AKP İzmir İl Başkanı Ömür Kabak’’la yaptığımız röportajda, daha bismillah demeden ’“seviyeli’” bir hır çıkmıştı; biliyorsunuz artık, (lehte ve aleyhte yorumlar yazan) ey dikkatli okur.’¶
Canım kardeşim Zafer Güven de (ellerine sağlık) pek bi güzel karikatürle olayı özetlemiş, köşemi şenlendirmiş/güzelleştirmişti. Gerçi Zafer derbi maçı yerine boks maçı çiziktirdiği karikatüründe torpil geçmiş, benim saç baş yerinde dururken, Ömür Bey’’i gözü/gözlüğü dağılmış halde çizmişti ama o kadarcık iltimas da olacak, bal tutan parmağını yiyecekti tabii.
Konuyu dağıtmadan toparlanalım.
Değerli İl Başkanı Kabak, eğitim ve sağlıkta, AK hükümetinin devrim yaptığını savunup, benim asfalyalarımın atmasına yol açmış; sonuçta ben de onun asfalyalarını attırmıştım ya.
Şimdi o asfalyaları tek tek onarmam gerekecek benim. Ağır ağır, sırayla.. Kimi zaman bir köşe dolusu yazıyla, kimi zaman iki köşe dolusu röportajla. Evrim mi, devrim mi, karşı devrim mi tadında’…
O gün, o derbi maçında, gerek sinirlerin telkari olmasından, gerekse zamanın yetmeyişinden, Ömür Bey’’in ’“eğitimdeki devrim’”ine hiç girememiştik mesela.
Oysa ki benim asıl konumdur eğitim.
Sadık okur bilir de Ömer Kabak bilmez ama ayıptır söylemesi ben önce öğretmen, sonra gazeteciyimdir.
Toplam 3.5 yıllık öğretmenliğe, ilden ile, okuldan okula sürüle sürüle 5 okul sığdırmış, binlerce olamasa da yüzlerce öğrenci yetiştirmiş, hiç tevazu göstermeyeceğim, iyi de bir Türkçe/Edebiyat hocanımıydım şahsen.
12 Eylül darbeseverlerinin gözü kör olsun, sayelerinde gazeteci, şimdi de Ömür Kabak’’ın başına dert oldum işte böyle.
Siz değerli okur farkındasınızdır da Ömür Kabak Bey farkındalar mıdır acaba, eğitimin temeli olan öğretmenlerin, daha okuldan çıkar çıkmaz süründüklerinden?
’“Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu’” diye milli eğitim tarihinde olmayan bir platform kurulduğundan?
Eğitim Fakültelerini bitirip, o Allahın cezası KPSS’’leri bile başarıp (hatta KPSS birincisi olup) yine de, yine de bir okula atanmadıkları için açlık grevleri yaptıklarından, ha bire miting, de bire yürüyüşler düzenlediklerinden, il il gezdiklerinden?
Ha burada hemen saptama yapmam şarttır anlayışlı okur.
Bu KPSS belasını cümle öğretmen adayının başına saran, (Allahları var/kendileri yok) AKP Hükümeti değildir. Kimdir?Toprağı bol olsun Karacaoğlan Ecevit’’in başını çektiği kör-topal koalisyondur ve AKP iktidarınca baş üstü yapılıp devamı/katmerlisi getirilmiştir. Yani beddua ediyorsanız (ki ben ediyorum mesela) Ecevitgilleri de ihmal etmeyin dualarınızdan diyor; konuya yeniden girişi deniyorum.
Şimdi buradan soruyorum size değerli Kabak.
Bu memlekette öğretmen açığı var mı?(Yok derseniz, önce Allah, sonra Milli Eğitim Bakanınız Nimet Abla çarpar, ona göre!)
Akıllı adamsınız, elbette var dediniz.
Lakin bu konuda bile uzlaşamıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen açığını 80 bin, (bazı kaynaklarda 140 bin), sendikalar ise 400 bin olarak açıklıyor.
Aradaki fark, muhtemelen Milli Eğitim’’in ’“sözleşmeli öğretmenlik kepazeliği’”ni de var listesine katmasındandır ki, ona da sıra gelecek.
Hadi ortasını bulup 200 bin öğretmen açığı diyelim.
Bu ne demektir sayın Kabak?
Sizin devrim yaptık dediğiniz eğitimde,
200 bin öğretmenin ders başı yapmadığı, zavallı mini minilerin ve haylaz ergenlerin de, boş sıralarda tahtalara aval aval baktıkları demektir ki; gerisini getirmeyeceğim bile.
78 kuşağından bir öğretmen olarak, Eylül’’de mezun olup Ekim’’de Şirinyer Lisesi’’nde ders başı yapmış o günlerin talihli genci (ben), bugünlerin talihsiz öğretmen adaylarını yazmaya devam edeceğim. Ateşe bir tutam tuz atan karınca misali.
Ama şimdi izninizle yemeğe yetişmem lazım.
Eski çalışma yerim Diva Dergisi’’nin, bugün Hilton’’da sosyetik bir iftarı var. Ümit’’le bir koşu gidip karnımızı doyuralım, yarın kaldığımız yerden devam ederiz hayırlısıyla.