Şarkı Önerisi: Curiosity Killed the Cat – Emilie Gassin
Millet olarak böyleyiz. Merakımız hep başka yaşamlara.
Nerden geliyor bu değirmenin suyu?
Nerden geliyor bu lüks yaşam?
Nerden geliyor bu varlığın sırrı? Bu pahalı kıyafetler? Bu seyahatler? Lüks otomobiller? Partiler, yemekler, organizasyonlar, mücevherat, bu güzellik nerden?
Merak ettiğimiz hep başka insanların nasıl yaşadıkları, nasıl göründükleri, nasıl harcadıkları, nasıl kazandıkları…
Hep başka insanların kaynakları…
Halbuki merak insanlık tarihinde bilim ve teknolojinin gelişmesindeki en önemli etken olmalı…
Merak doğa olaylarına, farklı yaşam formlarına, dünyayı paylaştığımız geçmiş ve şimdiki zamandaki tüm canlılara, tarihsel döngülere olmalı…
Merak kelimelerin, yöresel tatların, kültürün, geleneklerin, şehirlerin, dilin devinimine olmalı…
İnsanlığın refahına merhem, daha iyi koşullarda yaşamasına çare olmalı…
Merak bizi araştırmaya, öğrenmeye, öğrendiklerimizi kafamızdaki ile bağdaştırmaya, bağdaşmıyorsa farklı yollar bulmaya, keşfetmeye, icat etmeye, geliştirmeye zorlamalı.
Merakımız diğer insanların yaşamları ile sınırlı olunca maalesef bizim memleket ilerleme yolunda sınıfta kalıyor.
Talat Paşa Bulvarı'nı herkes biliyor ama Talat Paşa kim diye sorsanız 1908 ihtilalinin hazırlanmasında en önemli rolü oynayan İttihat ve Terakki'nin kurucularından ve Osmanlı Devleti siyasetine yön veren büyük aktörlerden biri olduğunu çok azımız biliyor.
Bağdat Caddesi'nde gezenlerin ve hatta yaşayanların büyük bir çoğunluğu isminin IV. Murat döneminden geldiğini bilmiyor. Halbuki IV. Murat İstanbul'dan Bağdat'ı geri almak üzere sefere çıktığında bu yolu kullanmış ve zaferle döndüğünde caddeye Bağdat ismini vermiş…Merak eden bu bilgiye ulaşıyor.
Uzay kelimesini herkes kullanıyor ama uzay kelimesinin (etimolojisinin) kökeninin yeni Türkçeye ait bir kelime olduğunu, ilk kez Atatürk'ün 'Geometri' adlı kitabında yer aldığını 'uzayıp giden boşluk, uzamaktan' çağrışıp Türkçemize eklendiğini kaç kişi biliyor?
Şaka gibi BİR Nisan…Şaka kelimesinin Türkçemize Arapça'dan mutsuz ve bedbaht olma durumu olan şa??: kökünden geçtiğini savunan bir güruh var. Biz şakayı güldüren mutlu eden bir isim gibi kullanıyoruz, şaka gibi değil mi?
Ali neden Nazik, İmam neden bayıldı, taş neden Çemberli…
Türkiye neden yedi bölge? Yumuşak G neden alfabemizde?
Futbol neden 11 kişiyle oynanıyor? Dünya neden batıdan doğuya dönüyor?
Oxford Sözlüğünde 175bin civarında İngilizce sözcük varken Türk Dil Kurumu üzerinden bakıldığında güncel Türkçemizin güzide 600bin sözcüğünü dağarcığına katabilen biz
neden İngilizceyi öğrenmekte bu kadar zorlanıyoruz?
Türkçe en zengin dillerden bir tanesi. Türk Tarihi boyunca pek çok dille ilişki halinde olmuş, göçebelikten gelme göçtüğü yerin sözcüklerini devenin hörgücüne katıp çiçek polenleri gibi etrafa yaymış, kök salmış, kimisi kullanılmış dile sarmaşık olmuş kimisi unutulmuş eski fetvalarda kalmış. Farsça, Arapça kökenli deyip sonrasında soy ağaçları çıkarılmış olsa da bizim sözlüğe girmeyi başaran çok sözcük olmuş.
Sözlükte 600bin adet varken günlük hayatımızda kullandığımız sözcük sayısı 400-500 civarında.
Bir de plaza İngilizcesinin Türkçe sürümleri var: 'ok, mersi, seyv et, print et, skrinşat al, story çektim, post ettim, muyt et, şeyr et, şatdovn yap, pleye bas, çete yaz, mesencırdan gönder, kopi peyst yap' vb. gibi…
Eğer bir 'merak madencisiyseniz', bu 600 yüz binlik dipsiz kuyu bir hobi haline gelebilir. Yeni kelimelere ulaşmak için çok farklı sözlükleri karıştırmak, karşılaştırmak, kelimelerin soy ağacına ulaşabilmek, etimolojik açıdan kelimelerin röntgenini çekebilmek. Ve elbette günlük dilimizde yer edinmeleri için cümle içinde kullanabilmek.
Aynı seksen milyonun birdenbire hayatına bomba gibi düşen ve diline dolayıp pek sevdiği 'lebalep' gibi yüzbinlerce kelime TDK sözlüğünde bizim açıp okumamızı ve dilimize düşmeyi bekliyor.
Ama işte kullanmak için merak etmek gerekiyor.
Merakını gidermek için araştırmak, doğru kaynaklara ulaşmak ve öğrenmek gerekiyor.
Hz Ali'nin 'bana bir kelime öğretenin kırk yıl kölesi olurum' demesi boşuna değil. Gerçek özgürlük için kendi cehaletinizin esiri olmayın, öğrenmenin ne yaşı ne zamanı var yeter ki merak edin…
Merak iyidir. Hele bitmeyen merak insanı genç ve diri tutar.
Merak kelimesi nerden mi geliyooo?
Hadi bu kelimeyle başla…