Bu güzel kentin gururudur...
137 yaşındaki İzmir Atatürk Lisesi...
O lisenin yaşayan abide mezunları her lokma törende...
Kucaklaşmanın dayanılmaz hazzını yaşar...
Öğretmenleri tarihe mal olmuştur...
Mezunları pırlantadır...
...Ve gururumuz o lise...
Heybetli görüntüsünün eşliğinde...
On binlerce Cumhuriyet evlatları yetiştirdi hala yetiştiriyor...
“Gazi” payesiyle taltif edilen bir “bilgi abidesi”dir...
Çanakkale savaşlarında...
Son sınıf “kalben” koştura koştura cepheye gitti...
Savaş sona erdi; dönemediler...
Çünkü şehadet şerbeti içmişlerdi...
O yıl mezun veremedi o ünlü lise...
***
Heybetli görüntüsünün eşliğinde...
On binlerce Cumhuriyet evlatları yetiştirdi hala yetiştiriyor...
Bugün itibarıyla...
Atatürk’ün İzmirliler’e emanet ettiği adını taşıyan o lisenin...
Bugün başı ağrıyor...
Hem kutsal görevlerin sahibi öğretmenleriyle...
Hem de “Ellemeyin öğretmenim” diyen öğrencileriyle...
Sinirleri laçka eden...
Gelişmelerin merkezi oldu...
Şimdi tarihi lisenin bir kısım öğretmeni vedaya hazırlanıyor...
Öğrenciler ise tepkili...
***
Peki...
Asırlık “İzmir Atatürk Lisesi”nin neden başı ağrıyor?
Bu “Proje Okulları” uygulaması...
Neden? Başta öğrenciler olmak üzere...
Anneleri, babaları ve hepsinden önemlisi...
Öğretmenleri kahrediyor?
İşte İzmir’in başını ağrıtan gelişmeler...
***
“Proje okulları uygulaması”...
Uzan zamandır...
Özellikle de “aksayan” noktalarıyla...
Hem öğretmenleri hem de velileri ve öğrencileri...
Olumsuz etkiliyor...
(Bizim evde öğrenci yok ama yakınan da çok...)
Peki, neler okuyor güzelim İzmir okullarında?
***
Daha önceleri...
Başta Bornova Anadolu Lisesi olmak üzere...
Onlarca okulda...
Öğretmenler görev süreleri sona erdiği için...
Mevcut okullardan ayrılmak zorunda kaldı...
Neden?
Çünkü...
“Proje Okulları”nda...
Öğretmenlerin görev süreleri “4 artı 4” olarak belirlendi...
Bu zaman dilimlerinin sonunda...
Öğretmenlerin tayinleri için...
Form doldurup, tercih yapmaları gerekiyor...
Süreç bu şekilde işlemiş...
Ne var ki...
Türkiye genelinde “4 bin 500”den fazla öğretmen...
İddialara göre...
“Hiçbir yere yerleştirilememiş”...
Dikkatinizi çekerim...
Tarihi İzmir Atatürk Lisesi...
Tam 50 öğretmenle ilk sırada yer alıyor...
Son yıllarda...
İzmir’le özdeşleşen...
Göğsümüzü kabartan...
Neredeyse bir buçuk asırdır...
İzmir’in medarı iftiharı Atatürk Lisesi’ni...
Başarıdan başarıya taşıyan...
Üniversite sınavlarında iki yıl üst üste Türkiye şampiyonu çıkartan...
Ulusal ve uluslararası ödüller kazandıran öğretmenlerimizin...
Bir tanesi bile...
Hiçbir okula atanamamış...
Norm fazlası konumuna getirilerek...
“Milli Eğitim’in “havuz/deposu”nda...
Bekletildiği bilgisi dudaktan kulağa yayıldığı iddia ediliyor...
Bunların arasında...
Çalışma süresi dolmamış...
Uzatma hakkı olan öğretmenler de bulunmakta...
Bu öğretmenler...
Yakın gelecekte...
Farklı ama...
Atatürk Lisesi ile aynı kategoride olmayan okullara...
Bir anlamda “sürülecekler”...
Kabul etmeyenleri ise dava süreci yaşayacak...
Hatta...
Can sıkan bir “ifade” ile “emekliliğe” zorlanacaklar...
Daha doğrusu...
Öğretmen camiasının önemli bir kesiminin kalbi hissiyle...
“Atatürkçü, çağdaş, laik, demokratik öğretmenlerin üstü kapalı tasfiyesi gerçekleşecek...”
Emekçi öğretmenlere sorarsanız...
Bu kabul edilemez...
Özellikle veliler bu konuda büyük tepki gösteriyor...
Göstermekte de haklılar...
Çünkü...
Kıymetli öğretmenlerimizin ifadesiyle...
İzmir Atatürk Lisesi gibi...
Böylesi başarılı liseleri tercih etmelerinin en önemli nedeni...
Okulların eğitimdeki başarısı ve nitelikli kadrolarıdır...
Ünü yurtdışına taşmış...
Dünyanın dört bir yanına dağılan mezunları ile...
On yıllardır başı dik kalmış...
İzmir’in gururu Atatürk Lisesi’nin...
Velilerin yakındığı dille...
Hiçbir “ölçeğe” bağlı olmadan...
Öğretmenlerin bir kısmının değiştirilmesi...
Türk Milli Eğitimi için endişe vericidir...
***
Bitiriyoruz; şaka gibi bir ayrıntı ile...
Atatürk Lisesi’ndeki “ilk gün” gelişmelerinde...
İzmir Atatürk Lisesi öğrencileri...
60 öğretmenin görevden alınmasına karşı eylem düzenlemiş...
Sabah ilk derse girmedikleri gibi...
Okul bahçesinde...
“Öğretmenime dokunma!” pankartı açarak...
Oturma eylemi yapmış...
Bunun üzerine okul yönetimindeki bir görevli de...
Eylemdeki öğrencilere...
Son derece iyi niyetle seslenerek şöyle demişti:
“Sınıflarımızda derslerimize devam edersek çok mutlu oluruz arkadaşlar... Tepkinizi anlıyorum... En önemli görevimiz olan sınıflarda bulunup derslerimize katılma görevini ihmal edersek; sizler açısından da bizler açısından da ve öğretmenlerimiz açısından da olumlu değil... Arı bal yaparsa arıdır arkadaşlar...”
Doğal olarak, herkes birbirinin yüzüne baktı...
“Arı bal yaparsa arıdır!” ne anlama geliyordu?
Bir buçuk asırlık Atatürk Lisesi’nde “bal yapmayan” arılar(!) kimlerdi?
Öyle ya...
Gerçekten “arılar dünyası”nda...
Bal yapmayan(!) arılar da var ama...
Onlar da...
Biyoloji dersini unutmadıysak eğer...
Toplam üç cins...
“Bal yapmaya üşeniyor!”
“Yok artık; arının da tembeli var mı?”
Var...
Mesela; hepimizin korktuğu “eşek arıları” ve...
Daha büyük arı türleri ile “etçil” bir tür olan yabani arılar...
Sadece çiçekleri koklamakla(!) yetiniyor...
O zaman...
“Acaba?” diyorum...
“Bal yapmayan / yapamayan arılar!”
Ölsün mü; arkadaş?
Neden onları da gerçek “arılar gibi çalışmaya” teşvik etmiyoruz?
Deneyelim...
Onları da kazanalım...
Tarihi lisenin yıldızı daha da parlasın...
Yapamazsak...
Yazık... Çok yazık...
Nokta...
Hamiş: Eğitim Sen İzmir “1 No”lu Şube Başkanı Nafiz Ceylan’ın şu sözleri anlamlıdır: “Öğrencilerimizin sınav öncesi moralleri bozuldu... Hangi öğretmenimiz hangi sendikadan önemli değil, başarılı öğretmenlerin bu okullarda çalışması gerekiyor... Özel işletme şeklinde gibi (Ben yönetirim, benim istediğim şekilde olur) demekle eğitimin bugünkü duruma gelmesine sebep olur...”
Sonsöz: Taaa, 101 yıl önce, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu “pırlanta” liseyi ziyaret ettiğinde şöyle demiş: “Öğretmenler, Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister...”