İzmir Mimarlar Odası Başkanı Hasan Topal, Uluslararası Sergiler Bürosu (BİE) delegelerinin EXPO 2020'nin inşası için önerilen İnciraltı Kent Ormanı'nı yerinde görmeleri halinde İzmir'e bir tek oy bile vermeyeceklerini söyledi. Topal, "BIE delegeleri izletilen filmde EXPO'nun İnciraltı Kent Ormanı'ndaki ağaçlar üzerine yapılacağını bilseler, Paris'teki sunumun sonunu beklemeden bunları kapı dışarı ederdi" dedi.

İzmir'in 2015 EXPO'suna adaylığı ile başlayan maceralı yolculuğu, 2020 EXPO adaylığıyla ilgili de gerilimli geçiyor.

Son tartışma Paris'teki sunumda İnciraltı planlarında yeşil alan olarak ayrılan bölgenin konut olarak resmedilmesiyle ortaya çıktı. Karar kamuoyundan büyük tepki görürken Gazeteci Hanzade Ünuz eleştirilerin ilk adresi olan Mimarlar Odası'nın Başkanı Hasan Topal'la EXPO'yu konuştu.



İzmir Mimarlar Odası Başkanı Hasan Topal, gelinen son noktada EXPO konusunda 'Kral Çıplak' dedi ve 'İzmir kandırılıyor' açıklaması yaptı. Topal, 'Herkes İçin Sağlık' konulu İzmir EXPO 2020 için belirlenen İnciraltı alanıyla ilgili sadece İzmirliler'in değil BİE Genel Sekreteri Gonzales ve BİE delegelerinin de kandırıldığını söyledi.

Paris'te BİE delegelerine İzmir'in EXPO 2020 adaylığı ile ilgili gösterilen sunum filminde EXPO alanı olarak İnciraltı Kent Ormanı'nın gösterilmesi tartışmaya yol açtı. Mimarlar Odası Başkanı Hasan Topal İnciraltı imar planlarıyla oynandığını, daha önce belirlenmiş EXPO alanının daraltılarak imara açılan alanın genişletildiğini söyledi. Hasan Topal kelimenin tam anlamıyla, açtı ağzını yumdu gözünü. 'EXPO'da kent hilesi yapılıyor. EXPO rant için kullanılıyor. İzmirliler Kent Ormanı'nın yapılaşacağını bilseydi, EXPO'yu istemezdi' dedi.


HER ŞEY NASIL BAŞLADI?
Aslında EXPO ve İnciraltı konusu bizim açımızdan yeni bir şey değil. Bunu çok uzun süredir tartışıyoruz. Yargı kararlarıyla iptal edilen çok eski süreçler var. Bir de bugün gelinen nokta var. İnciraltı en son 2015 EXPO'su ile gündeme geldi. Biliyorsunuz EXPO için ilk önce İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Urla'da Yüksek Teknoloji'nin kamusal alanı önerildi. Sonra allem edildi, kallem edildi bu karar İnciraltı'na dönüştürüldü.

KİMLER TARAFINDAN?
EXPO'nun o günkü aktörleri kimlerse, 2009 - 2010 yıllarında EXPO'nun karar vericileri tarafından. 2015 EXPO'suna aday olundu, kaybedildi. Sonra 2020 EXPO'su ile İnciraltı tekrar gündeme geldi. İnciraltı'nda arazi parçaları çok değerli. Kamulaştırarak EXPO yapma şansları yok. O zaman 'Biz İnciraltı'nı planlayacağız. Yüzde 40'ını düzenleme ortaklık payı olarak kamuya alacağız. EXPO'yu da bu yüzde 40'lık alan üzerinde yapacağız' dediler. Aslında EXPO, İnciraltı'nın yapılaşmaya açılması için bir araç olarak kullanıldı. Öncelikle bu tesbiti yapmamız gerek. Bu bir. İkincisi, bu çerçevede EXPO kanunu çıkarıldı. 1/25.000 ölçekli İnciraltı çevre düzeni planı yapıldı. Kanun da o planı dayanak aldı. Üstelik bugün yapılanlar EXPO kanununa da aykırı.

EXPO KANUNUNDA NE DİYOR?
EXPO kanununda şunu söyler: 'İnciraltı'nın 690 hektarlık alanı onaylanan plan sınırları kapsamında EXPO alanı dışında kalan kısımda sağlık, turizm ve yüksek nitelikli konut amaçlı planlanır' der. Fakat şimdi yeni bir plan yaptılar ve İnciraltı'na yaklaşık 300 bin metrekarelik bir alışveriş merkezi de koydular. Bu Balçova'daki bütün AVM'leri yanyana koysanız bile hepsinden daha büyük bir alan. Ayrıca EXPO kanununda alışveriş, ticaret merkezi demiyor dikkatinizi çekerim.

PLAN YAPTILAR DEDİÐİNİZ KİMLER?
Planı onaylayan otoriteler. Planı Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı birlikte onayladılar. Ama İzmir kamuoyuna belediyenin de mutabakatıyla onaylandığı söylendi. Planlama ilkeleri açısından Büyükşehir Belediyesi ile koordinasyonunu yapmak zorundalar. Hatta 1/1000'lik planlarda ilçe belediye ile koordineli olmak zorundalar.


SÖZ HAKKI TANINDI MI?
Bize göre burada zaten söz hakkı tümüyle Büyükşehir Belediyesi'nde olmalı. Çünkü İzmir Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde her türlü plan kararının merkezi idare tarafından hazırlanması yanlış bir süreçtir.

PLANI BU İKİ BAKANLIK MI HAZIRLADI?
Evet, bu iki Bakanlık hazırladı ama bir mutabakat da sağlandı. Biz 17.08.2009'da hazırlanan bu planı dava konusu yaptık ve Danıştay bu planı 24.06.2011'de iptal etti. Tekrar bir plan daha yaptılar. 17.08.2011'de onaylanan bugün gündemdeki bu plana da dava açtık. Danıştay 6. Dairesi 14.11.2012'de yürütmeyi durdurma kararı verdi. Yani şu an çevre düzeni planı ölçeğinde İnciraltı'nda EXPO'nun yapılabileceği bir plan yok.

PARİS'E GİDİP NE ANLATILIYOR PEKİ?
Burada en önemli husus şu: 1/25 binlik üst ölçek plana da uyulmadı. Alt ölçek planlarda imara ayrılan alanları büyüterek, planda işlenmiş mevcut EXPO alanını daralttılar. Daha fazla imar, daha fazla rant için daraltılan alana EXPO'yu sığdıramadıkları için de Kent Ormanı'nın yer aldığı lagüne göz diktiler. Ve Paris'te iki hafta önce sunumda gösterilen tanıtım filminde her şey ortaya çıktı. Flamingoların da yaşam alanı olan lagün çevresi tümüyle EXPO yapılarıyla kaplanıyor. Filme göre 1. derecede sit alanda, binlerce ağacın üzerinde EXPO yapacaklar.

VE İSYAN ETTİNİZ?
Evet, İzmir kandırılıyor dedim. İzmir kamuoyu ne bekliyor? İnciraltı planlanacak, bir bölümü turizm, sağlık ve konuta ayrılacak geri kalan yüzde 40'lık alanda da EXPO yapılacak diye bekliyor. Paris'te yapılan sunum için hazırlanan filmde gördük ki, söz konusu EXPO yapılarının tümü İnciraltı'nda lagün çevresinde İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 2006 - 2007 yıllarında gerçekten önemli bir kent projesi olarak hayata geçirdiği Kent Ormanı üzerinde yapılmakta.


NE BÜYÜKLÜKTE BİR ALAN?
Kent Ormanı'nın yer aldığı lagün çevresinde yaklaşık 70 hektar 1. derecede doğal sit alanı var. 50 hektar kadar da balıkçı barınanağına doğru olan bölüm var. Toplam 120 hektar kadar. Şöyle hesaplayalım, İnciraltı 690 hektarlık bir alan. Bunun 120 hektarı zaten 1. derecede doğal sit alanı. Bunu çıkartın, geriye 570 hektar. Düz hesap 500 hektar planladılar diyelim. Kanun ne diyordu? Yüzde 40 düzenleme ortaklık payı alacağız diyordu. 500 hektarın yüzde 40'ı, 200 hektar yapar. Dolayısıyla gerçekten kanunun öngördüğü gibi bir işlem yapsalardı, asla Kent Ormanı'na, 1. derecede doğal sit alanı olan lagüne ihtiyaç duymadan daha güneyde, mevcut planda belirtildiği üzere otoyola doğru olan kara tarafında EXPO'yu yapabilirlerdi.

SUNUM FİLMİNDE NE VARDI?
Paris'te sunulan son İzmir 2020 EXPO sunum filmini izlediğimizde gözlerimiz yerinden oynadı. Filmde, 'İzmir, dünyaya kentin en değerli yerlerinden birini sunuyor... Nefes kesen Ege Denizi manzarasıyla pavyonlara eşsiz bir konum vaat etmektedir' diye cümleler var. Bir emlak firması film yapmış olsa, ancak böyle cümleler kurabilirdi. Bu yaklaşım EXPO'nun ruhuna da, felsefesine de tamamen aykırı. Ayrıca İzmir 2020 EXPO'sunun teması sağlık. Sağlık temalı bir EXPO yaparken kent ormanını yok ederek yapamazsınız. Sonuçta, EXPO araç olarak kullanılıyor ve İnciraltı imara, yapılaşmaya açılıyor. Üstelik bu EXPO'nun planlarda gösterilen alanı daraltılarak konut için, turizm için, sağlık için ayrılan alan büyütülerek yapılıyor.

BİNALAR EXPO SONRASI SÖKÜLECEKMİŞ...
İzmir'e EXPO için 35 milyon ziyaretçi bekleniyor. Bu ciddi bir altyapı ve beton yüzey gerektirir. Muazzam bir kent yapısından bahsediyoruz. İnciraltı tamamen katledilecek demektir. Öyle sadece Kent Ormanı'ndaki 40 bin ağacın kesilmesinden bahsetmiyoruz. Tümüyle harap olacaktır. Lagünün etrafında pavyonlar, ultra konstruksiyonlar var. Burada çok ciddi beton temellerin atılması gerekiyor. Sökülüp takılacak diyenler, gidip Kültürpark'taki devasa fuar yapılarına bir baksın, nasıl sökülüp takılıyormuş. Buna kanmamak lazım. İzmir'in Kent Ormanı'nda yapılacak bir EXPO'ya ihtiyacı yoktur. Karar vericilerin İzmirliler'e verdikleri söze sadık kalarak İnciraltı'nda kara tarafındaki yüzde 40'lık alanda EXPO yapmaları gerekiyor.

NEDEN BUGÜN İSYAN EDİYORSUNUZ?
Bakın biz 9-10 yıldır hukuki mücadelemizi veriyoruz. Ama en son fotoğrafta ortaya çıkan burada vahşi bir müdahale olduğu. EXPO araç olarak kullanılıyor. EXPO bahane, İnciraltı şahanenin de ötesinde bir şey oluyor. Kimsenin buna hakkı yok. Orada ağaçlandırılmış, İzmirliler'e sunulmuş park olarak kullanılan bir kamusal alan zaten var. Bütün dünya kentleri EXPO nedeniyle kentlerine değer katmak, değersiz alanlarını kente kazandırmak üzere yola çıkarlar.


2010 ŞANGAY EXPO'SU?
Şangay EXPO'su tamamen bir çöküntü alan üzerine, müthiş bir şekilde kentsel dönüşüme ihtiyaç duydukları eski bir sanayi bölgesine, yaşam koşulları son derece kötü, terk edilmiş bir bölgeye yapıldı. Stratejileri de, EXPO'dan sonra bir vaha yaratmaktı. Biz ise ne yapıyoruz şu anda ? Zaten kentin en değerli vahasını, şu anda kullanımda olan müthiş bir kamusal alanını EXPO yaparak yok ediyoruz.

2015 MİLANO EXPO'SU PEKİ?
Milano'nun mevcut 1 milyon metrekarelik sergi alanı olan bir fuar alanı var. Mevcut yapılarını kullanıyor, EXPO'nun ihtiyaç duyduğu sergi alanları zaten var. Sadece bu yapının önüne sökülüp takılabilir yeni yapılar ilave ettiler.

KENT ORMANI NEDİR?
Çevre ve Orman Bakanı Erdoğan Bayraktar, 'O bölge devlet ormanı değil' diye bir açıklama yapmış. Biz Kent Ormanı dediğimizde devletin tescilli ormanından bahsetmiyoruz zaten. Kentte kamuya ait bir açık alanın ağaçlandırılmasından, yeşillendirilmesinden bahsediyoruz. Kentlinin kullanımına sunulmuş bir kent ormanından bahsediyoruz. Gidin şimdi bakın her saatte piknik yapan yüzlerce insan görürsünüz. Sorun şu. Aslında İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 'Ben burada Kent Ormanı yaptım. Burada EXPO yapıları yapılamaz' demesi gerekiyor. 2009 yerel seçimlerde İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin en büyük argümanı neydi? 'İnciraltı'na Kent Ormanı yaptım' idi. Bilbordlarda, seçim propagandalarında hep İnciraltı Kent Ormanı kullanılmadı mı?

İZMİR NASIL KANDIRILIYOR?
İzmir'in üç önemli şansı vardır. Biri körfez, diğeri Kültürpark, üçüncüsü de İnciraltı'dır. Bu üç değerden biri şu anda tüketilmek üzere planlanıyor. Kent Ormanı İzmir için çok önemli bir kazanımdır. Şimdi o alanı EXPO'ya ayırıyorlar. Hem de kent hilesi yaparak. Kimseye bu bilgiler daha önce verilmedi. Kimse çıkıp, 'Biz Kent Ormanı'na EXPO yapacağız' demedi. Bunu böyle tarif etselerdi, İzmir kamuoyu kabul eder miydi? Kent Ormanı'nın EXPO'ya edilmesine İzmirliler izin verir miydi? Başta şu anda yapılan hile söylenmiş olsaydı, belki de İzmir EXPO'yu reddederdi.

PEKİ İZMİR'İ KİM KANDIRIYOR?
Karar vericiler kandırıyor. EXPO sürecinde karar verici otorite kimlerse onlar. Bu planları kimler onayladıysa onlar kandırıyor.

BIE'NİN EXPO RUHU?
Bakın, EXPO ticari bir meseledir. BİE Genel Sekreteri Vicente Gonzales muhtemelen başarılı bir EXPO yapmaya, başarılı olmaya bakar. Kent olarak EXPO'nun ruhunu, felsefesini siz yakalayacaksınız. Ne diyoruz, temamız 'Herkes İçin Sağlık' diyoruz. En başta İnciraltı yerine İzmir'in sağlıksız, çöküntüye uğramış bir bölgesini seçip o bölgeyi kente kazandıracak bir anlayış da ortaya konabilirdi.

GONZALES NEDEN KABUL ETTİ?
Neden yadırgasın ki? İşine geliyor. Sonuçta o yapacağı kara, alacağı paraya bakar. Gonzales'in İzmir gibi bir derdi olamaz. Bırakın bunları. Bu bir uluslararası ticari organizasyondur. Onlar en başarılı EXPO'yu yapmak isterler.

BU ŞEKİLDE BAŞARILI OLUR MU?
Kesinlikle olamaz. Önce şunu söyleyeyim. BİE delegelerine bu alanın özelliklerini ve problemlerini kimsenin anlattığını sanmıyorum. Gonzales İzmir'e geldiğinde otel çatılarından İnciraltı'nı gösterenler, acaba lagün ve çevresi, Kent Ormanı 1. derecede doğal sit alanıdır, bizim ülkemizdeki mevzuata göre burada halkın günlük kullanımına yönelik küçük büfe dışında bir şey yapılamaz dediler mi merak ediyorum.

GONZALES'İ DE Mİ KANDIRDILAR?
Kandırmışlardır diye düşünüyorum. Siz kentinizi, 'Bu bölgeyi yapılaşmaya açacağız, bir bölümünde de EXPO yapalım' demişseniz, sunum filminde de belirtildiği gibi İzmir'in en değerli alanına Gonzales neden hayır desin? Uluslararası ilişkilerde doğru bilgilerle işlenmiş, sağlıklı kararlarla işler yapılır.

YEŞİL KATLİAMI BIE'Yİ DE LEKELEMEZ Mİ?
Lekeleyecek tabi. Ama onlar da yanıt verir, 'Arkasında devlet garantisi vardı. Bize 1. derecede doğal sit demediniz. Su kuşları için önemli bir beslenme alanı, biz burayı zaten Kent ormanı olarak kullanıyoruz, ağaçlarımız şu kadar boya geldi demediniz ki' derler. Karar verici aktörlerin bu konuları daha ciddi ele almalarını beklerdim. Üst ölçekli plana aykırı olarak, alt ölçekli planda rant alanlarını büyüterek EXPO'yu Kent Ormanı'na kaydırmak müthiş bir maniveladır. Müthiş bir kentsel spekülasyondur. Bunun hesabını birilerinin vermesi gerekir, hem kente hem topluma hesap vermesi gerekir.

BİR DE BİE DELEGELERİ VAR...
Merak ediyorum, EXPO'da sunum yaparken, 'Biz Su kuşlarının bulunduğu alanı yok edeceğiz, Kent Ormanı'mız var, ağaçları keseceğiz, pavyon yapacağız' deselerdi BİE delegeleri ne derdi? Herhalde sunumun bitmesini bile beklemeden bunları kapı dışarı ederlerdi. Yarın BİE Delegelerini Kent Ormanı'na getirsinler, 'Biz burayı yıkıp yerine EXPO yapacağız' desinler. Kesinlikle, bir tek oy bile alamayacaklarını düşünüyorum. Ben ayrıca, bu bilgilere EXPO Yürütme Kurulu üyelerinin de sahip olduğunu sanmıyorum. Çünkü bu bilgilere sahip olsalardı, birisi kalkıp 'Siz ne yapıyorsunuz' derdi. Bildikleri halde susuyorlarsa, bu daha korkunç ve tehlikeli diye düşünüyorum.

BUNDAN SONRA NE OLACAK?
Bugün Türkiye'de kentsel, kamusal alanların yok edilmesi gibi egemen bir politika var. Bu politikayı başka bir politikanın dengelemesi gerekiyor. Eğer siz ana muhalefet partisiyseniz ve onun yerel yönetimiyseniz bu politikayı reddetmeniz gerekiyor. Türkiye'de ekonomik gelişme kentsel rantın bölüşülmesine endekslenmiş durumda. Bu, toplumun gereksinim duyduğu bütün kamusal alanlar tahrip edilerek yapılıyor. Ben İzmirliler'in bu alana sahip çıkacaklarını, İzmirliler'in karar vericileri bu yanlıştan geri döndüreceklerini düşünüyorum.

FELAKETİ GÖRMÜYORLAR
Bu kente nasıl bir felaket geldiğini kimse anlamıyor. İnciraltı'nda yeni imara, yapılaşmaya açılan alan şu anda bütün Balçova'nın mevcut imarından daha büyük. İzmir'in Fevzi Paşa Bulvarı'ndan Meles Çayı'na kadar bir hat çekin, oradan Liman tarafından Kordon'dan Konak'a çıkın bütün bu alan 330 hektardır. İnciraltı'nda, İzmir'in merkezinden daha büyük bir alan yapılaşmaya açılıyor. Bu büyüklüğün kimse farkına varmıyor. Burada büyük bir rant var.


İNCİRALTI KENT ORMANI NEDİR?
İnciraltı Kent Ormanı, Üçkuyular Vapur İskelesi'nden Yeni Kale Burnu'na kadar uzanan yaklaşık 2 milyon metrekarelik bir alanı kapsamaktadır. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı çalışmalarla 622 bin metrekarelik bölümü 40 bin fidan dikilerek ağaçlandırılmış olan bölge Kültürpark'ın 3.5 katı büyüklüğündedir. Flamingoların geçiş alanındaki doğal lagünde Yaya yolları, bisiklet yolları, piknik alanları ve 2 bin 300 araçlık otopark bulunmaktadır. 3 Haziran 2006 tarihinde İzmirliler'in kullanımına açılan Kent Ormanı yüz binlerce vatandaşı doğayla buluşturmaktadır.