Bugün Pazar…

Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla...

Atatürk'ü bu köşede anma ve hatırlama günü...

Bir kez daha...

Az bilinen yaşanmış bir öyküyü paylaşalım...

Bunu yaparken de...

'Latife Hanım' kitabının yazarı İpek Çalışlar'ı…

Saygıyla analım…

***

O İzmirli kızla…

Nasıl bir sevda ateşi vardı aralarında?

Hep gizemli kaldı…

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile…

Latife Hanım…

Sadece 1000 gün evli kaldılar…

Girelim esas konuya…

***

Herkes bilir ki…

Milli Mücadele'nin ardından kurulan yeni düzende…

Kadınlara oy hakkı konusunda…

Bir an önce karar verilmesi gerekiyordu…

Seçim Yasası, Meclis'teydi…

Bir grup kadın, siyasi hak talebiyle kıpır kıpırdı…

Latife Hanım da…

Kadınlara siyasi hak tanınması için Çankaya'da aktifti…

Çünkü…

Mebus (milletvekili) olmak istiyordu…

Nitekim…

Dönemin etkin gazetelerinden 'Vakit'

'Kadınların Seçme ve Seçilme Hakkı' üzerine…

Anket başlattı…

Bununla da kalmadı…

'Kadınlardan mebus adayı kim olabilir?' sorusunu da ankete kattı…

***

O akşam baş başa yemek yerken…

Gazi Mustafa Kemal, dayanamadı Latife Hanım'a…

'Bugün Vakit gazetesini gördün mü' diye sordu…

Ve…

Cevabı beklemeden devam etti sözlerine:

'Kadınlar eğer siyasi haklarını ele geçirirlerse, seni İstanbul'dan aday göstereceklermiş…'

Latife Hanım'ın cevabı netti:

'Evet Paşam, ben de kendileri gibi düşünüyorum… Siz de öyle düşünmüyor musunuz?'

Atatürk, 'Nasıl?' diyerek konuyu derinleştirdi…

Latife Hanım, devam etmeye kararlıydı:

'Kadınlarla erkeklerin eşit haklar içinde yaşamasını...'

Atatürk'ün canı sıkılmıştı, karşılık verdi:
'Bunu sana birçok defa söyledim...'
Latife Hanım, bu kez konuyu duygusal havaya soktu:

'Peki, mebusluğu bana yakıştıramıyor musunuz?'

***

Gazi Mustafa Kemal…

Kuşkusuz kadınlar için eşit hakları kalbinden geçiriyor…

Ancak…

Hayat arkadaşının TBMM'de olmasına sıcak bakmıyordu…

Aslında…

İzmirli Latife…

Hayat arkadaşı Gazi Paşa ile…

Eşit ilişki kurmakta özenliydi…

Örneğin…

Bir taziye gönderilecekse…

O da mutlaka kendi adıyla telgraf çekiyor…

Bir yardım yapılacaksa…

Eşiyle eşit miktarda bağışta bulunuyordu…

***

Peki…

Gazi Mustafa Kemal…

Latife'nin…

Mebus (milletvekili) olmasına neden izin vermiyor?

'Latife' kitabının yazarı İpek Çalışlar

Yıllar önce…

Hürriyet'ten İpek Özbey'e…

O sorunun cevabını şöyle veriyor:

'O dönemin normal davranışları bunlar… Latife Hanım'ın parlamentoda görev almak istemesi dönemin Amerikalı gazetecilerini bile çok şaşırtıyor... Diyorlar ki, (George Washington'ın karısını parlamentoda düşünün, acaba nasıl olurdu?)... Yani… Alışılmadık bir şey Latife Hanım'ın istediği…'

***

Bitiriyoruz…

'Latife'nin yazarı İpek Çalışlar'ın kitabında yer alan…

2006 yılında kaybettiğimiz…

Hukukçu ve felsefeci Ord. Prof. Dr. Reşat Kaynar'ın sözleriyle:

'Latife Hanım'ın belgeleri incelenmeksizin Cumhuriyet tarihinin yazılması mümkün olmaz…'

Neden dersiniz?

Nokta…

Hamiş: 'Çankaya'da Fikriye Hanım varken, Latife aşkı başlıyor... 1920'ler muhafazakarlığın yoğun olduğu bir dönem… Kadınların örtülerinden kurtulması konusunda Mustafa Kemal Paşa'nın da net fikirleri var ama Latife Hanım'ın 2.5 yıllık evliliği sırasında başı açık tek bir fotoğrafı yok... Hepsinde örtülü… Birlikte gezilere gittiklerinde gayet kapalı giyiniyor… Kendi zarafetini, şıklığını her zaman koruyor, yüzü açık, hafif makyajı yerinde ama Latife Hanım, muhafazakar kesimi kışkırtmamak açısından kendisi özveride bulunuyor…'

Sonsöz: 'Atatürk parasını hızla harcar, bittiğini anlamazdı… / İpek Çalışlar – Yazar (Türk Tarih Kurumu kaynaklarından…)