İzmir sanayisinin önde gelen isimlerinden biri olan Meba Reklam Yönetim Kurulu Başkanı ve Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Disiplin Kurulu Üyesi Bayram Talay, sektördeki bilgi ve deneyimiyle iş dünyasında üzerine düşün görevi her zaman yerine getirdiğini söyledi. İAOSB'deki fabrikalarını Ulukent'e taşıyarak büyüme projeksiyonu içinde yeni bir noktaya geldiklerini belirten Talay, firmanın ikinci kuşak yöneticisi oğlu Sertaç ile birlikte geleceğe dair yatırım planlarını, sanayicinin yaşadığı sorunları ve siyasi kimliğiyle ilgili mesajları EGEDESONSÖZ okuyucularıyla paylaştı.

Kutay GÜROCAK/EGEDESONSÖZ - İzmir iş dünyasının tanınmış sanayicileri arasında yer alan Meba Reklam Yönetim Kurulu Başkanı ve Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Disiplin Kurulu Üyesi Bayram Talay, hem iş dünyasında hem de politikada üzerine düşen görevi her zaman yerine getirdiğini söyledi. Bugüne kadar edindiği bilgi ve deneyimi bundan sonraki dönemlerde paylaşmak istediğini vurgulayan Talay, İAOSB'deki fabrikalarını Ulukent'e taşıyarak büyüme projeksiyonu içinde yeni bir döneme girdiklerini söyledi.
Aynı zamanda EBSO Aydınlatma, Elektrikli Ürünler ve Işıklı Reklam Sanayi Meslek Komitesi Üyesi olan Talay, , firmanın ikinci kuşak yöneticisi oğlu Sertaç ile birlikte geleceğe dair yatırım planlarını, sanayicilerin yaşadığı sorunları ve siyasi kimliğiyle ilgili mesajlarını EGEDESONSÖZ okuyucularına anlattı.

Dilerseniz görüşmemize Ulukent'deki yeni fabrika binasına taşınmanızla başlayalım. Uzun yıllar İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi (İAOSB)'nde faaliyet gösterdiniz ancak geçen yıl aldığınız karar doğrultusunda Menemen'e taşındınız. Bu zorunluluktan mı yoksa vizyon değişikliğinden kaynaklanan bir hareketti?
Meba Reklam olarak yaklaşık 25 yılımızı, İAOSB'deki 3 katlı fabrikamızda geçirdik. Bu oldukça uzun bir süre ve bizim orada oturmuş bir düzenimiz vardı. Ancak, aradan geçen zaman ve işlerin yoğunlaşması, bizim yeni bir yer arayışına girmemize neden oldu. Üstelik imalat alanının geniş ve düzayak olması bizim için son derece önemliydi. Bir yıl önce oğlum Sertaç, 'Baba, biraz daha geniş bir yere geçerek işimizi büyütelim' dedi. Hal böyle olunca aklımızdaki yer arayışı iyice netleşti. Böylece Menemen İlçesi'ne bağlı, İAOSB'ye ise yaklaşık 1 kilometre uzaklıktaki Ulukent Sanayi Bölgesi'ndeki bu fabrikayı kiraladık. Sonra da buraya taşınarak çalışmalarımıza başladık.
Bir sanayicinin yeni yatırım kararı alması ve işini büyütmek istemesi doğal ancak bir o kadar da riskli. Sonuçta kurulu bir düzeni bırakıp yeni bir yere taşınmak bazı bilinmezleri de beraberinde getirmiyor mu?
Bunu şu şekilde açıklayabiliriz: Şu anda faaliyet gösterdiğimiz fabrika, bizim İAOSB'deki fabrikamızın yaklaşık 3 katı büyüklüğünde. Öncelikle fiziki büyüklük açısından iki yer arasında ciddi bir fark var. Bir de bu bölgedeki metrekare arsa fiyatları ile İAOSB arasında önemli farklar bulunuyor. Örneğin İAOSB'deki arsa rayiç bedeli 500-550 TL'den başlarken; burada rakamlar 175 ile 250 TL arasında değişiyor. Bu da bizim için ikinci önemli nokta. İşlerimizin artmasına bağlı olarak yeni ve daha geniş bir yere geçmemiz gerekiyordu. Bunun hiç mi riski yoktu? Elbette var. Mesela bu bölgede yol, güvenlik, aydınlatma ve ulaşımla ilgili hala ciddi sorunlar bulunuyor. İnsanlar buraya doğrudan ulaşamıyor. Çünkü burası ile en yakın İZBAN durağı arasında ring seferi ya da benzeri bir taşıt bulunmuyor. Personeliniz hastalansa ya da fabrikaya birisi gelecek olsa, araç çıkartmak zorunda kalıyorsunuz. Sık sık elektrikler kesiliyor. Yani temiz enerji de kullanamıyorsunuz. Ancak yine de şöyle bir durum var. Burada orta ölçekli yaklaşık 75 sanayi tesisi bulunuyor. Yakınımızdaki İAOSB'de yavaş yavaş bu bölgeye kayıyor.
Peki yaşanılan sıkıntılarla ilgili olarak girişimde bulundunuz mu? Önümüzdeki dönemde sorunların çözümü için bir şey yapılabilecek mi? Sonuçta burası İAOSB'ye son derce yakın.
Öncelikle bölgede faaliyet gösteren sanayicilerin bir araya gelip, bir şeyler yapması gerekiyor. Bölgedeki firmaların temsil edildiği Ulukent Sanayicileri Derneği var. Daha önce Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar'dan dernek için bir randevu aldık. Daha sonra bölgedeki altyapının toparlanması için İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Menemen Belediyesi ile irtibata geçtik. Umuyoruz olacak. Bölgedeki sıkıntıları içeren dosyayı Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na verdik. Buradaki sanayiciler vergilerini ödüyor. Dolayısıyla bunların da hizmete dönüşmesi gerekiyor. Ayrıca İAOSB yönetimiyle görüşerek İAOSB'nin genişleme alanına Ulukent'in alınıp alınmayacağını sorduk. Sonuçta Kemalpaşa'daki OSB'de bunu gördük. Orası 3 milyon metrekare olarak başladı zamanla 9 milyon metrekareye kadar genişledi. Ulukent'te İAOSB'nin içine alınırsa, eminim ki buradaki sanayiciler de aidat vermeye razı olur. Çünkü buraya da altyapı hizmetlerinin hepsi gelir. Bunu da takip ediyoruz.

Bölgedeki sorunların çözülmesiyle birlikte zaman içinde burası, yatırım noktasında sanayicinin ilgisini çekebilir. Sizin önümüzdeki dönemde buna ilişkin bir planınız var mı?
Meba Reklam olarak müşteri portföyümüz, ciddi kurumsal firmalardan oluşuyor. Türkiye'nin en büyük GSM operatörlerinden birisinin 6 tedarikçisinden birisiyiz. Şu anda bu firmanın Ege, Akdeniz, Doğu, Güneydoğu, Akdeniz ve Karadeniz Bölgeleri'nin işlerini yapıyoruz. Bunun dışında kendi sektöründe oldukça güçlü firmalarla çalışıyoruz. Dolayısıyla işlerimiz yoğun. Organizenin de bu noktaya kaydığını düşünerek önümüzdeki dönemdi mülkü kendimizde ait olan bir yatırım kararı aldık. Yaklaşık 3 ile 5 bin metrekarede kurulacak bu fabrikamız için görüşmelerimiz sürüyor. Bunun yatırım maliyetinin ise, arsanın büyüklüğüne göre, 3-4 milyon TL'yi bulacağını öngörüyoruz. Uygun arsa arayışımız sürüyor. Ancak iki yıl içinde bu düşüncemizi hayata geçireceğimizi düşünüyoruz. Şu anda kullandığımız makinelerin tamamı 2013 model. Bütün makine parkımız yenilendi. İç ve dış mekan baskı sistemlerini değiştirdik. Önümüzdeki seçimleri de dikkate alarak buna göre bir yatırım yaptık. Kendimizi buna da hazırladık.
Geçtiğimiz dönemde EBSO Yönetim Kurulu Üyesi olarak çalıştınız. Bu süreçte, sadece kendi sektörünüzle ilgili değil başka sektörlerde yaşanan sıkıntıları da görme imkanınız oldu. En azından göreviniz gereği bu size bir şekilde yansıtıldı. Nasıl bir deneyim oldu bu sizin için?
Öncelikle şunu söylemekte fayda var: sanayici, piyasaya güvenemiyor ve yatırım yapamıyor. İşçinin iş garantisi yok. Sanayicinin ister 20 kişi isterse 200 kişi çalıştırsın, sorunları ortak. Kıdem tazminatı ve vergiler çok yüksek. Sanayicinin bu yükünün hafifletilmesi gerekiyor. Şu anda insanlar önünü göremiyor. Enerji fiyatları çok yüksek. Hem dünya hem de Türkiye'de rekabet edebilmek için bu fiyatların rekabet edebilir düzeyde olabilmesi gerekiyor. Bununla birlikte nitelikli eleman ve pazar sıkıntısı var. Bir de Türkiye'de Gezi Olayları sonrası 'Ne olacak' sorusu belirdi. Önümüzdeki süreçte bir seçim var. Dolayısıyla bunlar da belirsizliği artırıyor. Doların yükselmesi bazı kesimleri sevindirirken, dolar ve Euro ile borçlanan dostlarımız için ayrı bir sıkıntı var. Arsasına bina yapmak isteyen birisi ister istemez ne zaman yapacağım diye düşünüyor. Sonuçta sanayiciler ileriye dönük insanlarız. Dolayısıyla bu noktada sanayiciye destek olunması lazım. İAOSB'deki fabrikamızı kiraya vererek geçinsek, bu iş mi? Sanayicinin amacı istihdam yaratmak. Ben, EBSO'dayken sanayicilerle görüşüyorduk. Sık sık Ankara'ya gidip görüşmeler yapıyorduk. Başkanımız Ender Yorgancılar, İzmir ve Ege Bölgesi için bir kazanç. Biz kendisinden çok feyz aldık. O dönemde Türk sanayisine önemli kazanımlar sağladık. Mesela Türk Ticaret Kanunu'nundaki değişmez denilen maddeleri, Başkanımız Ender Bey ve yönetim kurulumuzun girişimleriyle değiştirdik. Biz doğruyu gösterdik. Yanlıştan dönüldü. Bu da sanayicinin faydasına oldu.
Şu anda EBSO Disiplin Kurulu Üyesi ve Başkan Danışmanısınız. Sanayiciyle ilgili birçok toplantıda sizi görüyoruz. Gelecekte hem işiniz hem de sanayiciler noktasında sizi farklı konumda görebilecek miyiz? Düşünceniz nedir?
Benim ilk düşüncem Meba Reklam olarak hizmet ağımızı, gıda ve otomotiv sektörünü de içine alarak genişletmek. Holding bazlı firmalarla anlaşmak istiyoruz ki, önümüzü görebilelim. Bunun için İstanbul'da bir şube açtık. Sık sık buraya gidip geliyoruz. Önümüzdeki dönemde, oğlum Sertaç ve kızım Seda'ya daha berrak bir iş bırakmak istiyorum. Çocuklarımın bu işe yoğunlaşması için çalışacağım. Her ikisi de elini taşın altına sokacak insanlar ve bunu da layıkıyla yapacaklardır. Bu bilgi birikimi ve tecrübeleri var. Gelelim sorunuza. Ben bir danışman olarak elimden gelen katkıyı sunuyorum. Türkiye'de en iyi seçimlerinden birini EBSO yaptı. Önümüzdeki dönemde görev almaktan kaçmam. Hem sanayi odası hem derneklerde görev alırım. Ben iş dünyasındaki kazanımlarımı diğer sosyal alanlarda paylaşmak istiyorum. Dolayısıyla sosyal oluşumların içinde mutlaka olacağım.
Sanayiciliğinizin dışında bir de siyasi kimliğiniz bulunuyor. Bu iş hayatınızda önünüze sorun olarak çıktı mı? Siyaset kulvarında geleceğe ilişkin düşünceleriniz nelerdir?
Ben, Karşıyaka Belediyesi'nde Adalet ve Kalkınma Partisi Meclis Üyesiyim. İzmir'de AKP Meclis Üyesi olmak sıkıntılı. Biz hem Karşıyaka hem de İzmir'e hizmet etmek için bu işe girdik ama bazı insanlar bunu yanlış anladı. Mesela İAOSB seçimlerinde, bana AKP'li diye yüklenildi. Ben o seçimleri kaybettim. Bunu kırmak lazım. Diğer şehirleri gidin; İstanbul ya da Ankara'ya. Orada hizmet, ediliyor. Ben Karşıyaka'da belediye meclis üyesi olduğumda yaşadığım şehir için ne yapabilirim?; bilgi ve tecrübemi nasıl aktarabilirim? diye düşündüm. Ben birinci sıradan meclis üyesi seçildim. Ancak belediyede hiçbir komitede bize görev vermiyorlar. Sadece el kaldırıp indirmekle bu iş olmuyor. Seçilmiş bir insan olarak aktif görev almak isterdim. Önümüzdeki süreçte olur mu olmaz mı bilemem ama bunun benim işime de etkisi oldu. Gerçekten hizmet ettiğimiz bazı noktalara hizmet veremez hale geldik. Belediyelerin hiçbiri ihalesine girmiyorum. Onlar da davetiye yollamıyorlar. Bu durum benim için yıllık 2-3 milyon TL'lik kayıp demektir. Bu da ayrı bir sıkıntı.
Biraz önce 'Gezi Parkı' olayları ve sonrasında yaşana belirsizlikten bahsettiniz. İktidar partisinin bir üyesi olarak bu süreci nasıl değerlendirdiniz?
İstanbul'daki Gezi Parkı Olaylarından herkes kendine göre bir ders çıkardı. Elbette ben de kendimce bazı değerlendirmeler yaptım. Ancak işin şiddete dönmesine hiçbir zaman kabul etmedim. Halbuki bu süreçte Adalet ve Kalkınma Partisi'nin İzmir'deki ilçe binası yakıldı. Hak ararken bir şeyleri yakmak doğru bir iş değil. Bunu yapan insanlar provoke edildi. Sonuçta Gezi Parkı ile binanın yakılması arasında bağlantı ne? Hak ararken birilerine zarar verme taraftarı değilim. Sağ ya da sol, ben önce sanayici kimliğimle hizmet ve üretim için düşünürüm. Ülkesini en çok seven de en çok çalışandır. Ben görevden ve sorumluluktan kaçmam. Şeffaf, katılımcı ve paylaşımcı bir anlayışla bunu her zaman yapabilirim. İzmir'e hizmet etmek için bir şey yapmak isterim. Sonuç olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bir dönem AK Partili bir başkan tarafından yönetilmesini canı gönülden isterim. Aradaki farkın görülebilmesi için bunun olması lazım.
Ağustos ayında yapılacak olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) seçimleriyle ilgili düşünceniz nedir? Farklı bir sonuç ortaya çıkar mı?
TOBB seçimleri için mevcut Yönetim Kurulu Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, Türkiye genelini dolaşıyor. Ben Rıfat Bey'in kazanacağına eminim. Onun karşısına herhangi bir isim çıkacağını da zannetmiyorum. Bana göre Rıfat Bey, görevini layıkıyla yapıyor. Elbette muhalif düşünceler her zaman olacaktır. Bunu da hayatın rengi olarak düşünmek gerekiyor. Ama iş dünyası benim gördüğüm ağırlıklı olarak Rıfat Bey'i destekliyor.

Birkaç kelime de oğlunuz Sertaç Bey'den duymak isteriz. Kısaca kendinizden bahseder misiniz? Meba Reklam'ın geleceğine ilişkin düşünceleriniz nelerdir?
Yüksek öğrenimimi Ege Üniversitesi'nde tamamladım.Yaşar Üniversitesi'nde işletme üzerine yüksek lisans yapıyorum. Şu anda 30 yaşındayım ve yaklaşık 7 yıl profesyonel basketbolcu olarak oynadım. Bu sektöre, babamın yanında girdim. Yani işin hamurundan gelerek atölyede yetiştim. Gelecekte Meba Reklamı daha iyi bir yere getirmek istiyorum. Benim hayalim, benzin istasyonu işine de girmek. Yani A'dan Z'ye benzin istasyonu yapmak. Eskiden bunu yapıyorduk ama şimdi bayi sayısı çok fazla. Dolayısıyla firma da '100 tane bayi yapacaksınız' diyor. Bunu yapmak da çok kolay değil. Önümüzdeki dönemde buna odaklanacağız.