege bölgesi Antalyalılar Derneği başkanlığını sürdürmekte olup hemşeriler arasında dayanışma ve yüksek öğretimdeki gençlere burs temin etme gibi faaliyetlerde bulunmaktayız. Çeşme yolunda yangın alanında Antalyalılar hatıra ormanını kentimize güzel bir armağanımız oldu…

Geçen yıllar içinde mesleğinizle ilgili pek çok anı biriktirmişsinizdir... Burada paylaşmak istediğiniz bir anınız var mı?

Kalp damar cerrahlığı çok özveri isteyen, gecesi gündüzü olmayan, mesai kavramı bulunmayan bir meslektir. Ancak hastalarımızdan aldığımız olumlu duygular, onlarla olan unutulmaz güzel anılarımız nedeniyle bu işi severek uyguluyoruz. Bunlardan bazılarını sizlerle paylaşmak isterim.

Bir akşam üstü Ege Sağlık Hastanesi'nde karın damarındaki balonlaşmanın yırtıldığı 76 yaşında Amerikalı bir hasta ile karılaşmıştım, acilen ameliyat olması gerekiyordu. Ender bulunan kan grubuna sahip olduğu için kan bulunamamıştı. Ege Üniversitesi'nde kanayan kanı yıkayıp en azından alyuvarları geri veren bir sistem olduğu için hastayı Ege Üniversitesi'ne gönderdim orada ameliyat edeceklerini söyledim.

Eve geldim, hasta için huzursuzdum, hastaneyi arayıp hastayı sordum, tansiyonun düşmeye başladığını ve henüz kan bulamadıklarını ilettiler. Hastayı ameliyathaneye alın ameliyata ben geleceğim dedim. Hiç kanama olmadan karın damarını değiştirdim, ameliyat başarı ile tamamlandı.

Bir hafta kadar sonra hasta memleketine gidecekti pansumanını yapıyordum. Hasta, köpeğinin ve çocuklarının resmini göstererek hem teşekkür ediyor hem ağlıyordu. Eşi de ağlamaya başladı. O anda ben de duygulandım konuyu değiştirmek için nereleri gördüğünü sordum. İstanbul'u gördüğünü İzmir'e gelince otelde sancı başladığını, Meryem Ana'yı görmek istediğini ama göremediğini söyledi. Ben de 'Üzülme, Meryem Ana'yı göremedin ama İsa'yı gördün' dedim. Hoş bir espri olmuştu ve herkes gülmeye başlamıştı. Daha sonra o hasta ile yazışmalarımız devam etti, hatta idareye de bir teşekkür mektubu gönderdi. Türkiye'de böyle güzel bir merkez görmekten mutluydu. Benim için de güzel bir anı olarak kaldı.

Başka bir hastama Bypass ameliyatı yapacaktım. Eşi gülerek kocasının biraz huysuz olduğunu belirterek, 'Ameliyattan sonra daha da huysuzlaşır mı?' dedi. Ben de (Merak etmeyin kuzu gibi olacak) dedim. Ameliyattan 1 ay sonra kontrolde, hastanın eşi, 'Hocam siz kuzu gibi olacak dediniz ama bu adam hiç uslanmadı' dedi. Ben de (Siz yanlış anlamışsınız, ben bundan sonra ot yiyecek anlamında söylemiştim) dedim. Gülüşerek ayrılmıştık.

Diğer bir hastamın, ameliyata gideceği gün yazdığı şiiri sizlerle paylaşarak anılar konusunu kapatıyorum.

AMELİYATA GİDERKEN

Şöyle bir düşünüp bir hayal kurdum.

Bir anda ölümü göz önünde tutum da gittim

Kendi kendime düşündüm durdum

Bir anda her şeyi unuttum gittim

Yaradanım bağışla beni üç kuzuma

Tekrar kavuştur oğlum kızıma

Giderken el salladım kara yazlıma

Sedye üzerine yattım da gittim

Kendi arzumla yattım masaya

Canımı emanet ettim, önce Allaha sonra İsa'ya

Benim saygım vardır kanun yasaya

Önceden İmzamı atım da gittim

Nazmi Aslan

Dilerim bu anıları ileride bir kitapçıkta toplama fırsatım olur…

'SAÐLIK BİR YAŞAMIN SIRLARI NELER?'

Hocam size sağlıklı nice yıllar diliyorum ve diyorum ki: Çevre faktörlerinin sağlığımız üzerindeki olumsuz etkilerini göz önüne aldığımızda, sağlıklı bir yaşam nasıl formüle edilebilir?

Hava kirliliği, çevre kirliliği ve gürültü kirliliği kalp sağlığı açısından son derece olumsuz koşullardır. Ayrıca temiz su sağlıklı yaşamın olmazsa olmazıdır. Kişide stres yaratan her koşul insan sağlığı için olumsuz etki yapar. Bunların dışında düzgün beslenme son derece önemlidir. Sigara kullanılmaması, un, tuz, şeker gibi üç beyazdan uzak durulması, katı yağlardan sakınılması önemlidir… Eğer diyabet ve hipertansiyon varsa bunların tedavisine özen gösterilmelidir. Sağlıklı yaşamda, aktif yaşam önemlidir. Albert Einstein, 'Yaşam bisiklete binmek gibidir, dengemizi korumak için hareket etmeye devam etmelisiniz' der…

'İNSANOÐLUNUN EN BÜYÜK SINAVI COVİD 19…'

İnsanoğlunu zor bir sınava tabii tutan küresel salgın Covid 19 ile mücadele konusundaki görüşlerinizi rica etsem?

Maalesef bir hücre bile olmayan Covid 19 virüsü ağzımızı, burnumuzu kapattı, sosyal yaşamımızı bitirdi… Tünelin ucundaki tek ışık şimdilik aşı uygulanmasıdır. Her gün televizyonda maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyulmasını, toplu alanlarda birlikte bulunmamamız gerektiği önerilmektedir. Maalesef başta sorumlular olmak üzere bu kurala uymamakta, toplum da hastalığın önemini kavramış görünüyor…

Özellikle salgın mücadelede ön safhada savaşan doktorlarımızın yaşadığı zorlukların aşılması ve halkımızın daha fazla bilinçlenmesi açısından neleri önerirsiniz?

Salgınla mücadele ile sağlık çalışanları son derece yorgun ve bitkin durumda, bugüne kadar pek çok sağlık çalışanlarını covid 19 salgını ile kaybettik. Önerim; halkımızın önerilen koşullara uyması, esnafın devlet tarafından desteklenerek mümkün olan en katı şekilde kapanması hastalığın azaltılması açısından önemlidir. Kesin tedavi için bir an önce yerli aşımızın üretilmesi veya dışarıda aşı temin edilerek toplumun %75'inin aşılanmasıdır.

'CORONAVİRÜS'ÜN KALP HASTALARINA ETKİSİ…'

Corona virüs Kalp Hastalıklarını daha çok etkiliyor iddiaları mevcut, bu iddia ile ilgili ilgili düşünceleriniz nelerdir?

Corona virüs enfeksiyonu yaşlı kişilerde, kalp hastalarında, şeker hastalarında, hipertansiyon olanlarda kronik akciğer sorunu olan kişilerde ağır seyrediyor. Çünkü bu hastalarda damar yapıları normal kişilere göre daha bozuktur. Bilindiği gibi virüs damarlarda tromboza tıkanmaya neden olmaktadır. Bu nedenle bu hastalarda enfeksiyon daha ağır seyretmektedir. Damarlarda tromboz yaptığı içindir ki tedavide önemli ilaçlardan birisi kan sulandırıcılardır…

Bu hastalığın geçirilmesinin kalp sağlığı üzerindeki etkileri konusunda bilgi alabilir miyiz?

Covid 19 enfeksiyonu akciğer ve kalbin damarlarında tromboza neden olabiliyor. Bu nedenle kalp krizine yol açabiliyor. Akciğer damarlarını tıkaması nedeniyle de solunum yetmezliğine dolayısıyla hipoksi dediğimiz oksijen yetersizliği ortaya çıkıyor. Bu hem kalpte hem de bütün dokularda oksijensizlik nedeniyle ölüme yol açıyor. Covid enfeksiyonu aynı zamanda kalp adelesi ve kalp zarı enjeksiyonunu sebep olarak ciddi sorunlara yol açabilir.

Covid 19 tedavisinde kullanılan ilaçlar kalbe zarar verir iddiası hakkında ne düşünüyorsunuz?

Her ilaç gibi Covid tedavisinde kullanılan ilaçlarında bir takım yan etkileri mevcuttur. Özellikle başlangıçta kullanılan chloroquine (kinin) grubu ilaçlar çok kullanıldı .Bu ilaç aritmilere neden oluyordu. Üstelik faydası olmadığı aritmi yaptığı için bugün tedaviden kaldırılmıştır. Antiviral ilaçlarında yaygın olmamakla beraber benzer yan etkileri olabilir. Kortizon kullanıldığı zaman özellikle şeker hastalarında şekerin yükselmesine ve genel olarak vücutta su tutulmasına neden olabiliyor…

Aşı konusunda çeşitli görüşler var; sizin görüşleriniz nelerdir?

Mutlaka herkesin aşılanması lazım. Toplumun %60 danfazlasını aşılarsak bu hastalıktan kurtulabiliriz. Bazı kişilerin değişik nedenlerle aşıyı kabul etmedikleri bilinmektedir. Bence aşı zorunlu şekilde uygulanmalıdır. Gerek Sinovac gerekse Bionthec aşısının önemli bir yan etkisi saptanmadı…

'ELBET BİR GÜN BU SALGIN DA SONA ERECEK…'

Bu zor yılların geride kaldığı zamanlara erişebilmek nasıl mümkün olur?

Bugüne kadar dünyada buna benzer pek çok salgın atlatılmıştır. Bir gün elbette bu salgın da sona erecektir. Ancak kurtuluş bütün toplumun büyük oranda aşılanması veya tedavi edici bir ilacın bulunması ile mümkün olacaktır…

Söyleşimizi bitiririrken şunu soralım, bu meslekte başarının sırrı nedir?

Son olarak söylemek isterim ki, başarıda evdeki huzur çok önemlidir. Benim yoğun çalışma hayatımda, eşim Berrin Hoca hep destek olmuştur, kendisine teşekkür borçluyum... Kalp damar cerrahisi, hem bir usta çırak, hem de ekip işidir. Beni yetiştiren hocalarımı saygı ile anıyorum ve genç çalışma arkadaşlarımla her zaman gurur duyuyorum... Saygılarımla...